Musul’da kurşun namluya sürüldü ve 5 gündür patlıyor.
Uzun süredir hazırlığı ve planlaması yapılan operasyonun tek patronu Obama. Onun istediği tarihte ve onun işaret ettiği güçlerle sürdürülüyor. Cümle Ebadi’nin dudaklarından çıksa da üretimi Obama’da.
Böylece olası Türk ve diğer bazı güçlerin itirazlarını fazla büyütmeden savuşturmuş oluyor.
Putin ise açıktan tavır almıyor ve epey sessiz.
Kimi analizciler, Irak ve Suriye’de vekalet savaşlarının bittiğini, artık Rusya ve ABD arasından açıktan bir savaşın yaşanacağını iddia etse de yaşananlar pek öyle değil.
Baksanıza Obama ısrarla Ebadi’yi gösteriyor. Rusya ise tek cümle etmiyor ve sessizce etkin olma çabasında. Vekiller sahada etkin olmaya devam ediyorlar.
Kimi analizlerin aksine vekalet savaşları devam edecek. Vekalet savaşlarının biteceği iddiası bir safsata ve bu savaşa en çok sarılan Erdoğan’ın etrafındaki analizciler. Umduklarını analiz olarak yutturma çabasındalar. Açık bir güçler savaşının genişlemek için fırsat vereceğini umuyorlar. Türkiye ufuksuzluğu ile 4 yıldır dış politikada kaybediyor ve bu ufuksuzluk çok daha büyük krizlerin habercisi.
Felluce, Beyci, Tikrit, Ramadi sonrası Musul operasyonu bekleniyordu, geç de olsa başladı. Operasyonun ana gücü Irak ordusu ve Kürdistan federe peşmergesi…
Erdoğan, Ebadi’ye posta koydu ve halen üst perdeden konuşuyor lakin, TSK unsurlarının operasyona katılmasına Obama okey etmedi. Gönül alma adına TSK’nın eğittiği Haşd El Vatani güçlerinin Federe Kürdistan şemsiyesinde operasyona katılmasına izin verdi.
20 Yy. statükosunun oluşumunda kritik önemde olan Musul, 21 Yüzyılın yeni denkleminde de başat konumda.
Musul sahip olduğu etnik ve mezhebi yapı ile coğrafi alan ve petrol zenginliğiyle Irak’ın ikinci önemli kenti.
DAİŞ 2014 Haziran’ında kenti aldığında epey zayıftı ve pek bilinmiyordu. DAİŞ Musul ile alan ve nüfus kazandı. Doğuşu orda gerçekleşti ve oradan genişledi.
Bu genişleme Şengal’de durduruldu ve DAİŞ’in yenilmezlik efsanesi Kobanê’de bitti.
Musul operasyonu uzun ve zorlu sürse de DAİŞ’in yenileceği kesin. Bu iki yılın başat oyuncusunu ciddi olarak darbeleyecek ve yenilgisinde kritik bir adım olacak.
Obama bu adım ile Putin’in Suriye’de sahaya inmesi ile bölgede yaşadığı daralmayı da kısmen aşma amacında.
Türkiye, Katar ve Suudi troykasının Sünni ekseni Musul’un özgürleştirilmesiyle ciddi olarak darbelenmiş oluyor.
Musul’dan gelen haberler DAİŞ’in, yenileceği kesin olan bir cephe savaşına girmediği yönünde. Saldır ve kaç taktiği uyguluyor. DAİŞ’in kaçış yönü Telafer ve oradan da Rakka. Tüm gücünü Rakka ve çevresine yığacağı dillendiriliyor. Emareler de bu yönde.
Dolayısı ile Musul sonrasındaki adım, QSD ve Esad güçlerinin koalisyon öncülüğünde Rakka’da troykanın vekiliğinin bitiş fişeğinin patlatılması olacak.
Deniyor ki son yumruk Rakka olacak…!
Rakka çok daha komplike ve hinterlandı bakımından epey hassas.
Parkur çok daha zorlu.
Sahada iki patron var bir de bu patronlarla iş tutan karmaşık irili ufaklı devlet ve örgütler…
Buna bir de vekilin yenilgisinden hazm etmeyen Erdoğan’ın Başika ısrarı ve Cerablus’a giriş ve genişleme üzerinden Efrin’e saldırı ve Minbic’i işgal iddiası. Musul ve Rakka çevresini DAİŞ’e karşı şavaşamaz hale getirmeyi amaçlasa da beyhude.
Sünni troyka DAİŞ’e elbise değiştirmesi için zaman kazandırma çabasında. Bu nedenle Başika ve Cerablus üzerinden Halep krizini derinleştiriyor. Böylece DAİŞ’in Rakka’sına El Bab kapısından ulaşmaya devam etmiş oluyor. Musul sonrası Sünni troyka icazetiyle DAİŞ, El Nusra’da olduğu gibi elbise değiştirirse şaşırmayın…
Böylece Sünniliği rehber edindiğini iddia eden terör canlı ve ayakta olmaya devam edecek.
Sünni eksenin yenilgisi kuşku yok ki şiddettin dışlandığı demokratik bir çözüme kapı aralıyacak.
Ancak DAİŞ’in yenilmesi tek başına kalıcı çözüm sağlamaz; Sünni İslam’ın El Kaide ve DAİŞ gibilerini yaratan selefi yorumun köhnemiş zihni aşılmalıdır.
DAİŞ geriliyor ve 2017 Aralık ayına kadar yenilecek veya yılanın deri değiştirmesi gibi gömlek değiştirecek.
Selefi yorumun köhnemiş zihnini aşman çok daha zor olacak.