NUR SÜRER
Modern ve daha ilerici bir topluma dönüşmeye ihtiyacımız var ve bu dönüşüm için sağlayacağımız katkı, bir arada kalmamız ve sahip olduğumuz değerleri bir arada korumamıza bağlı.
Saldırgan politikalarıyla dünyayı sarsmayı sürdüren emperyalist güçlerin dehşet saçtığı Ortadoğu gerçeğine tekrardan tanıklık ettiğimiz 2023 yılında, Türkiye Cumhuriyeti de 100. yaşına giriyor.
Bundan 100 yıl öncesinde emperyalizmin işgal ettiği Anadolu topraklarımızda verilen bağımsızlık mücadelesinin hem tarihsel hem simgesel değerinin bugünkü önemini hatırlatmak gerektiğine inanıyorum. Halkın, soya dayalı feodal bir iktidar tebaasından kurtularak, demokratik bir yönetim biçimiyle evrensel olarak ileriye taşınması için Anadolu insanını adım adım örgütleyen Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının öğütlediği birlik bilincinden, tarihin tekerrür ettiği her yerde ders çıkarabiliriz.
Yakın tarih boyunca birçok toplumu geriye götürmüş emperyalizm, dünyanın süper gücü olduğu iddiasıyla diğer toplumların değerlerini kendi maddelerine göre biçimlendirmeye veya doğrudan ortadan kaldırma girişimlerine devam ediyor. Kısa sürede yenileceği ihtimalinin gerçekçi olmadığı emperyalizmin karşısında egemen kalabilmek için daha modern ve daha ilerici bir topluma dönüşmeye ihtiyacımız var ve bu dönüşüm için sağlayacağımız katkı, bir arada kalmamız ve sahip olduğumuz değerleri bir arada korumamıza bağlı.
Daha çağdaş, daha devrimci ve daha istikrarlı bir topluma dönüşebilmemiz ve bir kısmına sahip olduğumuz, bir kısmını ise geri kazanacağımız değerleri koruyabilmemiz için Türkiye Cumhuriyeti öncü kadrolarının yaptıkları devrimleri yüksek sesle anmaya devam etmek, Kurtuluş Savaşı sonrasında elde ettiğimiz bağımsızlığın hayati değerini vurgulamak, kendini özgürlükçü, demokratik ve modern olarak tanımlayan herkesin görevidir. Olduğu her yere bu sorumluluğu taşıyan, kendini ve etrafındakileri aydınlatmaya devam eden, “biz” ruhundan caymayan tüm yurttaşlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun ve nice yüz yıllar boyunca yaşatılsın…