Adının okunması ile birlikte “Başbakan Çiller” diye ayağa fırlayan partililer ile Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk arasında tartışmalar yaşandı. Konuşmasında AK Parti hükümetine yüklenen Cindoruk, demokrasinin ileri değil geri gittiğini savundu ve “Cumhuriyeti bir İslam devletine mi çevirmek istiyorsunuz. Ben sizden korkuyorum, kuşku duyuyorum” dedi. Cindoruk, AK Parti┤lilerin Atatürk’ten söz etmesini, Anıtkabir’e aileleriyle gitmesini önerdi.
DYP eski Genel Başkanı ve eski Başbakan Prof. Dr. Tansu Çiller, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un Genel Başkan Vekili Salih Uzun ile birlikte katıldığı Balıkesir İl Kongresine telgraf gönderdi. “Kırat’ın önderliğinde bir araya gelen tüm dava arkadaşlarımı sevgi ve saygıyla kucaklıyorum” diyen Çiller’in mesajının okunması ile birlikte salondaki partililer ayağa kalkarak, “Çiller, Çiller”, “Başbakan Çiller”, “Artık Çiller’i istiyoruz” diye bağırmaya başladı. Bu arada bazı partililerin ağladığı görüldü. Partililerle tartışan Cindoruk, “Ne bağırıyorsunuz. Gelmiyor işte” derken, bazı partililer de “Gidip getireceksin Başkan” diye karşılık verdi. Cindoruk bunun üzerine protokol masasından kalkarak, kendisine laf atan partililerin yanına gitmeye çalıştı. Salon bir anda karışırken, partililer, “Sayın Başkanım size saygısızlık yapmıyoruz. Biz sadece Çiller’i istiyoruz” diye konuştu. Cindoruk partililerle konuşurken, “Çiller yine gelecek”, “Çiller Başbakan” sloganları devam etti.
Derdini anlatamayınca protokol masasına dönen Cindoruk bu kez mikrofonu eline alarak partililere seslendi. Cindoruk şunları söyledi:
“Burası parti kongresi, karşınızda partinin genel başkanı var. Bizim partimizin temeli sevgiye, saygıya, vefaya, geçmişe bağlılığa dayanır. Öyle bağırıp çağırmakla olmaz. Hiçkimse sizin uşağınız değil. Oturup dinleyeceksiniz. Türkiye bir tehlikeden geçiyor, bu partinin de birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Bağırmakla sesinizi duyuramazsınız. Ama ben size teklif ediyorum. Ben söyledim. Bu arkadaşımızın adresi belli, gidin, çağırın gelsin. `Ben yerimi ona bırakacağım’ dedim, daha ne diyeyim. İki şartım var. Biri dediğim gibi partiye gelmesi. İkincisi bizim savunduğumuz fikirleri savunacağını söylesin. Türkiye ile ilgili o kadar önemli şeyler söylüyoruz ki. Bu söylediklerimizin arkasında dursun. Demokrat Parti’nin son yıllardaki program, plan, düşünsini de kabul ettiğini söylesin. Bizim ortaya koyduğumuz, arkasında sayın Demirel’in bulunduğu düşünce tarzı bugün bir ihtiyaç haline gelmiştir. CHP’yi, iktidarı tenkit ediyoruz. Ama O’nun (Çiller’in) 8 senedir ne söylediğini bilmiyoruz. Biz televizyon televizyon, kürsü kürsü, il il, ilçe ilçe dolaşıyoruz, korkmadan fikirlerimizi söylüyoruz, bizim de çocuklarımız var. Biz söylüyoruz, parti kongreleri yapıyoruz. O hiç yok ortada. Şimdi çıksın söylesin. Ne yapacak, ne söyleyecek, bizim söylediklerimizi doğru buluyor mu? Siyasi parti kongresi çocuk oyuncağı. Ben 1953 senesinden beri bu partideyim. Böyle bir hareket görmedim. Bu saygısızlığı yapan arkadaşlarımı ayıplıyorum.”
Divan Başkanı Hamdi Üçpınarlar da Cindoruk’un bulunduğu bir ortamda böyle bir gösterinin kabul edilemeyeceğini vurguladı. Ardından partililer de sakinleşti.
BUNUN NERESİ İLERİ DEMOKRASİ
Kongrede iktidar partisi AK Parti’yi de sert bir dille eleştiren Cindoruk, “Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal Silivri’de hapishanede yatarken, ileri demokrasi diyenlere buradan sesleniyorum. Bunun neresidir demokrasi. Getirdiğiniz anayasa değişikliği ile bile demokrasiyi gerilettiniz. Sizin amacınız ileri demokrasi kurmak değil. Eğer ileri demokrasi kurmak istiyorsanız siyasi partilerle anlaşacaksınız; o da yetmez, üniversitelerle anlaşacaksınız; o da yetmez, sivil toplum kuruluşlarıyla anlaşacaksınız. Ve halkın önüne, özgürlükçü, demokrat bir siyasi belge çıkaracaksınız. Siz dayatıyorsunuz” diye konuştu.
“CUMHURİYETİ İSLAM DEVLETİNE Mİ ÇEVİRMEK İSTİYORSUNUZ”
AK Parti┤ye “Sizin gizli bir gündeminiz var” diyen Cindoruk şöyle devam etti:
“Ortadoğu projesi ne? Siz son çıkan belgelere baktığınızda bir İslam devletine mi çevirmek istiyorsunuz cumhuriyeti. Ben sizden korkuyorum, kuşku duyuyorum. Sizin söylemlerinizden kuşku duyuyorum. Bir gün Mevlana’ya, bir gün Hacı Bektaş’a gidiyorsunuz. Orada bilmediğiniz konularda bir takım yalvarışlar, yakarışlar yapıyorsunuz. Bırakın bunları, sade, sakin, düzgün, fikirlerinizi söyleyin. O fikirleri söyleyelim. Yoksa Mevlana da Hacı Bektaş da bizim. Ve unutmayalım ki Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde yatan herkes bizim. O zaman ben size başka bir şey söyleyeyim. Bir de Atatürk’ten sözediniz. Bir gün de ailelerinizle birlikte Anıtkabir’e gidip, bir saygı duruşunda bulununuz, O’nu sevgi ve saygıyla anınız. Çanakkale şehitlerini anınız. Gelin milli birlik ve beraberliğimizi sağlamak için sadece dinsel değerleri değil, bütün manevi değerlerimizi ortaya koyalım.”
İKİ DİL İSTEĞİNE SERT YANIT
İki dil isteğine de karşı çıkan Cindoruk, “İki bayrak, iki devlet ve iki dil Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu olur. Biz Cumhuriyetimizi sonlandırmak değil, devam ettirmek istiyoruz. Türk halkının yüzde 95’i de böyle düşünüyor” dedi.
Cindoruk, iki başkan adayı İlhan Erdinç ve Mustafa Tabanlı ile partilileri selamladıktan sonra salondan ayrıldı.
DHA