Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Kemal Kılıçdaroğlu’dan Firavunlaşmama sözü beklediklerini söyledi.
Saadet Partisi, Mayıs ayı il başkanları ve il müfettişleri toplantısı Afitab Kültür Merkezi’nde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. İl Başkanları ve müfettişlerinin alkışları arasında kürsüye gelen Kurtulmuş, toplantının açılışında gündeme ilişki açıklamalarda bulundu. CHP’deki kurultay sürecini değerlendiren Numan Kurtulmuş, CHP kongresinin hem parti camiasına, hem Türkiye’ye hayırlı olmasını diledi. Siyasetteki bu yeniden yapılanmada Saadet Partisi’nin büyük katkısı olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, 26 Ekim’deki büyük kongreden sonra ‘siyaseti yeniden formatlayacağız’ sözünü adım adım gerçekleştirdiklerini kaydetti. “Saadet Partisi, Türkiye siyasetine yeniden format atmıştır. Önce iktidar partisini formatlamıştır. Şimdi de anamuhalefet partisini formatlıyor. Şu anda çok açıktır ki, Türkiye’nin tek muktedir partisi, Saadet Partisidir” diyen Kurtulmuş, İsrail politikalarındaki one minute süreci, İran ve Suriye konusundaki yaklaşım ve IMF anlaşmasının yapılamaması gibi bir çok önemli konuda iktidar partisinin politikalarını etkilediklerini söyledi. Kurtulmuş, “Saadet Partisi, iktidar partisini, çok ciddi şekilde formatlamıştır.” diye konuştu.
Kurtulmuş, şimdi de 1.5 yıllık sürenin sonunda iktidar partisinin ardından CHP’deki yeni yönetiminde de birinci derece etkisi olduğunu belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “Sayın Kılıçdaroğlu’nun son birkaç gündür yaptığı konuşmalar, neredeyse 1.5 yıldır bizim söylediğimiz cümlelerin harfiyen aynısıdır. Bu çerçevede, Sayın Kılıçdaroğlu’nun öncelikli olarak üslup bakımından kavga, gürültü siyaseti yerine daha akılcı, bilgiye dayalı ve uzlaşmacı siyaseti ortaya koymasında Saadet Partisi’nin büyük bir etkisi vardır. Öteden beri Türkiye’nin temel meselelerini çok kolay rejim tartışmasına dönüştürmeyi başaran CHP’nin genel başkan adayının, evet rejim tehlikededir. Türkiye’de 6 milyon işsiz var demesinde Saadet Partisi’nin fevkalade etkisi vardır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yine bizler çoluk çocuğumuzla zenginleşmeyeceğiz ve asla kamunun mallarını suiistimal etmeyeceğiz manasındaki sözlerinde, bizim Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyeceğiz sözünün çok büyük etkisi vardır.” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun milleti Alevi-Sünni diye bölmeden sorunları birlik ve beraberlik ekseninde çözmesine ilişkin sözlerinde Saadet’in etkisi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Son günlerde Anayasa değişikliği sürecinde, başından beri engelleyici bir tavır içinde olan CHP’nin tavrının yüz seksen derece zıddı olarak, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’ye çağdaş, katılımcı ve yeni bir anayasa gereklidir ve bu anayasa millet tarafından yapılmalıdır sözleri harfiyen bizim temel görüşlerimizdir” dedi.
Kurtulmuş, bundan sonra Kılıçdaroğlu’ndan hangi sözü merakla beklediklerini şöyle açıkladı: ” Sayın Kılıçdaroğlu, Musa gibi gelip Firavunlaşmayacağız sözünü de bu millete vermek durumundadır”
Artık Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinden milletin değerleriyle çatışmayan, inançlarına karşı mücadele etmeyen, milletin egemenliğini bürokratik adacıklara karşı boğdurmayan politikalar beklediklerini söyledi.
Zonguldak’taki elim kazaya hükümetin ve Başbakan Erdoğan’ın yaklaşımını sert şekilde eleştiren Kurtulmuş, “Öncelikle hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Cenabı Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Ne yazık ki, Sayın Başbakan böylesine önemli bir olay karşısında, hükümetin ve kamunun sorumlulukları çerçevesinde hesap vermesi gerekirken, ne yapalım ki bu kaderdir diyor. Biliriz ki, Cenabı Allah dilemeden hiçbir yaprak dahi kıpırdamaz. Ancak siyasetin vazifesi, önce atını sağlam kazığa bağlamaktır. Nasıl kadere inanıyorsak, aynı şekilde esbaba tevessül etmenin de ne kadar gerekli olduğuna inanan bir milletiz. Bu olaylarda ölenlerin sorumlusu, gerekli tedbirleri almayan hükümet ve kamu kuruluşlarıdır.” diye konuştu.
“Sayın başbakan kadere inanç konusunda birilerine ders vermeye kalkıyor ama bize bu konuda ders veremez. Herkes bunun hesabını vermek zorundadır. Yoksa milletin inançlarının arkasına gizlenerek, bu kadar vahim ihmalleri ve suiistimalleri bir takım inanç gerekleriyle açıklamak asla hakkaniyete uygun değildir ” diyen Kurtulmuş, “Onun için hiçbir hükümet yetkilisinin ortaya çıkan bu trajedileri, bu basit söylemle geçiştirme hakları yoktur. Ortada olan açık bir beceriksizliktir. Yanlış politikalarla bir taraftan sendikasızlaştırma diğer taraftan taşeronlaştırma ile dünyanın en ağır işçiliğine hiçbir vasfı olmayan insanlara açarsanız, ortaya maalesef böyle sonuçlar çıkar.” dedi.
Saadet Partisi, Mayıs ayı il başkanları ve il müfettişleri toplantısı Afitab Kültür Merkezi’nde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. İl Başkanları ve müfettişlerinin alkışları arasında kürsüye gelen Kurtulmuş, toplantının açılışında gündeme ilişki açıklamalarda bulundu. CHP’deki kurultay sürecini değerlendiren Numan Kurtulmuş, CHP kongresinin hem parti camiasına, hem Türkiye’ye hayırlı olmasını diledi. Siyasetteki bu yeniden yapılanmada Saadet Partisi’nin büyük katkısı olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, 26 Ekim’deki büyük kongreden sonra ‘siyaseti yeniden formatlayacağız’ sözünü adım adım gerçekleştirdiklerini kaydetti. “Saadet Partisi, Türkiye siyasetine yeniden format atmıştır. Önce iktidar partisini formatlamıştır. Şimdi de anamuhalefet partisini formatlıyor. Şu anda çok açıktır ki, Türkiye’nin tek muktedir partisi, Saadet Partisidir” diyen Kurtulmuş, İsrail politikalarındaki one minute süreci, İran ve Suriye konusundaki yaklaşım ve IMF anlaşmasının yapılamaması gibi bir çok önemli konuda iktidar partisinin politikalarını etkilediklerini söyledi. Kurtulmuş, “Saadet Partisi, iktidar partisini, çok ciddi şekilde formatlamıştır.” diye konuştu.
Kurtulmuş, şimdi de 1.5 yıllık sürenin sonunda iktidar partisinin ardından CHP’deki yeni yönetiminde de birinci derece etkisi olduğunu belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “Sayın Kılıçdaroğlu’nun son birkaç gündür yaptığı konuşmalar, neredeyse 1.5 yıldır bizim söylediğimiz cümlelerin harfiyen aynısıdır. Bu çerçevede, Sayın Kılıçdaroğlu’nun öncelikli olarak üslup bakımından kavga, gürültü siyaseti yerine daha akılcı, bilgiye dayalı ve uzlaşmacı siyaseti ortaya koymasında Saadet Partisi’nin büyük bir etkisi vardır. Öteden beri Türkiye’nin temel meselelerini çok kolay rejim tartışmasına dönüştürmeyi başaran CHP’nin genel başkan adayının, evet rejim tehlikededir. Türkiye’de 6 milyon işsiz var demesinde Saadet Partisi’nin fevkalade etkisi vardır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yine bizler çoluk çocuğumuzla zenginleşmeyeceğiz ve asla kamunun mallarını suiistimal etmeyeceğiz manasındaki sözlerinde, bizim Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyeceğiz sözünün çok büyük etkisi vardır.” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun milleti Alevi-Sünni diye bölmeden sorunları birlik ve beraberlik ekseninde çözmesine ilişkin sözlerinde Saadet’in etkisi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Son günlerde Anayasa değişikliği sürecinde, başından beri engelleyici bir tavır içinde olan CHP’nin tavrının yüz seksen derece zıddı olarak, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’ye çağdaş, katılımcı ve yeni bir anayasa gereklidir ve bu anayasa millet tarafından yapılmalıdır sözleri harfiyen bizim temel görüşlerimizdir” dedi.
Kurtulmuş, bundan sonra Kılıçdaroğlu’ndan hangi sözü merakla beklediklerini şöyle açıkladı: ” Sayın Kılıçdaroğlu, Musa gibi gelip Firavunlaşmayacağız sözünü de bu millete vermek durumundadır”
Artık Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinden milletin değerleriyle çatışmayan, inançlarına karşı mücadele etmeyen, milletin egemenliğini bürokratik adacıklara karşı boğdurmayan politikalar beklediklerini söyledi.
Zonguldak’taki elim kazaya hükümetin ve Başbakan Erdoğan’ın yaklaşımını sert şekilde eleştiren Kurtulmuş, “Öncelikle hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Cenabı Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Ne yazık ki, Sayın Başbakan böylesine önemli bir olay karşısında, hükümetin ve kamunun sorumlulukları çerçevesinde hesap vermesi gerekirken, ne yapalım ki bu kaderdir diyor. Biliriz ki, Cenabı Allah dilemeden hiçbir yaprak dahi kıpırdamaz. Ancak siyasetin vazifesi, önce atını sağlam kazığa bağlamaktır. Nasıl kadere inanıyorsak, aynı şekilde esbaba tevessül etmenin de ne kadar gerekli olduğuna inanan bir milletiz. Bu olaylarda ölenlerin sorumlusu, gerekli tedbirleri almayan hükümet ve kamu kuruluşlarıdır.” diye konuştu.
“Sayın başbakan kadere inanç konusunda birilerine ders vermeye kalkıyor ama bize bu konuda ders veremez. Herkes bunun hesabını vermek zorundadır. Yoksa milletin inançlarının arkasına gizlenerek, bu kadar vahim ihmalleri ve suiistimalleri bir takım inanç gerekleriyle açıklamak asla hakkaniyete uygun değildir ” diyen Kurtulmuş, “Onun için hiçbir hükümet yetkilisinin ortaya çıkan bu trajedileri, bu basit söylemle geçiştirme hakları yoktur. Ortada olan açık bir beceriksizliktir. Yanlış politikalarla bir taraftan sendikasızlaştırma diğer taraftan taşeronlaştırma ile dünyanın en ağır işçiliğine hiçbir vasfı olmayan insanlara açarsanız, ortaya maalesef böyle sonuçlar çıkar.” dedi.
CİHAN