AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin Başbakan Erdoğan’ın konuşmasına yönelik eleştirilerine cevap verdi. Çelik, “Siyasi liderlerin sayın Başbakan’ı samimiyet testine tabi tutmaları kesinlikle hoş bir şey değildir. Siyasetin dili nezih olmalı, nazik olmalı. Kesinlikle nezaket en büyük servettir, yatırımcısına her zaman kazandırır.” dedi. Çelik, AK Parti MKYK toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın dünkü grup toplantısındaki konuşmasıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin eleştirilerini değerlendirdi.
Başbakan Erdoğan’ın en bariz vasfı, en görünen, en bilenen özelliklerinden birisinin hasbiliği ve samimi olması olduğunu ifade eden Çelik, “Elbette bunu da halk takdir ediyor, edecektir. Halkımızın söylediği bir söz var: Gönül kaynamayınca göz akıtmaz. Kimi ‘rol yaptı’ diyor. Kimisi ‘samimiyetsiz’ buluyor. Daha ileri ifadeler kullananlar var. Bizim samimiyetimizi elbette halkımız takdir edecektir. Diğer siyasi liderlerin sayın Başbakan’ın samimiyet testine tabi tutmaları kesinlikle hoş bir şey değildir. Siyasetin dili nezih olmalı, nazik olmalı. Kesinlikle nezaket en büyük servettir, yatırımcısına her zaman kazandırır.” şeklinde konuştu. Çelik, Bahçeli’nin son bir yıldır her konuşmasında Başbakan başta olmak üzere zaman zaman Cumhurbaşkanı’nı da dahil ederek, birçok parti mensuplarına ve partilerine kurumsal olarak hakaret ettiğini, hatta bunu küfür boyutuna taşıdığını belirtti. “Fikredemeyenler, küfrederler.” diyen Çelik, şunları söyledi: “Biz, sayın Bahçeli başta olmak üzere bize küfredenlerin, bize hakaret edenlerin hakaretlerine aynı şekilde karşılık vermeyeceğiz. Çünkü biz o seviyeye asla düşmek istemiyoruz. Siyasetin temiz kalmasını istiyoruz. Siyasetçiler başkalarına örnek olmak zorundadırlar. Eleştirilerimiz birbirimizin hoşuna gitmeyebilir. Onların söyledikleri bizim hoşumuza gitmeyebilir. Benim söylediğim söz başka parti mensuplarının hoşuna gitmeyebilir. Ama bu ağzımızı bozmayı gerektirmez. En kolay yapılan şey küfretmektir, hakaret etmektir. Bunu kimlerin daha rahat yapabildiğini hepimiz biliyoruz. Siyasetçiler küfür ve hakaret yakışmaz. ”
Çelik, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin yaptıkları değerlendirmeleri muhalefet liderine kesinlik yakıştırmadığını söyledi.
“POZİTİF DİL KULLANMAYI TERCİH EDİYORUZ”
Referandum sürecinde parti olarak yapacakları çalışmalarla ilgili de bilgi veren Çelik, bu süreçte pozitif bir dil kullanmayı tercih ettiklerini ifade etti. Çelik, nezaketten asla taviz vermeden, halkın büyük olgunlukla en yüksek katılımla sandığa gitmelerini arzu ettiklerini ve çabalarının da bu yönde olduğunu söyledi.
Halk oylamasının önemli bir fırsat olduğunun altını çizen Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “Halkın kendi iradesini ortaya koyması açısından önemli bir fırsattır. Halkımız da çok sık tekrarlanmayan, zaman zaman önüne çıkan imkanı ve fırsatı en iyi şekilde kullancaktır. Bu bir milletvekili seçimi değildir. Bu bir yerel seçim değildir. Bu bir güven oylaması değildir. Burada kesinlikle bir siyasi parti propagandası gibi veyahut bir siyasi partinin tercihi gibi mesele ele alınmamalıdır. Geçmişte şu veya partiye oy veren insanlar oylarını en hür şekilde ‘evet’ten veya ‘hayır’dan yana kullanabilirler. 2007 seçimde evet oyu yüzde 70 civarında çıktı. AK Parti’nin en yüksek oyu yüzde 47’i civarındaydı. Yüzde 70’ı AK Parti’nin oyu değildi.” Çelik, halkın ekmeğin ve özgürlüğün biraz daha büyümesi için gidip tercihini kullanacağını belirterek, “Halkımızın da bu yönde tercihini kullanacağına inanıyoruz. Partimiz üzerine düşeni bu olgunluk içinde yapacaktır.” diye konuştu.
CİHAN