Erdoğan’ın daha 20 ay önce, “Ayasofya’yı açmanın bir getirisi yok, bir götürüsü var: Müzenin ibadete açılmasını isteyenler, yurtdışındaki camilerimizin başına ne gelir, hiç düşünüyor mu? Ben bir lider olarak bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim” diyordu. 1,5 yılda ne değişti de “lider, istikametini kaybetti”?
- Ayasofya’da namaz, Türkiye’de İslami hareketin ezeli ideallerinden biridir. Erdoğan, bu kararla sadece Türklerin değil, tüm “Müslümanların düşünü gerçekleştiren lider” rolünü oynadı. Osmanlı hayalini, hilafet duygularını okşadı.
- Geçen yılkine göre daha elverişli bir uluslararası konjonktür yakaladığını düşündü. Kararın siyasi getirisinin, diplomatik götürüsüne kıyasla daha fazla olacağını hesapladı.
- Ayasofya’nın müze olmasına dair 1934 tarihli kararın altında Atatürk’ün imzası var. Bu kararla, Atatürk’e ve onun getirdiği laikliğe karşı da bir İslamcı adım atmış oldu. İlk namazı Lozan Anlaşması’nın yıldönümü olan 24 Temmuz’a denk getirerek de Cumhuriyet’in kurucu sözleşmesine dönük bir mesaj verdi.
- Kamuoyu yoklamaları, son 18 yıldır ilk kez AKP’nin çekirdek kadrosunun da erimekte olduğunu, partinin oyunun yüzde 45’lerden yüzde 30’un altına düştüğünü gösteriyordu. Erdoğan, Ayasofya kararı ile bu erimeyi durdurmak için, elinde kalan pek az karttan birini kullandı.
- Muhafazakâr gelenekten geldikleri ve iktidarının kuruluşunda yer aldıkları halde karşısına geçen iki ismi, Babacan ve Davutoğlu’nu yeniden yanında yer almaya zorladı. Sosyal demokratlar karara karşı çıksa, “İşte gördünüz, İslam’a karşı Haçlıların yanında yer alıyorlar” demeye hazırlanıyordu. CHP, sessiz kalarak bu taktiği bozdu, ama kendi içinde çıkan tartışma da Erdoğan’a yaradı.
- Kararın en önemli hedeflerinden biri, Türkiye’nin laik genetiğiyle oynayıp Cumhuriyet’i daha İslamcı bir çizgiye çekmekse, bir diğeri de, son dönemde ciddi oy kaybına yol açan ekonomik yıkımı unutturmak, işsizliğin yarattığı huzursuzluğu “Ama Ayasofya’yı ibadete açtık” böbürlenmesiyle kapatmaktı.
Sonuç, bu saydığım hedefleri vurabildi mi?
Karardan sonra, yandaş kanalların kiraladığı drone’lar
Ayasofya üzerinde uçarken, sadece şova gelmiş bir avuç insan görüntüleyebildi. Muhtemelen Erdoğan büyük şovu, 24 Temmuz’a saklıyor. Ama eski bir müzenin camiye çevrilmesi, işsiz birinin eve ekmek götürmesiyle kıyaslandığında hala çok cazip bir oy verme gerekçesi gibi görünmüyor.