Indepedent yazarı Cockburn, ABD’nin IŞİD’le savaşı hakkında kafası karışanlara, Suudi Arabistan’la olan ittifakına bakmalarını tavsiye ediyor.
ABD’nin Irak ve Suriye’de “IŞİD’le mücadele”yi başa yazması, ancak Esad karşıtlığını da devam ettirmesi soru işaretleri yaratıyor.
Independent‘ın deneyimli muhabiri Patrick Cockburn, bu konuda kafası karışık olanlara CIA’in Suudi Arabistan’la olan ilişkilerine bakmayı öneriyor.
1996 yılında, CIA’in Usame bin Ladin’i hedeflemek için bir birim kurduğunu hatırlatan Cockburn, bu birimin başındaki Michael Scheuer, Suudiler için “pek de işbirliği yapmıyorlardı” dediğini söylüyor.
Scheuer’in anlattığına göre, birim Suudilerden bin Ladin’e ilişkin çok temel bilgileri istemiş: Doğum belgesi, mali kayıtlar ve saire. Ancak CIA, hiçbir şey elde edememiş.
Üç yıl boyunca Riyad’dan hiçbir cevap alamayan ancak taleplerini yollamaya devam eden CIA’e, 1999 yılında, Riyad’daki CIA İstasyon Şefi’nden bir mesaj gelmiş: “Talep gönderip durmayı bırakın. Bu Suudilerin keyfini kaçırıyor.”
Bu mesajı ileten istasyon şefi, bugün CIA’in de şefi olan John Brennan’dı. Brennan, bugünlerde de Suudilerin keyfini kaçırmamaya gayret ediyor ve 11 Eylül’e Suudi Arabistan’ın dahli konusunda ser verip sır vermiyor.
Cockburn, “terörle mücadele” ve Sünni devletlerle ittifakın çelişki oluşturduğunu, Suudi Arabistan’ın yanı sıra Pakistan ve Türkiye’nin de radikal örgütlerin yaratılmasında payı olduğunu söylüyor.