ABD Irak’tan sonra Afganistan’dan çekilmenin yolunu arıyor. Temel problem aynı: Amerika ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu NATO güçleri çekildikten sonra ne olacak? Irak’ta General Petreaus’un uyguladığı model Afganistan’da tutacak mı? Afganistan kendi güvenliği ve yönetimini başarabilecek mi? Sorular çok, çözümü hiç de kolay değil.
Bu amaçla son yılların en önemli konferansı için aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 70’i aşkın ülke ve kurum bir araya gerek bu sorulara yanıt aradı.
Amerika Irak’taki gibi bazı aşiretleri kendi yanına çekerek, para ve silah verip Taliban’a karşı savaşmasını planlıyor. Irak’ta Sünni aşiretleri, Uyanış Birlikleri adı altında bir araya getiren Petreaus artık Afganistan’daki birliklerin komutanı.
Petreaus Irak’ta belli oranda başarılı olmuştu. Ama Afgan’da iş Irak kadar kolay değil. Afganistan Paştun, Tacik ve Özbeklerden oluşuyor. Taliban’ın tabanı Paştun. Paştun aşiretleri örgütlerseniz Tacik ve Özbekler buna şüpheyle bakarlar. Öncelikle Tacik ve Özbeklerin güvenliğini sağlamak gerekiyor.
Yöneticiler halktan kopuk ve yolsuzluklara bulaşmış durumda. Çünkü Afganistan’daki sorun güvenlik kadar yolsuzluk. Afgan halkı hala dünyanın en yoksulları arasında.
Asıl önemli konu ise Taliban’la ilişki. Bunun iki boyutu var. Ilımlı Taliban üyelerini kendi saflarına geçirmek, ikincisi Taliban’ın etki alanındaki aşiretleri para karşılığı silahlandırmak. Aşiretler de Taliban’ın tabanı. Yani iş biraz karışık. ABD uzun süre bu iki şıkka da karşı çıkarken yeni komutanla birlikte gündemine aldı. Devlet Başkanı Karzai de Taliban ile görüşmeye karşı çıkıyor. Aşiret örgütlenmesine ise sıcak bakıyor. Gerçi Amerika ılımlı Taliban derken neyi kastettiği hala belli değil. Ayrıca, Taliban ve El Kaide terörüyle mücadele adına 2001’de ülkeyi işgal eden Amerika bu ilişkiyi nasıl anlatacak.
”Bu aslında Afganistan’ın neden işgal edildiğinin bir göstergesi. Amaç ülkeyi kurtarmak değil, Bush yönetimiyle başlayan ders verme mantığının bir devamı. Yıllardır bir adım ileri gidilemedi. Nitekim, bu pazarlık ülkedeki diğer etnik grupları da tedirgin edecektir” deniyor.
Karzai yönetimi yolsuzluklara batmış durumda. Amerika ise kendi adamı olan Karzai, (Hamid Karzai eski bir petrolcü, UNOCAL Petrol Şirketi’nin eski danışmanlarından) bu kez de başaramazsa, ABD petrolcüsünden desteğini çekecek. Zaten neden Afganistan’ın başına getirildiği herhalde anlaşılır. Üstelik Taliban’a yakın gruplarla bağlantıya geçmek için gün sayıyorlar. Bu açıdan Kabil’de düzenlenen konferans son şans olarak görülüyor.
Afganlar,uluslararası toplumu eleştiriyor: “Bu konferans da diğerleri gibi. Güzel konuşmalar yapılıyor, bildik vaatler var. Ama yapılması gereken bu topluma inisiyatif tanımak” diyorlar. Hükümetin başarısız olması halinde uluslararası güçlerin Taliban’la masaya oturacağına kesin gözüyle bakılıyor.
9 yıldır Afganistan’da pek değişen bir şey yok. Denenen taktikler tutmuyor. Karzai hükümeti başaramıyor. Gelen paraların nereye harcandığını belli değil. Şimdi ABD Afgan hükümetinin tepesinde sopa sallıyor gibi. ‘Başarılı olamazsanız Taliban’ı getiririm’ der gibi.