Londra Bilim Müzesi, Hawking’in ölmeden önce bitiremediği son kitabı Brief Answers to the Big Questions (Büyük Sorulara Kısa Cevaplar) isimli kitabının yayımlanmasına özel bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte Hawking’in kitaba eşlik edecek bir animasyon için yaptığı seslendirmeye de yer verildi. Hawking’in bu ölümünden sonra verdiği mesajın bir kısmı şu şekilde:
Kültürel olarak izole ve dar görüşlü hale gelme tehdidiyle giderek daha fazla karşı karşıya kalmaktayız. Gelişmenin yaşandığı yerlerden daha da uzaklaşmaktayız. Brexit veya Donald Trump’ın başkanlığı gibi kararlar, göçmenlik ve eğitimin gelişmesi üzerine yepyeni kuvvetler uygulamaya başlıyor. Buna bağlı olarak da uzmanlara ve bilim insanlarına küresel ölçekte bir başkaldırıya şahitlik ediyoruz. Ne var ki küresel ısınma, artan nüfus, yenilenebilir enerji ve epidemik hastalıklar gibi giderek artan miktarda tehlike kaynağı olan problemlerin cevabı bilimdedir. Bilimi daha geniş kitlelere ve özellikle de gençlere ulaştırmak, yeni Einsteinlar bulma veya onlara ilham olma ihtimalimizi arttırmaktadır. O kişiler her nerede olurlarsa olsunlar…
Hawking, kitabında birçok büyük probleme kısmen kısa ve öz cevaplar vermeye çalışıyor. Bu sorular arasında “Dünya’da varlığımızı sürdürebilecek miyiz?”, “Yapay Zeka bizden daha zeki olacak mı?”, “Geleceği nasıl şekillendirebiliriz?” gibi sorular bulunuyor.
Hawking’in sesinin yayınlandığı sıralarda kızı Lucy Hawking, gözyaşları içerisinde babasını dinliyordu. Lucy Hawking şöyle diyor:
Bazen halen aramızdaymış gibi hissediyorum. Babam; şu anda var olan problemler küresel ölçekte olmasına ve bizlerin daha sıkı sıkıya bağlı bir şekilde çalışmamızı gerektirmesine rağmen, giderek daha yerel kümelerde öbeklenmemizden büyük endişe duyuyordu. Birlik çağrısı yapmamız gereken zamanlarda, giderek daha bölük pörçük olmamızdan endişeleniyordu. Bunun onun için çok büyük bir rahatsızlık kaynağı olduğunu düşünüyorum. Bunu yeni kitabında hep göreceksiniz. Bu kitap bir birlik çağrısı, insanlığa bir çağrı. Kendimize gelmemiz ve önümüzdeki problemlerle yüzleşmemiz ve bir çözüm için hep birlikte çalışmak için bir çağrı.
Hawking’in yeni kitabının kalan kısımlarını yakın dostları ve alanlarında uzman akademisyenler tamamladılar. Kitapta Hawking şu noktalara da parmak basıyor:
- Güneş Sistemi’ni kolonize etmek, bizi kendimizden kurtarmanın yegane yolu olabilir. Eğer Dünya’da kalacak olursak, yok olma tehdidiyle yüzleşeceğiz.
- Bilgisayarlar bizden daha zeki hale geldiğinde, onların emellerinin bizimkilerle paralel olduğundan emin olmamız şart.
- Gelecekte beyinlerimize takılan cihazlar sayesinde beyin-bilgisayar arayüzler aracılığıyla iletişim kuracağız.
- Bu yüzyıl içinde bir zamanlarda genetik mühendislik yöntemlerini kullanarak hafıza ve ömrümüzü arttırabileceğiz, ancak “geliştirilmemiş” insanlar bu “kendi kendini tasarlayan yeni ırk” ile rekabet edemeyecek.
- Bilim insanlarının küresel ısınmanın insanlık üzerinde yarattığı “gereksiz risk” ile halkı bilinçlendirmek gibi bir görevleri var.
- Büyük olasılıkla ölümden sonra bir yaşam veya bir cennet yok; dahası, Evren’imizi yaratan veya kaderimizi şekillendiren bir tanrının varlığına dair herhangi bir kanıt da yok. Tüm bunlar, hüsnükuruntudan ibaret. Tek yapmamız gereken, Evren’in müthiş tasarımını takdir etmek.
- Öldüğümüzde toza dönüşüyoruz. Ancak insanlığa yaptığımız etki ve çocuklarımıza bıraktığımız genler yoluyla varlığımızı sürdürdüğümüzü düşünebiliriz.
Stephen Hawking’in külleri, Westminster Abbey mezarlığında Charles Darwin ve Isaac Newton arasına gömüldü. Lucy Hawking, bu kararın babasını hayatta olsaydı “fazlasıyla onurlandıracağını” söyledi.
Hiçbir zaman yalnız olmayı sevmezdi. Her zaman her şeyin merkezinde olmayı isterdi. Isaac Newton ve Charles Darwin arasındayken bir daha asla yalnız kalmayacağını düşünmekten hoşlanıyorum.
- Türev İçerik Kaynağı: The Sydney Morning Herald | Arşiv Bağlantısı
- J. Dalton. Stephen Hawking Warns World ‘In Danger’ From Trump And Brexit In Message From ‘Beyond The Grave’. (15 Ekim 2018). Alındığı Tarih: 15 Ekim 2018. Alındığı Yer: Independent | Arşiv Bağlantısı