Üç gündür Norveç’te, Oslo Özgürlük Forumu toplantısındayım. Yeryüzünün her köşesinden özgürlük savaşçıları, insan hakları savunucuları, zulüm mağdurları buluştu burada… Dünyanın cümle derdi ve dertlilerin temsilcileri bir salonda toplandı diyebilirim. Ama belki de en yaralılar ve en yüksek sesle konuşanlar, kadınlardı. Acılarının büyüklüğünce cesur, bir o kadar kararlı şekilde davalarını savundular. Bir kısmını sizinle tanıştırmak istiyorum:
“Uygurlar için Kampanya” hareketinin kurucusu Rushan Abbas, yedi yıl önce, Çin hükümeti tarafından Sincan’da hapsedilen doktor kız kardeşi Gülşan’ın nasıl gözaltında kaybedildiğini anlattı. BBC, Çin cezaevlerindeki Uygur tutsakların arşivini yayınladıktan sonra aradım, “Okuyup okuyup ağlıyoruz. Ama kızkardeşim orada da yok” dedi. Evgenia Kara-Murza, “Özgür Rusya Vakfı”nın kurucusu… Forumun açılışında konuştu. Kendisi gibi bir rejim muhalifi olan ve iki kez zehirlenip ölümden dönen eşi Vladimir’in hapisten yolladığı mesajı okudu. Oleksandra Matviichuk, Kiev’de “Sivil Haklar Merkezi”ni yöneten bir avukat… Rus işgali başladığında sığınakta geçirdiği geceleri anlatırken salonu gözyaşına boğdu. “Dünya Putin’e dur demezse, sonuçları Ukrayna’dan fazlasında hissedilecek” dedi.
Belarus’un sürgündeki lider adayı Svetlana Tikhanovskaya da oradaydı. Evde çocuklarını yetiştiren bir kadınken, eşi tutuklandıktan sonra kendisini demokrasi mücadelesi içinde buluşunu anlattı sahnede… Sonrasında kısaca buluştuğumuzda, kapıda onlarca heyet, görüşme sırasındaydı.
Ve Masih Alinejad… Ne zaman konuşsa salonu ateşleyen, olağanüstü bir konuşmacı, yılmaz bir savaşçı… Aynı paneldeydik. İranlı mollara kafa tutarken, onlara ve zorunlu örtünme politikasına boyun eğen, Batılı kadın politikacıları yerden yere vurdu.
Suudi Arabistan’da 10 yıllık tutukluluğun ardından Mart ayında nihayet tahliye edilen Raif Badawi’nin eşi İnsaf’ın yüzü gülüyordu. Ama ülkesi Taliban’ın eline geçen Afgan yazar Hoda Khamosh, mutsuzdu. Bütün o kadınların acısı, Suriyeli şarkıcı Lynn Adib’in bir ağıdında dile geldi, sese dönüşüp salona yayıldı sanki… Acının kadınları, dünyanın sahipsiz olmadığını gösterdi; bir kez daha…