Kilit isimleri dinlemeyen, apar topar çalışmalarına son veren, raporu referandum sonrasına erteleyen Darbe Komisyonu adeta AKP’yi ‘akladı’. “Bir partiyle özel yakınlık tespit edemedik” diyen AKP’li komisyon başkanı, CHP’yi işaret etti!
AKP tarafından işlevsizleştirilen, ‘darbenin siyasi ayağını gizliyor’ eleştirisi yöneltilen Meclis 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporu, cemaatin uzun yıllar kol kola yol yürüdüğü ve her türlü desteği aldığı AKP ile herhangi bir bağlantı kuramadı; bunun yerine işi sulandırarak ‘sol partiler’ ve CHP’yle bağlantılandırmaya çalıştı.
Komisyon Başkanı AKP’li Reşat Petek tarafından açıklanan 637 sayfalık raporda, “Darbe girişiminin ardında FETÖ’nün olduğu açık ve net bir şekilde ortaya kondu” denirken, FETÖ’nün iktidara yakın durmakla birlikte tek partiye irtibatlı olmadığı savunuldu, Fethullah Gülen’in CHP’ye bağış yaptığı iddia edildi.
Tereddüte yer yok
Yarım asırdan beri darbe için hazırlık yapıldığını söyleyen Petek, sözlerine şöyle başladı; “Bu bir iddianame değildir. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında FETÖ’nün olduğu gerçeğini elimizdeki somut belgelerle söylemeye çalıştık. Bugün hiç tereddüte meydan vermeyecek şekilde bilgi, belge ve dökümana ulaşmış bulunuyoruz. Suç. ikrarları, itiraflar, iletişim kayıtları, örgüt mensuplarının kullandığı özel programlar, tanık beyanları, devam eden yargılamalarda yeni ortaya çıkan beyanlar, sanıkların FETÖ ile irtibatını gösterir nitelikteki Pensilvanya’dan yeni verilen talimatlar, örgüt mensuplarına moral veren nitelikteki Fethullah Gülen’in açıklamaları değerlendirildiğinde 15 Temmuz darbe girişimine bulup yetiştirdiği, yarım asırdır hep desteklediği Gülen’in liderliğinde FETÖ PDY’nin karar verdiği anlaşıldı.”
‘Siyaseti kullanıp devlete sızdı’
“Gerçekten FETÖ ile ilgili yaptığımız tespitlerde sadece bir siyasi partiyle irtibat olmadığını tespit etmiş bulunuyoruz” diyen Petek, Gülen Cemaati’ne yönelik olarak soruşturmaların siyasi kanada uzanmadığı eleştirilerine tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ne istediler de vermedik” açıklamasını ‘unutan’ Petek bunun yerine, “Dönemsel olarak siyasi iktidarda bulunan, iktidardaki partilere yakın davranıp, başta mülkiye adliye olmak üzere devlet üst organlarına sızmak için kendilerince siyaseti kullanma yolu seçtikleri anlaşılmakta” ifadelerini kullandı.
Gülen’den CHP’ye bağış iddiası
Konuyu CHP’ye bağlamayı tercih eden Komisyon Başkanı, Gülen’in partiye bağış yaptığını öne sürdü. Reşat Petek, “15 Mart 1967 yılında bakıyorsunuz bir partiye, CHP’ye bir tahsilat, 5 bin lira bağışta bulunduğu anlaşılıyor. Sözüm yanlış anlaşılmasın ama bu örgütün amaçlarına hizmete edeceğini düşündüğü siyasi partilerle işbirliği yapabildiğini gösterdiği bir belge olarak” diye konuştu.
AKP’de katkı makbuzu bulunmamış
Petek, “Sizin partinizden de katkı var mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Bir partiye uzak yakın değerlendirmesi olduğunu ifade ettim. 2010’da yargıyı ele geçirme operasyonunda AK Parti ile yakından işbirliği olduğu, referanduma açık destek verdiği… AK Parti döneminde de devlete sızmada hangi yöntemleri kullanabileceğini düşünmüşler, örneğin yargıda operasyon için somut bir örnek. Ama bağış makbuzu vesaire gibi bir şey komisyonumuzda yok. Fethullah Gülen’in Papa ile görüşmesini o zamanki devlet yetkilileri organize ediyor. Şahsi yorumum. Ama şunu söyleyebiliriz, değişik siyasi partilerle bağlantısı olan, il genel meclisi, belediye başkanları hakkında yargının yaptığı soruşturma var. AK Parti de var, CHP de var, MHP de var, HDP de var. Yargı bunların tarafsız bağımsız olarak soruşturmasını yapıyor. ”
‘Hedefte Erdoğan ve AKP var’
Raporda, örgütün hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin yer aldığı savunulurken, Gülen cemaatinin ‘sol partilerle de işbirliği’ yaptığı iddia edildi. Raporda, “Bunun en çarpıcı örneği ANASOL-D hükümeti dönemidir. 1999-2002 arasında Bülent Ecevit tarafından kurulan 56’ncı ve 57’nci hükümetler döneminde Başbakan Ecevit’le yakın ilişkiler kuran Örgütün o dönemdeki seçimlerde Bülent Ecevit’i desteklediği iddia edilmiştir” denildi.
Cemaatin siyaset ve siyasilerle doğrudan temasının ise 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde gerçekleştiği vurgulandı. FETÖ’nün siyasete açıktan ve doğrudan müdahalesi sürecinin REFAH-YOL hükümetiyle başladığı belirtilirken, ilk kez operasyon yaptığı dönem için ise 28 Şubat’a işaret edildi.
Kritik MGK toplantısı
Raporda, “Zaman içinde paralel devlet yapılanmasından, silahlı terör örgütüne dönüşüm var. 21 Ekim 2015 tarihli MGK toplantısında paralel devletin terör örgütleri ile işbirliği içinde olduğu kayıtlara girmiştir. 26 Mayıs 2016 tarihine kadar, darbeden iki ay önce, bütün MGK’da ‘paralel devlet’ kullanılmış ve mücadele talebi verilmiştir” denildi.
Komisyon, “AK Parti’nin yurt içi ve dışındaki itibarını sarsmak için muhalif yapılarla işbirliği içine girmesi üzerine ipler kopmuş ve şiddeti gittikçe artan bir çatışmaya dönüşmüştür” ifadelerine yer verdi.
***
Yargı süreci yüzünden gecikmiş
Raporun geciktiği yönündeki eleştirilere yanıt veren Reşat Petek, ‘yargı sürecinin devam etmesini’ gerekçe gösterdi. Petek, “Olayın sıcaklığı sebebiyle süre içinde yeni ve güncel bilgilerin ortaya çıkması oldu. Biz 3 Ocak’ta çalışmamızı tamamladığımızda yargı bağlamında istediğimiz bilgilerin pek çoğu gelmiyordu bize. Sonradan iddianameler geldi. Bu süreç çalışmalarımızı güncellememize neden oldu. Raporun 4 ay 15 gün gibi bir sürede tamamlanmış olduğunu da ifade etmeliyim” diye konuştu. Reşat Petek, çalışma süresi boyunca 22 toplantıda toplam 141 kişiyi dinlediklerini ve komisyona 240 belge geldiğini bildirdi.
***
Komisyon başından beri şaibeli
Kuruluş sürecinden itibaren büyük tartışmalara neden olan 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, AKP’nin uygulamaları nedeniyle muhalefette ve kamuoyunda darbenin örtbas edilmek istendiği eleştirilerine yol açtı.
Meclis araştırma komisyonu, 15 Temmuz’un hemen ardından TBMM’de bütün siyasi partilerin verdiği destekle kuruldu.
Kilit isimler dinlenmedi
Ancak AKP önce komisyona üye vermeyerek komisyonun çalışmaya başlamasını üç ay geciktirdi. 4 Ekim 2016’da çalışmalarına başlayabilen komisyonun başkanlık divanının tamamı AKP’li üyelerden seçildi, muhalefete yönetiminde hak tanınmadı. Komisyonun kimleri dinleyeceği ve izlenecek yöntem de tamamen başkanlık divanı tarafından belirlendi ve muhalefetin ısrarlı taleplerinin gözardı edildi.
Komisyonun çalışma süresi boyunca AKP’li üyeler darbenin kilit isimlerini dinlenmesine karşı çıkarken, muhalefet vekilleri dinlenen isimlere de darbeyi aydınlatacak soruların sorulmadığı eleştirisinde bulundu. Örneğin, CHP’nin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın komisyona çağrılması için defalarca verdiği önergeler reddedildi.
Referandum sonrasına bırakıldı
Bu süreçte komisyon çalışmalarının ‘AKP’ye zarar verdiği’ düşüncesi dile getirilirken, Darbe Komisyonu da bugüne kadar tanık olunan diğer komisyon pratiklerinin aksine bir ay olan ek çalışma süresini de kullanmadı. Halihazırda etkin çalışamayan komisyon, 4 Ocak 2017’de çalışmalarını bitirdiğini duyurdu. Kamuoyu bunun ardından rapor beklentisine girerken, referandum öncesi “AKP olumsuz etkilenebilir” düşüncesiyle raporun açıklanmadığı öne sürüldü.
***
Dün övüyordu, bugün sahtekâr dedi
AKP’li Reşat Petek’in, ‘darbenin siyasi ayağını bulamadıklarına’ dair sözleri geçmişte yaptığı Fethullah Gülen övgüsünü akıllara getirdi.
2011 yılında katıldığı canlı yayında Petek, Gülen’i şu sözlerle savunmuştu; “Hakkında açılan tüm davalardan, Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi’nin beraat etmesine ve bu beraat kararının kesinleşmesine rağmen, Ergenekon yapılanmasının parlamentodaki uzantıları tarafından ‘çete’ diye hakkında Meclis kürsüsünden konuşma yapanlar oldu.”
Aynı Reşat Petek, dün ise “Fetullah Gülen bir sahtekardır. Sahtecilik suçları işlemiştir. Sahtecilik eylemlerinden dolayı hiçbir soruşturma geçirmemiştir. Yeşil pasaportu sahtecilikle almıştır. Bilgi ve belgeler bu sahtelikleri belgelemektedir. Raporda bir kısmını resim olarak eklerde göreceksiniz. FETÖ gizlilik, takiyyeye dayanmaktadır” ifadelerini kullandı.
***
MİT raporu ne diyor?
“FETÖ’nün darbe girişiminde bulunabileceği bildirilmiş olmakla birlikte tarihi konusunda net bir istihbarata daha önceden ulaşılamadı. 15 Temmuz’da 14 sularında teşkilatımıza gelen, 15:30 sularında görüşülen bir şahıs tarafından MİT Müsteşarına saldırı yönünde ham bilgiler verildi. 16:40 sularında Genelkurmay Başkanı, Müsteşarı aradı, detaylı bilgi için Genelkurmay 2. Başkanı’na ilgili kişi gönderildi. Kara Kuvvetleri Komutanı ivedi olarak gönderildi. Kontroller sonuçlandırılana kadar hava araçlarının uçuşunun yasaklanması için talimat verildi. Gelişmelerin bildirilmesi amacıyla cumhurbaşkanının koruma müdürü arandı, müsait olmadığı bildirilmesi üzerine bir anormallik olup olmadığı sorudu, güvenlik tedbirlerinin yerinde olduğu ifade edildi.”
Beş bölgeye ayrılmış
MİT raporunda Cemaat’in yurt içi ve yurt dışı yapılanması konusunda da bilgiler sunuldu. Türkiye’nin beş bölgeye ayrılarak bölge imamları aracılığıyla örgütün yönetildiği belirtildi.
***
‘İstihbarat zaafı var’
Komisyon Başkanı Reşat Petek, darbe girişiminin öğrenilmemesinin istihbarat zaafı olduğunu belirtti. Petek, “Darbe girişiminin önceden haber alınamamasının bir istihbarat zaafı olduğunda kuşku yoktur. MİT ve Genelkurmay Başkanının önleyici girişimleri sayesinde girişimin 03.00’ten 20.30’a çekilmesi darbenin önlenmesinde en önemli faktör” dedi.
***
CHP’DEN SAHTE MAKBUZ TEPKİSİ: Kontrollü darbenin kontrollü iftira raporu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Fethullah Gülen’in 1967 yılında CHP’ye bağış yaptığı tahsilat makbuzu olduğu iddia edilen belgenin sahte olduğunu söyledi. Erdoğdu, “Bu kadar ahmakça, vicdansızca ve ahlaksızca bu iftiranın atılmasını kınıyoruz, bu iftirayı yargıya taşıyacağız” dedi.
Komisyon Başkanı Reşat Petek’in söz konusu iddiasının hemen ardından açıklama yapan Erdoğdu, “Bu belge internet satış sitelerinde koleksiyoncular tarafından asılan boş makbuzların temin edilerek sonradan üzerine doldurulması sonucu elde edilmiştir. Bu makbuzlar seri halde internet sitelerinde satılmaktadır. Bir çocuk zekâsıyla bu makbuz satın alınmış, üzerine sahtekârlıkla Gülen bağış yapmış gibi gösterilmiştir. 5 bin lira o tarihte 560 dolar, bir vaiz maaşı ortada. Sitelerde bu makbuzlar satılmaktadır. Kime satıldığı bellidir. Yargı cesaretle üzerine giderse kimin aldığı görülecektir” diye konuştu.
İkiz kardeşini CHP’ye yamamaya çalışıyor!
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘kontrollü darbe’ ifadelerini hatırlatan Aykut Erdoğdu, bu iddiayla AKP’nin darbenin siyasi ayağını gizlemeye çalıştığını ve sorumluluğu CHP’ye yıkmak istediğini vurguladı.
Erdoğdu, “Kontrollü darbenin, kontrollü raporu iftira ile yürümekte. Bir iftirayla ikiz kardeşlerini CHP’ye yamamaya çalışıyorlar. Darbe dediğiniz bu bunu yapanlar hukuk önünde de verecekler hesabını, millete de Allah’a da verecekler. Reşat Petek bu sahtekârlığın kullanıcısıdır” dedi.
Makbuz raporda yok
Petek’in ‘bağış’ iddiasının komisyon raporunda olmadığına dikkat çeken CHP’li Vekil, “Madem böyle ciddi iddian, önemli belgelerin var niye raporun metnine yazamadın Reşat Petek? Bu komisyon raporu diye yutturulmaya çalışılan AKP iftirası darbenin siyasi ayağını saklamaya yöneliktir. Bu darbe araştırma komisyonu raporunda bir tek siyasi ayak yoktur. Bu siyasi ayağı gizleme çabasıdır” ifadelerini kullandı.