Diyarbakır’da emniyete yönelik bombalı saldırıda 50’ye yakın bina hasar gördü. Genellikle yoksulların yaşadığı bölgede çok sayıda yurttaş evsiz kaldı.
Sertaç Kayar
Diyarbakır
Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde emniyet binasına yönelik düzenlenen bombalı saldırıda 50’ye yakın apartman hasar görürken, çok sayıda ev ve iş yeri kullanılamaz hale geldi. Genellikle yoksul kesimin yaşadığı bölgede çok sayıda yurttaş evsiz kaldı. Havaların iyice soğuduğu bu günlerde gidecek bir yeri olmayan yurttaşlar dayanışma çağrısı yapıyor.
Bağlar’da 4 Kasım tarihinde Terörle Mücadele, Çevik Kuvvet ve Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüklerinin bulunduğu Emniyet Müdürlüğü ek binasına bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 2’si polis, 9’u sivil 11 kişi yaşamını yitirmiş, 100’ün üzerinde kişi de yaralanmıştı. Saldırıda yaşamını yitirenler arasında 24 gün gözaltında olan DBP’nin Çüngüş İlçe Eş Başkanı Recai Altay da bulunuyor. İlk gün Diyarbakır Valiliği saldırıyı PKK’nin yaptığını duyururken, ertesi gün ise Reuters IŞİD’in Amaq haber ajansını kaynak göstererek saldırıyı üstlendiğini duyurdu. Önceki gün ise Fırat Haber Ajansı (ANF) geçtiği haberde saldırıyı TAK’ın üstlendiğini duyuruldu. Saldırının üzerindeki sır perdesi aralanamazken, olay günü yaşananlar ise akıllarda soru işareti bırakıyor.
KIŞ ORTASINDA SOKAKTA KALDILAR
Patlamanın yaşandığı Bağlar ilçesi genellikle yoksul kesimin yaşadığı bir yer. Patlamanın etkisiyle çevrede bulunan 50’ye yakın apartman ve çok sayıda iş yeri ile araç hasar gördü ve çoğu kullanılmaz hale geldi. Sur’daki çatışmalardan göç etmek zorunda kalan ailelerde şimdi Bağlar’da aynı mağduriyeti yaşıyor. Yaraların hâlâ sarılamadığı patlama bölgesinde yurttaşlar evinden kurtarabildiklerini çıkarmaya çalışıyor. Yaşanan tablo ise içler acısı. Zira kiminin ne gidecek bir evi ne de kalacak bir yeri var. Kimisi de kıt kanaat geçindiği iş yerinin önünde çaresiz bekliyor. Çok gündeme getirilmese de yurttaşların yaşadığı mağduriyet havaların soğumasıyla daha da katlandı.
‘EVİM YOK, ÇARESİZİM’
Haber için gittiğimiz patlama bölgesinde elimizde fotoğraf makinesi ya da kamera görenler seslerinin duyurulması için adeta gazetecilere yalvarıyordu. Mağdur olanlardan biri de Sultan Yavuzer adlı yurttaş. Sultan Yavuzer, eşi daha önce yaşamını yitirmiş ve 2 çocuğuyla birlikte yaşıyordu. Patlamada evi ve eşyaları büyük hasar görerek kullanılamaz hale geldi. “Sesimizi duyurun, yardım edin bize” diyen Yavuzer, “İki çocuğumla birlikte dışarıda kaldım. Evimin hali perişan, bir şey kalmadı. Gelin görün ne hale geldi. Duvarlar yıkıldı, kimse hasar tespitine gelmedi. Buradan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve valiye sesleniyorum, kimsem yok, çaresizim” şeklinde konuştu.
İŞİNİ KAYBETTİ
Ardından yanımıza gelen ve pazarlama işi yapan Kahraman Yaman adlı yurttaş kullanılamaz hale gelen aracını bize göstererek, yaşadıklarını anlattı. Yaman, patlama anını şu sözlerle dile getirdi: “Patlama olduğu sırada evden çıkmış buraya geliyordum. Patlamayı görmedim, zaten olur olmaz yere düştüm.” Yaman, kıt kanaat geçindiğini ve mağdur olduğunu belirterek, “Ben pazarcıyım, akşam eşyalarımı çıkarayım dedim polis izin vermedi. Gece hırsızlar arabaya girmiş, ne var ne yok her şeyi çalmışlar. Evim gitti balkon duvarlar yıkıldı. Mağdurum” şeklinde konuştu.
‘DIŞARIDA KALDIM’
Kaldığı apartman kullanılamaz hale gelen Ahmet Ayan adlı yurttaş da çaresiz kaldıklarını söyledi. Evi kullanılamaz hale geldiği için dışarıda kalan Ayan, “Sabah erkendi, daha yataktaydım. Patlamayla tavana doğru sıçradım. Cam kırıkları içinde çocuklarıma doğru koştum. Ayaklarım kan içinde kaldı. Evimiz kullanılamaz halde, dün gece dışarıda kaldım” dedi.
Patlamanın yaşandığı bölgede hasar tespit çalışmaları başlasa da ağır ilerlemesi yurttaşların yaşadığı mağduriyeti daha da uzatıyor. Birçoğu ev ve iş yerine dokunmadan hasar tespit çalışmasının yapılmasını bekliyor.