New York Times yazarı Roger Cohen, Türkiye-İsrail ilişkilerindeki gerginliğin bütün Ortadoğu’yu etkileyebileceğini yazıyor. Cohen, İsrail’in izlediği politikalar nedeniyle bütün dünyanın tepkisini çektiğini vurguluyor;
“Batı tarafından reddedilen başbakan Erdoğan, Türkiye’yi İran ve Suriye ile yakın ilişkiler geliştiren bölgesel bir haline getirdi. Avrupa ekonomik sıkıntılarla mücadele ederken, Doğu’ya yönelmek Türk ekonomisinin canlanmasını sağladı. Bu tarihi dönüşüm, Erdoğan’ın Arap halkının gözünde kahraman olmasını da beraberinde getirdi. İsrail ile Türkiye arasındaki askeri ticaretin boyutu, Amerika’nın Türkiye-İsrail ilişkilerine verdiği önem ve Türkiye’nin bir yandan yeni ufuklara açılırken bir yandan da hala Batılı kalma çabası göz önüne alındığında Ankara ile Kudüs arasındaki işbirliğinin bitmesine beklemiyorum. Ancak, İsrail’in kaygılanması için haklı sebepleri var. İsrail, 2007 yılında bölgedeki en yakın Müslüman dostuyla kurduğu askeri ilişkiler sayesinde Suriye’nin nükleer tesisini bombalamak için Türk hava sahasından geçebiliyordu. Şimdi, bu ilişki artık tarih oldu.”
Wall Street Jorunal Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliği paketini kısmen iptal etmesinin yeni bir siyasi krizi önlediğini belirtiyor. Haberde, bu kararın ardından erken seçim ihtimalinin de azaldığı öne sürülüyor;
“Siyaset ve ekonomi uzmanları, Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişiklik paketini veto edeceğinden ve bunun sonucunda da hükümetin referandumdan vazgeçerek erken seçime gideceğinden korkuyordu. Kararın açıklanmasının ardından hükümet, referandumun 12 Eylül’de yapılacağını açıkladı. Türk basını ve uzmanlar, şimdi seçimlerin planlandığı gibi 2011 ortasında yapılmasının beklendiğini söylüyor. Askeri darbenin ardından hazırlanan 1982 anayasasının değiştirilmesi, kamuoyunun büyük bir kesimi tarafından destekleniyor. Ancak muhalefet, hazırlanan değişiklik paketinin iktidara çok fazla yetki vereceğini ve Türkiye’nin laik geleneklerine tehdit oluşturduğunu savunuyor. Hükümet ise, değişiklik paketinin demokrasiyi geliştirmek ve Avrupa Birliği’ne uyum sağlamak için gerekli olduğunu öne sürüyor.”
Christian Science Monitor ekonomik canlanma için ekonomiye güvenin artırılmasının şart olduğunu vurguluyor. Gazete, bunun için ekonomideki olumsuz gelişmelerin, olumlu verilerle dengelenmesi gerektiğini belirtiyor;
“Ekonomik güvenin oluşmasındaki en önemli engellerden biri de, bütün tarafların ilk adımı, başkalarından beklemesidir. Tüketiciler, daha fazla harcama yapmadan önce istihdamın artmasını bekliyorlar. İşadamları ise, istihdam artışına gitmeden önce tüketimin artmasını bekliyorlar. Yaşanan süreç birçok insan için korkutucu ve riskli görünebilir. Ancak bu süreç aynı zamanda fırsatlarla da dolu… Ekonomide, değeri belirleyen şey düşüncedir ve Amerika, yaratıcı düşünce konusunda bir sıkıntı yaşamıyor. Şimdi bu düşünceleri hayata geçirme zamanıdır.”
Washington Post Küba’nın 52 siyasi tutukluyu serbest bırakma kararını zaman kazanmaya yönelik taktik bir adım olarak görüyor. Gazete, bu nedenle Küba’ya yönelik yaptırımların sürmesi gerektiğini savunuyor;