İstanbul Eyüp Belediyesi’ne bağlı üç mahallede yıllarca vergilerini ödeyen halk yüksek rayiç bedelleri nedeniyle tapularını alamıyor. İstanbul’un emekçi semtindeki fahiş rayiç bedeli lüks semtleri bile sollamış durumda. Karadolap, Çırçır ve Güzeltepe halkı, Gecekondu Yasası’nın değişmesini istiyor. Mahalle halkı tapu davalarını AİHM’e taşımaya hazırlanıyor.Güzeltepe, Karadolap ve Çırçır mahalle muhtarları, konuya ilişkin ETHA’ya konuştu. Muhtarlar, “Asgari ücretle geçinmeye çalışan halk bu ücretleri nasıl ödesin” diye soruyor.
AKP BİZİ OYALIYOR
Güzeltepe Mahallesi Muhtarı Haydar Penez “Eyüp’e bağlı yirmi sekiz mahalle var. Tapu sorunu ve ona bağlı emlak rayiç bedeli en çok Karadolap, Çırçır ve Güzeltepe’de yaşanıyor. Az da olsa Akşemsettin Mahallesi halkı da bu sorunu yaşıyor. Bu mahallelerde tespit edilen emlak rayiç bedeli çok yüksek. Asgari ücretle geçinmeye çalışan halk bunları nasıl ödesin? Sorunlarımızı çözmek için mahalle muhtarları olarak bir araya gelip komisyon oluşturduk; 775 Sayılı Gecekondu yasası değiştirilsin, rayiç bedelleri düşürülsün ve tapular dağıtılsın diye” diyor.
Meclis’e beş defa heyet yolladıklarını kaydenen Penez, şöyle devam etti: “Milletvekilleri ve Bakanlarla görüştük. İktidar partisi, 775 Sayılı yasaya muhalefettin destek vermediğini söylüyor. Muhalefet partileriyle yaptığımız görüşmelerde ise, AKP’nin 775 Sayılı yasayı 2B olarak bilinen, ‘Orman vasfını yitirmiş hazine arazilerinin satışı’ yasası ile birlikte Meclis’ten geçirmeye çalıştığını söylendi. Muhalefet partileri, AKP’nin kurnazlık yapmaya çalıştığını ve her iki maddenin ayrı ayrı ele alınması durumunda 775 Sayılı yasaya destek vereceklerini belirttiler. AKP, yasa önünde olduğu halde Meclis e getirmedi, bizi oyaladı. Yani şimdi olan bize oldu. Daha sonra anayasa komisyonu başkanı Burhan Kuzu ve belediye başkanı ile görüştük. Dosyalarımızı sunduk. En son AKP milletvekili Nusret Bayraktar, Eyüp’e geldi. Tapuların kısmen düştüğünü ve dosyamızın Kadir Topbaş’ın önünde olduğunu duyduk. Maalesef Kadir Topbaş’la görüşemiyoruz. Çünkü kendisine ulaşamıyoruz, randevu alamıyoruz.”
VİCDANLARI RAHAT MI?
Haydar Penez, Güzeltepe için tespit edilen emlak rayiç bedelinin çok yüksek olduğunu kaydediyor, “Rayiç bedelleri yüzde 300 ile 500 arası, hatta bazı yerlerde yüzde bin civarında artırılmış. Bu mahalle halkı yoksul, asgari ücretle geçinmeye çalışıyor, bunu nasıl ödesin? Mahalle muhtarları olarak Eyüp Belediyesi’nin kurduğu emlak rayiç bedeli komisyonu üyesiyiz. Sokak ve cadde rayiç bedeli tespit komisyonuna da mahalle muhtarları ile birlikte, belediyeden ve emlak idaresinden yetkililerde bulunuyor. On ay önce yapılan toplantıda alınan kararlara şerh koyduk. Belediye hiç hizmet götürmediği bir sokağa astronomik rakamlar biçemez. Biz belediyenin doğru dürüst çalışmasını görmedik ki! Tepkimiz üzerine belediye, rayiç bedelini ciddi oranda aşağı çekti” dedi.
GÜZELTEPE’DE ZENGİNLER Mİ OTURUYOR?
Belediyenin “İyi hizmet alan sokakta oturuyorsan bunun bedelini de ödeyeceksin” demeye getirdiğini kaydeden Penez, “Bizde diyoruz ki; bize hizmet getirmiyorsan, bu parayı isteyemezsin. Rayiç bedelinin artması demek vatandaşın ödeyeceği vergi miktarının artması anlamına geliyor. Bu da tapu fiyatlarının, kiraların artması demektir” diye konuştu.
Beş mahalle bir araya gelip halk toplantısı yapmayı düşündüklerini söyleyen Güzeltepe muhtarı Penez, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı, Eyüp Belediye başkanını ve milletvekillerini halkın önüne çağıracağız” dedi.
BUNUN ARKASINDA RANT VAR
Karadolap Mahalle Muhtarı Celal Düzgün, 50 yıldır yaşadığı mahallede 40 yıldır tapu sorunu olduğunu belirtiyor. Düzgün, kendisinin de yaşadığı sorunu şöyle anlatıyor: “Belediye emlak rayiç bedelini bize dayatmaya çalışırsa bu iyi olmaz. Halkın tepkisi büyük olur. Benim evin rayiç bedeli 90 bin TL. Ben 30 bin TL bile ödeyecek durumda değilim. Gayrı resmi rakamlara göre rayiç bedelinin metrekaresi 400-700 TL arasında. Belediye ‘gelin tapularınızı alın’ diyor. Mahallemizde 3 bin 200 ev mağdur durumda. Burası işçi ve emekçi mahallesi. İnsanlar yoksul ve çoğu asgari ücretle geçinmeye çalışıyor, yüksek bedelli tapuları nasıl alsınlar! Çünkü insanların ödeyecek gücü yok.” diyor.
Düzgün, şöyle devam ediyor: “Biz bu işin içinde rant meselesi olduğunu düşünüyoruz. Yapılan araştırmalarda Karadolap’ın zemininin çok sağlam olduğu ve depreme çok dayanıklı olduğu tespit edildi. Ayrıca mahallemizden merkezi yerlere ulaşım çok kolay, her tarafa gidebilirsiniz. Yeni planlamada metro hattının buraya geleceği belirtilmiş. Tapumuzun olmaması sanki bizi işgalci konumuna sokuyor, onlar böyle görüyor. İnsanlar yıllardır vergisini ödüyor, faturasını ödüyor”
Muhtar Düzgün, mahallenin Eyüp Belediyesi’ne bağlı olmasına karşın kendilerinin Büyükşehir’e rayiç bedeli ödeyeceklerine dikkat çekiyor: “Eyüp Belediyesi 150-200 TL ye emlak rayiç bedeli alıyor. Ama İstanbul Büyüşehir Belediyesi aynı yere, 700-1000 TL arası emlak rayiç bedeli istiyor. Aksi durumda diyor ki, ‘Sen emlak vergilerini düşük göstermişsin, al paranı burayı terk et.’ Bunu kim ödeyebilir ki! Biz Eyüp belediyesine bağlı olmak istiyoruz. Başvurularımız sonuçsuz kaldı. Fiyatların yüksek olmasının bir diğer nedeni ise, Büyükşehir’in büyük bir ekonomik sıkıntı içinde olması. Yani buralardan toplayacağı parayla kendini rahatlatmak istiyor. Belediyenini ekonomik sıkıntısını mahalle halkı mı çekecek! Bize yolunacak kaz gözüyle bakmasınlar.”
BEDELLER DÜŞMEZSE EYLEMLER BAŞLAR
Karadolap Mahalle Muhtarı Celal Düzgün, “15 yılda mahallemize bir çivi çakılmadı. Mahallemizde bulunan 14 dernek ve muhtarlık bir araya geldik. Sorunlarımızı tespit edip çözüm yolları arıyoruz. En büyük sorunumuz tapu sorunu. Alt yapı sorunumuz hala halledilmedi. Nüfüs artınca eski alt yapı yetersiz kalıyor ve sorunlar çoğalıyor.Yanı sıra Karadolap’ın acil yeni otobüs hattına ihtiyacı var. Tüm başvurularımız sonuçsuz kaldı. Bir tane Eminönü otobüsümüz var. Belediye ek sefer talebimize , ‘Sizin mahallede geçmişte otobüs yakıldı’ diye yanıt veriyor. Halkı cezalandırıyorlar. Sağlık ocağı, fatura ödeme merkezi, ve kültür merkezi ihtiyacımız var, fakat karşılanmıyor” diye tepki gösteriyor.
Celal Düzgün talepleri için şunları şöylüyor “100-200 TL den rayiç bedellerinin tespit edilmesini istiyoruz. Aksi taktirde ben bu insanların önüne geçemem, eylemler yaparlar. 4 ay evvel mahalleden bin 400’e yakın insanla bu konuda toplantı yaptık, halkı bilgilendiriyoruz. Tapu bedellerinin makul fiyatla verilsin. Eyüp belediyesi bir komisyon kurdu. Ortak talebimiz Eyüp Belediyesi komisyonunun tespit ettiği emlak rayiç bedelinin geçerli olmasıdır. Arsa rayiç bedellerine yapılan zam oranı, arsa ve tarla vergilerinin de aynı oranda artışının yanı sıra inşaat harçlarına, emlak ve temizlik vergilerine kadar yüksek oranda zam gelmesi, demektir.”
ÇIRÇIR MAHALLESİNİN HER KARIŞI SORUNLU
Çırçır Mahallesi Muhtarı Yusuf Gül, “20 yıldır Çırçır Mahallesi’nde oturuyorum, 18 yıl esnaflık yaptım. İlk defa seçildim. Mahallemizde sorun çok, hangi birini anlatayım ki! Mahallemizin her karış toprağı sorunlu. Şuan tapu sorunuyla uğraşıyoruz. Mahallede 30 bin kişi yaşıyor ve bununda yüzde 70’i tapu sorunundan mağdur” şeklinde başlıyor sözlerine.
Gül, sorunun geçmik arka planına işaret ediyor, şöyle anlatıyor: “1973 yılında İmar ve İskan Bakanlığı, 775 Sayılı Gecekondu Kanunu ile arazileri parsellemiş. Yapılan anlaşmayla evi olmayanlara bu araziler dağıtılmış, halk borçlandırılmış. Halk, 1973-1983 arası on yıl boyunca borcunu ödemiş. Bir de mahalleliye, ‘gecekondu yapmayın normal bina yapın’, demişler. 1983 yılında ödemeler sona erince, dönemin belediyesi tarafından kamulaştırma tamamlanmadığı iddasıyla tapular verilmemiş. Sadece, 2981 Sayılı Yasa ile, 2 bin lira karşılığı ‘Tapu tahsis belgesi’ olarak tanımlanan ve gerçek tapu hükmü taşımayan bir evrak verilmiş, ödeme yapanlara. O zamanlarda bu parayla tarla satın alınırdı.”
1995 yılında açılan davaları halkın kazandığını ve ancak Yargıtay’ın kararları bozduğunu aktaran Gül, “Sonuçta, ‘Burada kamulaştırma yoktur, burası Silahtar Abdullah Ağa Vakfının malıdır.’ şeklinde karar çıktı. 4916 sayılı yasa kapsamında işleyen ‘takas’ projesine göre; vakıflar kendilerine ait yerleşime açılmış alanları hazineye devredecek, bunun karşılığında hazine de kendi boş alanlarını vakıflara verecek. Alibeyköy’de bu işlem yapıldı. Önce Silahtar Abdullah Ağa Vakfı şimdi ise Milli Emlak, halktan işgal parası talep ediyor” dedi.
GEREKİRSE AİHM’E GİDECEĞİZ
Bir mahellenin tapu davasını AİHM’e taşıdığını belirten Gül, “Bunun sonucunu bekliyoruz. Olumlu sonuçlanacağına inanıyoruz. Karar emsal teşkil edebilir. İç hukuk yolları tükendiğinde bizde davaları AİHM’e taşıyacağız. Bizim talebimiz, tespit edilen emlak rayiç bedeli üzerinden arsaların hak sahiplerine verilmesidir. Şu anki uygulama emlak rayiç fiyatının üç katı. Rayiç bedeli ise, bulunduğu şehrin durumuna, alt yapısına göre belirleniyor. Ne oluyor şimdi? Taktir Komisyonu geliyor, bakıyor duruma, ona göre fiyat veriyor. Taktir Komisyonu’nun tespit ettiği fiyat bu mahallenin emekçisi ödeyemez, çok yüksek. Biz muhtarlar sadece emlak rayiç komisyonda varız. Sokağın birim fiyatı şuanda 50-90 lira arası değişiyor. 150’yi geçmez. Şuan ki uygulama bunun üç katı. Bu uygulama bizim mahallemizde 2006 yılında gerçekleşti, Yani vakıf arazisi Milli Emlak’a geçtikten sonra oldu” dedi.
YÜKSEK FİYAT DÜŞÜK İMAR
Bir de belediye yeni projesinde, konut olan yerleri yeşil alan olarak göstermiş. Yani, belediye bir yandan insanlardan yıllardır vergi alıyor, diğer yandan ise vergi aldığı yerleri yeşil alan olarak gösteriyor, ‘boşaltın’ diyor. İnsanlar 40-50 yıldır burada oturuyor. Sen çıkıp insanların evlerinin olduğu yerleri yeşil alan olarak gösteriyorsun. Neden? Tamamen rant meselesi bu.”