“Sarrazin böyle olmasını istedi. Bir buçuk yıldır bilinçli olarak provoke etti, istifa etmeyi reddeti ve şimdi Merkez Bankası Yönetim Kurulu’nun oy birliği ile aldığı karar üzerine Cumhurbaşkanı tarafından görevinden alınacak. Bu ilk kez oluyor ama gerekli bir adımdı. Tabii tehlikeli yan etkileri de olacaktır. Bu kararı eleştirenler Sarrazin’i düşüncelerini özgürce ifade etme hakkını kullandığı için bu duruma gelen bir kahraman ilan edecektir. Birçokları inanmak istemese de aslında durum böyle değil. Asıl Thilo Sarrazin kendisini yoketti.”
Braunschweiger Zeitung ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Sarrazin bilinçli olarak provoke etti, sonuçlarını kestirmeliydi. Ancak burada önemli olan, vatandaşların Müslümanlar’ın Almanya’ya uyumu konusunda çok derin bir güvensizlik içinde olması. Politikacılar vatandaşlara çok uzaklar, gerçekleri gözden kaçırmış durumdalar. Teorik bir düzlemde uyum konusunda konuşmak kolay. Vatandaşlara yakın olduğunu savunan, halkoylamasını isteyenler şimdi sorumlulukları uyarınca insanları dinlemeli, onlarla konuşmalı ve bu sayede korkuların tırmanmasını, hoşgörüsüzlüğün beslenmesini engellemeli.”
Düsseldorf’da yayımlanan Westdeutsche Zeitung konuyla ilgili yorumunda, şu satırları okuyoruz:
“Skandalın toplumumuzda tehlikeli ve kötü bir bölünmeye yol açtığı açık: Sarrazin’i eleştirenlerin oluşturduğu koalisyon buna tepkisini somut biçimde gösterdi ancak Almanya’nın çoğunluğu kamuoyu yoklamalarının da gösterdiği gibi farklı düşünüyor. Uyum sorununun ne kadar ciddi boyutta olduğu görülecek. Şimdi bunu Sarrazin’in olayı gösteriyorsa, o zaman gelecekte uyum konusunda sadece güzel sözler sarfetmemeli, tam tersine gerçekçi, tarafsız bir biçimde konuyu ele almalıyız. Bunu yaparsak, belki o zaman ona yaptığı bütün hatalar nedeniyle teşekkür edilebilir.”
Kieler Nachrichten yorumunda Merkez Bankası’nın tarafsızlığını sorguluyor:
“Thilo Sarrazin’in beklendiği üzere Merkez Bankası Yönetim Kurulu’ndan alınmasıyla kazanılan değil, ama kaybedilecek çok şey var. Merkez Bankası’nın imajı zarar gördü. Banka politikacıların kendisini şüpheli bir karar vermeye zorlamasına izin verdi, çünkü Banka Başkanı’nın kariyerinin tehlikeye atılması istenmiyor. Şimdi Merkez Bankası’nın bağımsız olduğuna kim inanır? Sarrazin görevden alınmasına itiraz edecek, yargıya başvuracaktır. Bu adama karşı biçme politikası devam mı etmeli? Onu kahraman mı yapmak istiyoruz?”
Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, Frankfurter Allgemeine Zeitung‘dan:
DW Türkçe