Independent Pakistan’daki sellerin ağır bilançosunu manşetinden duyuruyor okurlarına.
2.5 milyon kişiyi etkileyen, 1,400 kişinin hayatını kaybettiği sellerin insani bir kriz yarattığına dikkat çeken Independent, felaketin zaten İngiltere’yle yaşadığı diplomatik kriz nedeniyle sıkıntı içinde olan Asıf Zerdari yönetimini zor durumda bıraktığını kaydediyor.
Hem ekonomik ihmal ve kötü yönetiminin daha da ağırlaştırdığı sel felaketi hem de İngiltere’yle gerilimin Zerdari’nin zayıf ve sevilmeyen yönetimini öfkelerin odağına yerleştirdiğini vurgulayan gazete, şöyle devam ediyor:
”Yetersiz ve kargaşa içindeki kurtarma çalışmaları sivil hükümetin halkını yarı yolda bıraktığının bir kanıtı olarak sunuluyor. Öte yandan, İngiltere Başbakanı David Cameron’un Pakistan devleti içindeki bazı odakları teröre destek vermekle suçlaması, Zerdari’yi ulusal gururu korumak için daha katı bir duruş sergileme baskısıyla karşı karşıya bıraktı.”
Nijer’de açlık riski
Afrika ülkelerinden Nijer ve çevresindeki kıtlık nedeniyle dünyanın en yoksul kesimindeki milyonlarca insanın açlık sorununun felakete dönüşmekte olduğu uyarısında bulunan Guardian, Dünya Gıda Programı’nın bölgede gıda yardımı yapacağı insan sayısını 2.3 milyondan 8 milyona çıkardığını aktarıyor.
Guardian, başyazısında varlıklı ülkeleri geçmişin açlık salgınlarından gerekli dersleri almamakla suçluyor.
Kuraklık buğday fiyatlarını vurdu
Financial Times, Rusya’yı vuran kuraklık nedeniyle tahıl ürünlerinin uluslararası piyasalardaki fiyatının 1973’ten bu yana en hızlı artışı kaydettiğini aktarıyor.
Dün yüzde 8 değer kazanan buğday fiyatlarında haziran ayından bu yana yüzde 50 oranında artış gerçekleşmiş oldu.
Financial Times, kuraklıktan etkilenen Rusya, Ukrayna ve Kazakistan’ın dünyanın en büyük 10 buğday ihracatçısı olduğunu, şimdi bu ülkelerin iç talebi karşılayabilmek için ihracatı durdurmasından endişe edildiğini kaydediyor.
Tahıl fiyatlarındaki artış ekmekten, hayvancılık ve içki sektörüne kadar geniş alanda etkisi olabilecek bir gelişme.
‘Bir kaç mil açıkta kapkara dalgalar’
Times‘ın manşetinde ise, Meksika Körfezi’nde BP platformundan aylarca sızan petrolün neden olduğu çevre felaketi var.
Bölgeden bildiren Times muhabiri Ben Webster, ”televizyon görüntüleri savaşın kazanıldığını gösteriyor, ama kıyıdan bir kaç mil açıkta kapkara petrol dalgalarına karşı hummalı bir mücadele yürütülüyor” diyor.
”BP’nin, petrolün kıyıya ulaşmasını engellemek üzere oluşturulan bariyerleri – akıntıların yeni petrol tabakası getirmekte olduğuna ilişkin kanıtlara karşın- kaldırma kararı alması ve temizlikte görevli işçileri de işten çıkarmaya başlaması da körfez kıyısında tepkiyle karşılanıyor” diyor Times muhabiri.
‘Müzik İslam devrimiyle bağdaşmaz’
Guardian’ın iç sayfalarında ise, İran’dan bir haber var.
Dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in, müziğin İslami cumhuriyetin değerleriyle uyuşmadığı sözlerini aktarıyor gazete.
İslam devriminin liderlerinden birinin 1979’dan bu yana dile getirdiği en aşırı görüş bu diyor Guardian.
Aslında Hamaney görüşlerini bir açıklamayla değil, bir öğrencinin talebine yanıt olarak duyuruyor.
Habere göre, 21 yaşındaki bir genç dini lidere ”müzik dersleri almak istediğini ve bunun İslami değerlerle uyuşup uyuşmadığını” soruyor.
Hamaney yarı-resmi Fars haber ajansı aracılığıyla kamuoyuna duyurulan yanıtında, ”Müzik helal, helal olmasına ama müzik eğitimini desteklemek ya da öğretmek kutsal İslam cumhuriyeti rejiminin yüksek değerleriyle bağdaşmamaktadır” diyor.
Bunun yerine gençlerin değerli zamanlarını müzik yerine bilimi öğrenmek, asli ve yararlı becerilerini geliştirmek, spor ve diğer sağlıklı uğraşlarla harcamalarının daha uygun olacağını söylüyor Hamaney.
Guardian, dini değerlendirmelerinin hükümet için de bağlayıcılığının olduğunu anımsatıyor.
1997’de Hatemi’nin işbaşına gelmesiyle rejimin müziğe yönelik tavrında yumuşama görüldüğü, ancak Ahmedinecad döneminde bu hoşgörülü tavrın baskıya dönüştüğü, muhalefet tarafından istismar edileceği gerekçesiyle de daha az sayıda konsere izin verilmekte olduğu Guardian’ın haberindeki ayrıntılardan.
‘Schumacher acınacak halde, bırakmalı’
Formula 1’de haftasonu Macaristan’da yapılan yarışta kendisini geçmeye çalışan Williams sürücüsü Rubens Barrichello’yu pist duvarına sürükleyen Michael Schumacher’e yönelik sert eleştiriler var bugün İngiltere gazetelerinde.
Independent yazarı James Corrigan, görkemli bir kariyeri sonlandırdıktan sonra pistlere yeniden dönüş yapan Alman sürücünün son hareketiyle ne kadar acınacak bir hale düştüğünü gösterdiğini savunuyor.
Başyazılarından birini bu konuya ayıran Times gazetesi de, umursamazlığının hem kendisi için hem de rakipleri için risk haline dönüştüğünü savunduğu Schumacher’in artık bırakması gerektiğini, geçmişten bazı örnekler vererek öneriyor:
”Schumacher’in geri dönüşü de, ne zaman bırakacağını bilemeyen bu üzücü yıldızlar geleneğine ait. Ama bir farkla. Yumruk sarhoşu bir boksör sadece kendi hayatını riske atar, bir yarışçı ise, hem kendisinin hem de başkalarının…”