Neredeyse tüm gazetelerin manşetinde aynı fotoğraf var. Fotoğrafta, yüzü kapşonundan görünmeyen bir kişi, Muhafazakâr Parti merkezinin kırılmakta olan camına tekme atıyor.
Guardian gazetesine göre öğrenim harçlarına gelecek zammı protesto eden 50 binden fazla kişinin katıldığı dünkü öğrenci eylemi “Yalnızca bir başlangıç”.
Manşet haberde, hem bakanlar hem de protestocuların, bu eylemin hükümetin kesintiler paketine olan halk tepkisinin ilk göstergesi olduğunu kabul ettiği belirtiliyor.
Koalisyon hükümeti, İngiltere üniversitelerinde öğrenci harçlarının 3.290 sterlinden, 9 bin sterline yani 14 bin 500 dolara yükseltilmesini öngörüyor.
Öğrenci eylemi, yeni siyasetin başlangıcı
Gazete, tahminen 52 bin kişinin katıldığı protestoda polis ve göstericilerden toplam 14 kişinin yaralandığını 35 kişinin ise gözaltına alındığını da belirtiyor.
Guardian’ın “Bu yalnızca bir başlangıç” değerlendirmesine Independent gazetesi de katılıyor.
Independent: Öğrenci eylemi yeni siyasetin başlangıcı
Independent, Muhafazakâr-Liberal Demokrat koalisyonun toplumsal uzlaşma döneminin sonuna işaret ettiğini söylediği eylemin, Londra’nın 20 yıldır gördüğü en büyük kitlesel şiddet olayı olduğunu da belirtiyor.
Times gazetesi ise Independent ve Guardian’dan farklı olarak, öğrenci eylemini doğrudan mahkûm eden bir manşet seçmiş. “Utanç verici ve haydutça” diyor gazete.
Times, iktidarda altıncı ayını dolduran koalisyonun, İngiltere’deki protesto gösterilerinde Yunanistan ve Fransa’daki şiddet olaylarını andıran bu tutum değişikliğinin nedenlerini analiz etmeye çalıştığını da ifade ediyor.
Polis gafil avlandı
İngiliz polisinin olayda gafil avlandığını ve böylesi bir eyleme hazırlıklı olmadığını kabul ettiği de aktarılıyor Times’ın haberinde.
Daily Telegraph gazetesi ise öğrenci eyleminin polisi utanç verici bir duruma düşürdüğü yorumunu öne çıkarıyor.
Göstericilerin sloganlarının hedefinde en çok öne çıkan isimlerden biri, Başbakan Yardımcısı ve Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg olmuştu.
Daily Telegraph gazetesi, bunun nedeninin, seçimlerden önce öğrenci harçlarına karşı bir pozisyon olarak üniversite kentlerindeki pozisyonunu güçlendiren Liberal Demokratların, iktidara ortak olunca, vaatlerinin tam aksine harçları yükseltme kararı alması olduğunu belirtiyor.
ABD’nin Irak’taki nüfuzu sönüyor
Independent gazetesi sekiz aydır hükümetsiz olan Irak’la ilgili bir değerlendirmeye yer veriyor.
Gazetenin deneyimli muhabiri Patrick Cockburn, Irak’ta yeni hükümetin kurulması konusunda yapılan anlaşmanın yüzeye çıkmasıyla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak üzerindeki nüfuzu üzerine güneşin battığı yorumunu yapıyor.
Cockburn, yeni hükümetin oluşturulmasında en etkili gücün İran olduğunu belirtip, ABD’nin Irak’taki nüfuzunun 2003 yılından bu yana en düşük seviyesine indiğini ifade ediyor.
Makalede, Irak’taki Kürtlerin, Amerika’nın Celal Talabani’nin yürüttüğü cumhurbaşkanlığından vazgeçmeleri yolundaki baskısı nedeniyle tepkili oldukları yorumu da yapılıyor.
Cockburn bazı yorumcuların, Irak hükümetiyle ilgili yapılan anlaşma sonucunda Celal Talabani’nin cumhurbaşkanlığına, Nuri El Maliki’nin ise başbakanlığa devam edeceğini, meclis başkanlığı görevine ise Usame Nuaifi’nin getirileceği beklentisinde olduklarını da aktarıyor.
‘Türkiye’nin adayı hedefine ulaşamadı’
Independent muhabirine göre, Türkiye, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün desteklediği İyad Allawi ve partisi el-Irakiye ise hedefine ulaşamadı.
Haberde, Maliki’nin sonuçta seçimlerin ardından kendisinden kurtulmayı hedefleyen Kürtler, Sadristler ve İranlıların desteğini almayı başardığı da ifade ediliyor.
Eski ABD Merkez Bankası başkanı ABD ve Çin’i uyardı
Amerikan Merkez Bankası’na uzun süre başkanlık etmiş olan Alan Greenspan Financial Times gazetesinde yazdığı köşe yazısında Amerika Birleşik Devletleri’ni ve Çin’i para birimlerinin değerini düşük tutma politikası konusunda uyarıyor.
Greenspan, son dönemde doların değerini düşürmeye yönelik hamleler ve Çin’in yuanın değer kazanmasını engellemesi nedeniyle, dünyanın geri kalanında para birimlerinin değer kazandığını, bunun da diğer ülkelerin dezavantajına olduğunu savunuyor.
Yazısını Güney Kore’de yapılacak ve dünyanın en güçlü 20 ekonomisinin liderlerini bir araya getirecek olan G20 zirvesi öncesinde kaleme alan Greenspan, liderlerin, para biriminin değerini düşürmek gibi korumacı önlemlere başvurmalarının önünü alması gerektiğini belirtiyor.
‘Çin, gücünün yükümlülüklerini yerine getirmiyor’
Greenspan’e göre, ekonomi stratejisini küresel ticaretin, Gayrı Safi Milli Hâsılalardan daha hızlı büyüdüğü son 50 yılın dünyasına göre kuran Çin’in, bu sayede ciddi bir büyüme kaydetmiş olsa da, artık parametrelerin değişmekte olduğunu görmesi gerekli.
Eski Amerikan Merkez Bankası başkanı, Çin’in küresel ekonomide son yıllarda önemli bir güç haline geldiğini ancak, henüz bu konumun kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmeye yanaşmadığını da iddia ediyor.
Greenspan’in makalesini haber halinde ilk sayfasından da sunan Financial Times, ABD’de döviz kuru politikasının başlıca sorumlusu olan Hazine Bakanlığı’nın güçlü dolar politikalarının değişmediğini savunduğunu da hatırlatıyor.