Sabah’a konuşan Yavuz Bingöl, ‘Yurt dışına gidin; orada yere tüküremezseniz, burada tükürüyorsunuz. Biz fazla özgür bir ülkeyiz’ dedi.
Sabah gazetesinden İlker Gezici’ye konuan Yavuz Bingöl, “Bölgenin en önemli gücüyüz, bizden çok şey bekliyor devletler. Suriyeli mültecilere, 3 milyon insana kucak açmışız. Niye? Çünkü Osmanlı’dan gelen öyle bir geleneğimiz var. Onlarca farklı görüşü 600 yıl kardeşçe yaşatmışız içimizde. Bu millet hiçbir zaman Irak, Suriye gibi olmaz. Bu ülke bizim; çakıl taşını bile kimseye vermeye niyetimiz yok. Bu coğrafyada bir-iki tane daha Tayyip Erdoğan çıksaymış, daha kuvvetli bir coğrafya olurmuş. İran’da, Pakistan’da da onun gibi bir lider olsaydı; Amerika ve İngiltere gibi emperyal güçler bu kadar kolay at oynatamazmış oralarda” dedi.
Hülya Koçyiğit’in “Bu ülkede baskı yok, çok özgürüz” ifadesine katıldığını belirten Yavuz Bingöl gerekçesini ise şöyle açıkladı:
“Ne kadar çok özgürüz söyleyeyim. Halkın vergilerinden toplanan paralarla alınan silahları, bu ülkenin insanına doğrultacak ve onları öldürecek kadar özgürüz. Onlarca darbe yapıp bu ülkenin gençlerini asacak kadar özgürüz. Bu ülkenin içine girerek, hendek siyaseti yaparak kamu düzenini bozacak kadar özgürüz. Böyle özgürlük olur mu! İleri demokrasi dediğin şey, kurallar silsilesidir üstadım. Siz buna uyarsanız, özgür bir ülke oluyorsunuz. Özgürlüğü, demokrasiyi; birbirimizi hoyratça harcayarak, birbirimizi kolayca yıpratarak, ülke içindeki birlik beraberliğimizi korumayarak kullanıyoruz. New York Times’ta bir gazeteci, ‘Başkan Kennedy’i devlet öldürmüştür’ diye yazabilir mi? Sıkıysa yazsın. Özgürlük bu mu? Herkes önüne geleni yazabilir mi? Biz her düşündüğümüzü söyleyebiliyor muyuz? Düşünce özgürlüğü değil, düşüncesizlik özgürlüğü ortaya çıkıyor o zaman. Yurt dışına gidin; orada yapamadığınız her şeyi burada yapabiliyorsunuz. Orada yere tüküremez siniz, burada tükürüyorsunuz, kırmızı da geçemezsiniz, burada geçiyorsunuz. Burada iktidar, yasal bir düzenleme yaptığında ayağa kalkıyoruz. Herkes kurallara, yasaya uyacak. Biz fazla özgür bir ülkeyiz.”