Antalya’da 2011 yılında üniversite öğrencisiyken tecavüze uğrayan G.K. yaşadıklarına isyan ederek, “Ben hayatıma devam edemezken o beraat etti” dedi
DEMET SARGIN
Üniversite öğrencisi olduğu dönemde tecavüze uğrayan genç bir avukat, yıllardır psikolojik tedavi görüyor. Tedavisi sürdüğü için hâlâ avukatlık yapmaya başlayamayan genç kadın, “Ben bunları yaşarken o beraat etti” diye konuştu. Olay 2011 senesinde Antalya’da yaşandı. O tarihte 20 yaşında bir hukuk öğrencisi olan G.K., S.Ö. isimli bir erkek tarafından tecavüze uğradı. Yaşadıklarının etkisini üzerinden atamayan genç kadın, ancak 2 yıl sonra kendisini hazır hissederek şikâyetçi oldu.
Şikâyet sonucunda Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada toplam 7 duruşma görüldü ve dava 2015 yılında, sanığın beraatiyle sonuçlandı. Beraat kararı olarak, “S.Ö.’nün G.K. ile rızası dışında ilişkiye girdiğine dair kanıtın olmaması” gösterildi. Dava sonucuna tepki gösteren G.K. ve avukatı Mustafa Erkul Akkasoğlu kararı Yargıtay’a taşıdı.
Bir tek Adli Tıp ikna olmadı
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Raporu ile İnönü Üniversitesi Adli Tıp Raporu ve Akdeniz üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Bölümü ile Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi raporlarında, G.K.’nin saldırı sonrasında psikolojisinin bozulduğunu belirtti. Ancak, Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Tıp Kurumu farklı bir rapor vererek, “G.K.’nin bozuk psikolojisinin sebebi tecavüz olmayabilir” dedi. Konu hakkında konuşan G.K., “Adli Tıp’taki muayene sırasında yönlendirici sorulara maruz bırakıldım. Muayenem çok kısa sürdü” dedi.
Adli Tıp raporunu veren isim tutuklandı
Adli Tıp Raporu’na imza atan ve G.K.’yi muayene eden İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nin üyelerinden Prof. Dr. Hamdi Tutkun, G.K.’ye verdiği rapordan 2 yıl sonra başka bir rapor sebebiyle “Sahte resmi rapor düzenlemek” suçundan tutuklandı.
Ölüm tehdidine ‘iyi hal’ indirimi
Olay sonunda S.Ö. tarafından “Bir daha birine anlatırsan anneni de seni de burada yaşatmam, sokağa çıkamazsınız. ” şeklinde ölüm tehdidi alan G.K. bunun için de şikâyette bulundu. Ancak mahkeme bu tehdidin sebebini ‘karşılıklı gizli bir ilişki’ varmış gibi göstererek, ‘S.Ö.’nün sevgilisi duymasın diye yaptığı tehdit’ olarak değerlendirdi. S.Ö. tehdit suçundan 6 ay hapis cezası aldı. Bu ceza da iyi hal indirimi sonucunda para cezasına çevrildi.
Olaydan önce ilaç kullanmamış
İddialardan birinin de G.K.’nin olaydan önce psikolojisinin bozuk olduğu yönünde olduğunu belirten Avukat Mustafa Erkul Akkasoğlu, “Buna karşı biz de eczanelerdeki reçeteli ilaç kayıtlarının bulunduğu Medula sisteminden G.K.’nin ilaç dokümanını alarak raporlaştırdık. Medula da bize gösteriyor ki G.K., 2007 yılından 2011 yılına kadar kesinlikle psikiyatrik ilaç kullanmamıştır. Olaydan daha sonra yani Eylül 2011’den sonra bu ilaçları kullanmaya başladığı, hatta giderek bu ilaçların dozunun arttırıldığı kanıtlanmış oldu” diye konuştu.
‘Peşini bırakmayacağım’
Henüz Yargıtay aşamasında olan davayla ilgili konuşan G.K.: “Davada lehime iki tane adli tıp raporu olmasına ve savcının sanığın cezalandırılması yönünde mütalaa vermesine rağmen sanık beraat etti. Stajımı bile yarıda bıraktım. Yıllardır ilaç kullanıyorum. Hastanede bile yattım. Tedavim devam ediyor. Avukatlık yapamıyorum. Peşini bırakmayacağım” diye konuştu.