• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Ocak 16, 2021
  • Hakkımızda
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Hindistan’a uzanan zarar

      Hindistan’a uzanan zarar

      'Boykot bumeranga dönüştü, yapan ülkelere zarar vermeye başladı'

      'Boykot bumeranga dönüştü, yapan ülkelere zarar vermeye başladı'

      Ülkeyi yönetemiyor ama muhalefeti şahane yönetiyor

      Ülkeyi yönetemiyor ama muhalefeti şahane yönetiyor

      Düşmanlaştırarak seçim kazanmak

      Düşmanlaştırarak seçim kazanmak

    • Yaşam
      Bunu yapmayan toplu taşıma kullanamayacak!

      Bunu yapmayan toplu taşıma kullanamayacak!

      Terör nedir? Terörist kime denir?

      Terör nedir? Terörist kime denir?

      Bakıma muhtaç, sokakta yaşıyor

      Bakıma muhtaç, sokakta yaşıyor

      Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Paköz: Corona, beyin fonksiyonlarını etkileyebilir

      Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Paköz: Corona, beyin fonksiyonlarını etkileyebilir

    • Türkiye
      Bilmece gibi aşılama

      Bilmece gibi aşılama

      Hukuk profesyonellerinin Nazi rejimiyle suç ortaklığı

      Hukuk profesyonellerinin Nazi rejimiyle suç ortaklığı

      Prof. Dr. Sinan Sönmez: Yoksulluk toplumsallaşıyor

      Prof. Dr. Sinan Sönmez: Yoksulluk toplumsallaşıyor

      Depremden kaçamayız ama hazırlanabiliriz

      Depremden kaçamayız ama hazırlanabiliriz

    • Dünya
      Arap Baharı’nın yıldönümünde Tunus’ta yine öfke var: Gericiliğe ve saldırılara karşı kadın vekiller açlık grevinde

      Arap Baharı’nın yıldönümünde Tunus’ta yine öfke var: Gericiliğe ve saldırılara karşı kadın vekiller açlık grevinde

      İngiltere'de ‘karantina ve rahatlama' döngüsü: Hükümetin planı yok

      İngiltere'de ‘karantina ve rahatlama' döngüsü: Hükümetin planı yok

      'Boykot bumeranga dönüştü, yapan ülkelere zarar vermeye başladı'

      'Boykot bumeranga dönüştü, yapan ülkelere zarar vermeye başladı'

      ABD Temsilciler Meclisi, Trump’ın azledilmesini onayladı

      ABD Temsilciler Meclisi, Trump’ın azledilmesini onayladı

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      2021’in kritik tablosu

      2021’in kritik tablosu

      Nasıl 'terörist' oldum?

      Nasıl 'terörist' oldum?

      Kimin İstanbul’u?

      Kimin İstanbul’u?

      Cargill direnişi: İşverenlere saygı duymayı öğretmek zorundayız

      Cargill direnişi: İşverenlere saygı duymayı öğretmek zorundayız

    • Belgesel & Film
      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      8. Engelsiz Filmler Festivali 18 Ekim’e kadar çevrimiçi

      8. Engelsiz Filmler Festivali 18 Ekim’e kadar çevrimiçi

      “Çöpte Dostoyevski Buldum”

      “Çöpte Dostoyevski Buldum”

    • Eylem & Etkinlik
      Obez cumhuriyet ve kalp ameliyatı

      Obez cumhuriyet ve kalp ameliyatı

      ''Hani işten çıkarmak yasaktı''

      ''Hani işten çıkarmak yasaktı''

      Oylum Yılmaz’la Roman Yazma Atölyesi 21 Kasım’da başlıyor

      Oylum Yılmaz’la Roman Yazma Atölyesi 21 Kasım’da başlıyor

      23. Kadın Sığınakları Kurultayı 7 Kasım’da başladı

      23. Kadın Sığınakları Kurultayı 7 Kasım’da başladı

    • Fotoğraf & Karikatür
      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

      Yaşar Fırat çizdi: Vatandaş doğalgazı açamıyor...

      Yaşar Fırat çizdi: Vatandaş doğalgazı açamıyor...

    • Kitap & Dergi
      Kadın Peygamberler

      Kadın Peygamberler

      Hayatın Hakkını Vermek

      Hayatın Hakkını Vermek

      ''Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir şey Var''

      ''Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir şey Var''

      Besim F. Dellaloğlu: Kültürsüz insan, toplum yoktur

      Besim F. Dellaloğlu: Kültürsüz insan, toplum yoktur

    • Müzik & Video
      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

Siz profesörü ne sanıyorsunuz?

Siz profesörü ne sanıyorsunuz?

Kasım 30, 2019 Fikir & Yazı, Gündem, Sosyoloji 0 yorum

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Fikret Başkaya 

“Bilmeyen ahmak, bilip de söylemeyen suçludur.”

Fransız atasözü

Geçtiğimiz günlerde, TBMM’den, termik santrallerin filtre takma zorunluluğunu erteleyen bir yasa geçti. Profesör, üstelik halk sağlığı profesörü olan MHP’li Sefer Aycan bir gün önce “Ben halk sağlığı uzmanıyım. Termik santraller 1 dakika bile filtresiz çalışmamalı. Bu akciğer hastalıklarının, kanserin direkt sebebi. Meclis’te son ana kadar mücadele edeceğim” dediğinin ertesi gün yapılan oylamada ‘evet’ oyu kullanması, tepkilere neden olmuş görünüyor… Tabii hem profesör ve hem de halk sağlığı uzmanı oluşu, insanları rahatsız etmiş olmalı…

Türkiye’de isminin önünde dr, doçent, profesör unvanları olanlar nedense biraz fazla önemseniyor. Aslında bunlar uzmandır. Herhangi başka bir dalda/alanda olduğu gibi… Mesela biri hukuk fakültesine gider, hakim, savcı, avukat olur, iktisat fakültesine gider, iktisatçı olur, bir başkası fırıncının çırağı olur. Ekmek pişirmeyi, pide ve pasta yapmayı öğrenir, bir başkası da bir marangoza çırak olur, kapı, pencere, masa, sandalye, vb. yapmayı öğrenir, marangoz olur. Bunlar arasında şeylerin gerçeğine nüfûz etmek bakımından önemli bir fark yoktur… Sonuçta hepsi uzmandır. Sadece eğitimli olanlar diğerlerine göre şeylerin gerçeğini anlamak, bilince çıkarmak bakımından daha avantajlıdırlar… Daha fazlası değil…

Profesör de, bir alanda uzmanlığa sahiptir. Üniversite üyesini diğer uzmanlardan ayıran, Mete Kaynar’ın dediği gibi, Uzman yetiştiren uzman olmasıdır.* Lâkin, uzman ağacı gören, ormanı görmeyendir… Sosyal ve maddi gerçeğinin çok küçük bir veçhesine dair bilgi sahibidir ama bütünden habersizdir. Oysa, gerçek [hakikat] bütündedir… Sosyal düşünce, sosyal bilim denilen ‘küçük kompartımanlara’ ayrılmış durumdadır. Ve bu tesadüfen öyle değildir, bilinçli olarak yapılıyor… Böylece eğitilmişlerin, mekteplilerin şeylerin bütününden haberdar olmaları engelleniyor… Entellektüel’se bütüne odaklanandır. O şeyleri bir ‘bütünlük’ olarak kavramayı amaçlar… Elbette bu herkes her şeyi bilmeli, bilecek demek değil. Bununla, söylenmek istenen, sınırlı bakışın ve bilginin şeylerin gerçeğine nüfûz etmekte yetersiz kalmasıdır…

Elbette eğitimli [diplomalı] olanların diğerlerine göre bilimsel bilgiye, bilimsel düşünceye ulaşma imkânları daha büyüktür ama bu sadece potansiyel bir avantajdır. Daha fazlası değil… İşte, uzmanın bu özelliği, onları egemen sınıflar için kullanışlı hale getiriyor. Sömürüye, baskıya, sosyal eşitsizliğe dayalı egemenlik sistemini dayatmayı kolaylaştırıyor… “Uzmanlar taifesi” sömürüyü, yağma ve talanı meşrulaştırıyor… Mülk sahibi sınıfların devletinin, halka karşı aldığı kararlar onlar aracılığıyla dayatılıyor… Aslında o taife [her zaman istisnalar olmak kaydıyla] nesnel olarak sömürü düzeninin suç ortaklarıdır… Mesela ekonomiye dair alınan tüm halka karşı kararlar, uzman iktisatçıların, ‘siyaset bilimi’ eğitimi almış diplomalıların dahliyle mümkün oluyor…

TBMM’de termik santrallerle ilgili kanuna evet diyen üyeler insanlık suçu işlemişlerdir. Kaldı ki, o Meclis’ten halk yararına bir düzenleme çıkması pek mümkün değildir. Şimdilerde artık parlamento içi boş kabuk sadece… Bu eskiden matahtı demek değil… Esasen Siyasetçilerin, siyasi partilerin ve parlamentonun misyonu ve varlık nedeni, halka tuzak kurmak, oyalamak, aldatmaktır. [Elbette aralarında samimiyetle kamu yararını gözetenler siyasetçiler de vardır ama onlar istisnadır] Aksi halde akla, mantığa, ahlaka aykırı, böyle bir kanun ne akıl edilir ne de kabul edilirdi… O kanuna evet diyenler tartışmasız insanlık suçu işlemişlerdir ama kanunu engelleme konusunda yeteri kadar mücadele etmeyenler de suç ortağıdır…

Fakat o Meclisten geçen yegane halk düşmanı kanun termik santrallerle ilgili olan değil. Bu güne kadar onlarca, yüzlerce halk düşmanı kanun çıktı, çıkıyor… Meclis, münhasıran sömürüyü, yağma ve talanı dayatma işlevi görüyor… TBMM, artık külliyen rantokrasi’nin bir aracına dönüşmüş durumda…

Öğretmenlik, diğerleri gibi bir meslek değildir. Bir kişinin gerçek öğretmen sayılabilmesi için: Öğrenmeyi, öğretmeyi, öğrenciyi sevmesi gerekir… Bu üçü yoksa öğretmen, öğretmen değildir veya eksik öğretmendir….. Üniversite üyesi sıradan bir memur, bir uzman değildir, olmamalıdır… Bilmeye, öğrenmeye eğilimli, tecessüs sahibi olmalıdır. Daha da önemlisi, bilim namusuna ve entellektüel dürüstlüğe sahip olmalıdır…

Aksi halde sıradan bir uzman, bir memurdur. Türkiye’de kapısında üniversite yazan kurumlar resmi ideolojinin üretildiği, yeniden üretildiği kurumlardır. Resmi ideoloji, egemen ideoloji üretmeye memur edilmiş kurumlar üniversite adını ne kadar hak edebilir? Barış Akademisyenlerinin başına gelenler, üniversitelerin ne olmadığı hakkında bir fikir veriyor… Tabii o alanda sayısız örnek var… Dolayısıyla üniversitelerle ilgili oluşturulan algının bir gerçekliği yok… Üniversitelerin, ‘her türlü düşüncenin sınırsız tartışıldığı, üretildiği kurumlar” olduğu söylenir ama o kurumlarda özgür düşüncenin, özgür tartışmanın filizlenmesine, yaşamasına asla izin verilmez… Kapısında üniversite yazan kurumlar ‘özgür düşüncenin üretildiği kurumlar değil, boğulduğu kurumlardır… Bizde üniversiteler devlet aygıtının herhangi bir kurumundan farksızdır… Üniversite üyeleri de herhangi bir memurdan farksızdır… Elbette her zaman, her dönemde gerçekten üniversiteye yakışan akademisyenler vardı, bu gün de vardır ama onlar istisnadır…

Şimdilerde bir adım daha ileri gidilmiş görünüyor. Artık üniversiteler, hızla bilgi ticareti yapılan kapitalist işletmelere dönüşüyor… Bu, artık ‘üniversitenin, akademinin ruhuna el fatihâ demektir… Onun için neden söz etiğini bilmek önemlidir… Egemen sınıfların yalana, ezilen ve sömürülen sınıfların da gerçeğe ihtiyacı vardır. O zaman, yapılacak şey belli: Gerçek bilimi, eleştirel düşünceyi üreten, bilimsel bilgiyi emekçi sınıfların hizmetine sunacak, devletten ve sermayeden bağımsız [özerk değil, tam bağımsız] ‘halk üniversiteleri’ oluşturmak…

Meramımı daha iyi anlatmak için 1992 Birleşmiş Milletler, ” Rio, Çevre ve Kalkınma Konferansı [Yeryüzü Zirvesi’yle] ilgili yazımdan bir alıntı yapacağım: ” Durum böyleyken, bilim adamlarının bir bölüğü hâlâ bilim ve teknoloji fetişizminden kendilerini kurtaramıyorlar. Kapitalist üretimin hizmetinde bir bilim ve teknolojinin yıkıcı sonuçlarını ısrarla görmezden geliyorlar. Çokuluslu şirketlerin kârlarının düşme olasılığı bile onları telaşlandırıyor.

Nitekim, Rio Konferansı’nın başında. aralarında 59 Nobel Ödülü sahibinin de bulunduğu 400 ünlü bilim adamı bir bildiri yayınlayarak, ” XXI’inci yüzyılın arifesinde irrasyonel bir ideolojinin ortaya çıkmasından duydukları kaygıyı” dile getirdiler… Böylece, çevre ve ekoloji sorunlarına duyarlı bilim adamlarını “gericilik” ve “irrasyonellikle” suçladılar. Bildirinin öncülüğünü Dr. Michel Salomon’un yaptığı Heidelberg grubunun bu tavrı, iki konuda düşünmeyi gerektiriyor: Birincisi, Nobel Ödülü’nün değerinin tartışılması gerekiyor, ikincisi de ‘bilim adamlarının’ yüceltilmesinin saçmalığı… Burjuva toplumunda bilim adamlarının “yüceltilmesi” boşuna değildir… Fransız genetisyen Andre Langenay’ın Rio Konferansına karşı bildiri yayınlayan ünlü bilim adamlarıyla ilgili yazısının başlığını: “Bir Devekuşu Çetesinin Mutlak Körlüğü” olarak koyması gerçekten yerindedir… Yazar, Fronçois Jacob’un, sık sık ” ünlü bilim adamları arasında da herhangi bir sosyal grupta olduğu kadar ahmak ve pis herifin bulunduğundan” söz ettiğini yazıyor. Burjuva dünyasında ağacı görüp, ormanı görmeyen adamlar da pekâlâ Nobel Ödülü alabiliyor. Ve tabii otorite sayılıyor. Artık ondan sonra her söylediğinde bir keramet aranacaktır… Kapitalist toplumda [ister doğa bilimci. ister sosyal bilimci olsunlar] ünlü bilim adamlarının çoğunluğunun iki temel işlevi vardır. ARTI-DEĞER’in artırılmasına katkıda bulunmak ve SÖMÜRÜ DÜZENİNİ MEŞRULAŞTIRMAK… ”

*” Türkiye’de “Aydın”ı Tanımlama Sorunu: Bazı Kavramlar Üzerine Bir Deneme”, Ulus, Devlet, Entellektüel, Fikret Başkaya’ya Saygı I, Editörler Hakan Mertcan-Aydın Ördek. Nota-Bene, Ankara 2014, ss: 153-164.

Yorum Bırak Cancel reply

İlgili Haberler

2021’in kritik tablosu Ekonomi
Ocak 15, 2021

2021’in kritik tablosu

Bunu yapmayan toplu taşıma kullanamayacak! Gündem
Ocak 15, 2021

Bunu yapmayan toplu taşıma kullanamayacak!

Nasıl 'terörist' oldum? Fikir & Yazı
Ocak 14, 2021

Nasıl 'terörist' oldum?

Zaman Akışı

Oca 15 09:44
Fikir & Yazı

2021’in kritik tablosu

Oca 15 09:29
Politika

Hindistan’a uzanan zarar

Oca 15 09:26
Türkiye

Bilmece gibi aşılama

Oca 15 09:24
Türkiye

Hukuk profesyonellerinin Nazi rejimiyle suç ortaklığı

Oca 15 09:21
Dünya

Arap Baharı’nın yıldönümünde Tunus’ta yine öfke var: Gericiliğe ve saldırılara karşı kadın vekiller açlık grevinde

Oca 15 09:19
Türkiye

Prof. Dr. Sinan Sönmez: Yoksulluk toplumsallaşıyor

Oca 15 09:13
Türkiye

Depremden kaçamayız ama hazırlanabiliriz

Oca 15 09:07
Türkiye

Rektörlük Eşittir Saray Sekreterliği: Alıntıları değil üniversiteleri tırnak içine aldınız

Oca 15 08:46
Yaşam

Bunu yapmayan toplu taşıma kullanamayacak!

Oca 14 11:08
Ekoloji

Geleceğimizin Kirliliğine; Lütfen Biraz Dikkat

Oca 14 09:35
Türkiye

Nasıl ‘terörist’ oldum?

Oca 14 09:17
Türkiye

Kimin İstanbul’u?

Oca 14 08:48
Dünya

İngiltere’de ‘karantina ve rahatlama’ döngüsü: Hükümetin planı yok

Oca 14 08:46
Fikir & Yazı

Cargill direnişi: İşverenlere saygı duymayı öğretmek zorundayız

Oca 14 08:27
Türkiye

‘Boykot bumeranga dönüştü, yapan ülkelere zarar vermeye başladı’

Oca 14 08:14
Türkiye

TÜGVA diplomasiye de el attı, MEB kurumunda diplomat adaylarını eğitecek

Oca 14 08:08
Türkiye

Din dersini seçtirmek için seferberlik: Öğretmenler camide vaaz verip, aileleri ikna edecek

Oca 14 08:03
Türkiye

Ülkeyi yönetemiyor ama muhalefeti şahane yönetiyor

Oca 14 07:59
Dünya

ABD Temsilciler Meclisi, Trump’ın azledilmesini onayladı

Oca 14 07:38
Türkiye

Seçmeli değil zorunlu

Oca 14 07:35
Türkiye

Eğitimi konuşmak için AKP ilçe binasında toplanmışlar

Oca 14 07:22
Türkiye

Meteoroloji’den 13 il için kar yağışı uyarısı

Oca 13 16:26
Dünya

Üç yıldır kuraklık yaşayan Madagaskar’da gıda krizi kapıda

Oca 13 08:48
Dünya

Aşı yaptırmayan Türklere AB vizesi, hatta vize randevusu yok!

Oca 13 08:22
Türkiye

Toplum ruhsal travma geçiriyor, siyasetçiler neyi tartışıyor?

Oca 13 08:20
Politika

Düşmanlaştırarak seçim kazanmak

Oca 13 08:00
Türkiye

Kısıtlamalarda ‘VIP müşteri’ dönemi

Oca 13 07:56
Fikir & Yazı

simone, var olmak, kadın olmak

Oca 13 07:48
Türkiye

Açık tesisi açma zekası!..

Oca 13 07:45
Politika

HDP’yi kapatıp, Demirtaş’ı zindana gömeceğiz ama biz Avrupa’lıyız!

  • Fikir & Yazı
  • Eylem & Etkinlik
  • Fotoğraf & Karikatür
  • Kitap & Dergi
  • Belgesel & Film
  • Müzik & Video
  • Yukarı Dön