Antikapitalist Müslümanlar Topkapı Ülker fabrikası önünde toplanarak basın açıklaması yaptılar. Eyleme Tiyatrocu Ulvi Alacakaptan, İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık da katıldı. Antikapitalist Müslümanlar adına Fatma Doğan basın bildirisini okudu. Ardından “Abdest bahane ihale şahane”, “Hırsız Müslüman istemiyoruz”, “Allah Ekmek Özgürlük”, Abdestli Kapitalizme Hayır” diye sloganlar atarak fabrikanın önünden yürüyüşe geçtiler. Polis ekipleri fabrika önünde bekleyerek önlem aldı. Kadınlı erkekli grup yürüyüşten sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
Basın açıklamasına destek vermek üzere gelen yazar İhsan Eliaçık yaptığı konuşmada “Bu hareket başladı büyüyerek devam edecek. Bizler biriktirenlere karşıyız. Bilgi, iktidar ve servet belirli ellerde toplanmamalı. Bu söz haklıdır ve bunu karşısında duramazsınız” dedi.
Hükümetin Köprü ve otoyolları Koç-Ülker grubuna vermesiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Herkesin gelip geçtiği köprüler ve otoyollar herkese aittir. Ve geliri de herkese ait olmalıdır. İçimizden sadece zenginler arasında dönüp dolanan tahakküm aracı olmamalıdır. Haşr Suresinin 7. ayetinde bu yasaklanır. Köprü ve otoyollardaki bütün gişeler yıkılmalıdır. Hiç olmazsa bir yoksullar vakfı veya evsizler inisiyatifi oluşturarak gelirleri onlara devredilmelidir. O zaman vatandaş köprüden geçerken verdiği 3 liranın bir yoksulun evine tuğla olduğunu düşünerek verir. Bunu da mı yapamıyorsunuz?”
Eliaçık, başbakanın ekonomi ile ilgili pembe tablolar çizmesini de eleştirerek verdiği ekonomik büyüme rakamları için “ Firavun ‘un sihirbazları” benzetmesini yaptı. “ Sürekli işine gelen yerden rakamlar vererek tozpembe tablolar çiziyor. Firavun ‘un sihirbazları gibi göz boyayarak olanı başka türlü gösteriyor. Olan nedir: 5,5 milyon asgari ücretli, 13 milyon Kur’an’ın tabiriyle yerde sürünen yoksul var. 60 milyon kişi borçlu ve ülkenin borcu 500 milyarı aşmış. Ekonominin nasıl gittiği anlamak istiyorsanız ekranlardan söylenen yalanlara inanmayın şu fabrikaların arka sokaklarında ki evleri gezin geceyi nasıl geçirmişler sorun. Evine ekmek götüremeyen babalarla konuşun. Gerçek hayatın içindedir sihirbazlık yapılan ekranlarda değil” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Basın açıklamasının tam metni şöyle:
KAPİTALİZMLE MÜCADELE DERNEĞİ
Köprüler ve Otoyollar Halk’ındır Satılamaz.
BASINA ve KAMUOYUNA
2002 yılından beri müslüman halkın oylarıyla iktidar olan AKP dönemini yaşıyoruz. Geldiği
günden beri, uyguladığı neoliberal politikalarla, kamuya yani halka ait olan ne varsa yabancı yerli
sermaye gruplarına özelleştirme adı altında peşkeş çeken AKP iktidarı, son olarak da köprü-otoyol
ihalesiyle birlikte Koç ve Ülker Grubuna halkın varlıklarını satmaktadır.
Devletin otoyol ve köprülerden elde ettiği 1 yıllık gelir 732 milyon 681 bin 161 lira iken, ihaleyi alan
Koç ve Ülker ortaklığı 25 yıl boyunca yalnızca 5,7 milyar dolar ödemeyi 4 yıla yayarak yapacaktır.
Bu satış aynı zamanda otoyol ve bağlantı yolları üzerindeki hizmet tesisleri, bakım ve işletme tesisleri,
ücret toplama merkezleri diğer mal ve hizmet üretim birimleri ile varlıklarını da kapsamaktadır.
AKP Hükümeti son 25 yılda Türkiye’de yapılan özelleştirmelerin %80′ ini 2002-2012 yılları arasında
tek başına yapmıştır. Daha önce yapılan Telekom ve İDO özelleştirmelerinin Halka maliyeti ortada
iken ihale yoluyla kamu mülkünü, toplumun geneline yayılmasını değil de belirli ellerde toplanmasını
sağlayan AKP Hükümetinin politikalarına itiraz ediyoruz.
Müslüman halkımızın temel dayanağı olan kitabımız Kur’an üzerinden iktidarı uyarıyoruz:
“O GELİRLER, İÇİNİZDEN YALNIZ ZENGİNLER ARASINDA DÖNÜP DOLAŞAN BİR DEVLETE
DÖNÜŞMESİN…” (HAŞR:7)
Yapılan ihale sonucu 28 Şubatın zıt kutupları Koç – Ülker grubu menfaatleri doğrultusunda bir araya
gelmiş ve ortak çıkarları uğruna, ideolojik farklılıklarını bir kenara atarak, halkı devlet eliyle sömürmek
için güçlerini birleştirmişlerdir.
28 Şubat sürecinde kışlaya ürünleri alınmayan Ülker, şimdi ne oldu da Ordu ve Statükonun güdümünde
hareket eden Koç ile birlikte olma gereği duymaktadır? Antikapitalist Müslümanlar olarak, gerçeğin
üstünü örterek hareket edenlere kafir diyen kitabımızdan ilhamla konuşan Peygamberimizin bir
hadisini hatırlatarak diyoruz ki; “KÜFÜR, YANİ SERMAYE TEK MİLLETTİR.” Çünkü biriken sermayenin
içinde milyonlarca yoksul ve emekçi halkımızın alınteri, gözyaşı ve kanları saklıdır. Bu gerçeklerin üstünü
örtmek için müslüman zengin olmalıdır gibi Kur’an dışı argümanlarla halkımızı kandırmak isteseler de biz
kitabın ortasından konuşmaya devam edeceğiz. “Allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır. Fazla
verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere aktarıpta hepsi onda eşit hale gelmiyor. Allah’ın nimetini mi
inkar ediyor bunlar?” (NAHL 71.)
Müslümana düşen görev zengin olmak değildir. Zenginlikleri insanlar arasında eşitçe pay etmedir.
Biz Antikapitalist Müslümanlar olarak ister devlet, isterse de şirketler adına otoyollardan haraç
toplanmasına karşıyız. Vergi kutsaldır denilip, insanların içtiği suyu bile vergilendirerek yapılan yollar,
halkın kendi değerleridir.
Günümüzün, sözüm ona mütedeyyin iktidar ve sermaye oligarşisi, Kureyş’li müşriklerin, Kutsal Hac
mevsiminde gelen insanlardan aldığı hediyeleri Tanrı’lar adına kabul edip, sonra onları kendi aralarında
pay ettikleri gibi davranmaktadır; Şimdi de devlet kutsiyetinde halkı soyan ve sonra bu gelirleri bir kaç
sermayedara pay edenler, Peygamberin Kabe’de ki putları ve oligarşiyi yıkarak, gelirleri insanlar
arasında eşitçe paylaştıran mücadelesiyle karşı karşıya kalacaklarını unutmasınlar:
“BİZ ZAAFA UĞRATILMIŞLARI YERYÜZÜNDE ÖNDERLER KILMAK İSTİYORUZ.” (KASAS 5.)
Sınırsız ve sınıfsız bir cennet ideali olan Antikapitalist Müslümanlar, otoyollarda ki bütün gişelerin
kaldırılmasını ve halkın özgürce seyahat etmesinin gerekliliğine inanırlar. Allah’ın arzı geniştir,
kimse turnikelerle daraltamaz…
ALLAH, EKMEK, ÖZGÜRLÜK..
www.adilmedya.com