• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Kasım 27, 2025
  • Yayın İlkeleri
  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
  • Güncel
  • Sağlık
  • Sağlık
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Faşizmi ezenleri hatırlamak: Ekim Devrimi’nin yer altı kutlaması

      Faşizmi ezenleri hatırlamak: Ekim Devrimi’nin yer altı kutlaması

      “Ortaklaşmacı demokrasi” örneği: İspanya

      “Ortaklaşmacı demokrasi” örneği: İspanya

      Erdoğan’ın son tuzağı

      Erdoğan’ın son tuzağı

      CHP'den emekli maaşları, enflasyona göre yeniden belirlensin ve intibak yasası düzenlensin talebi

      CHP'den emekli maaşları, enflasyona göre yeniden belirlensin ve intibak yasası düzenlensin talebi

    • Yaşam
      Köpekleri besleyiniz ve politikacıları daha fazla semirtmeyiniz

      Köpekleri besleyiniz ve politikacıları daha fazla semirtmeyiniz

      Dünden Kalan Bu 5 Yiyeceği Asla Isıtmamalısınız! Uzmanlar Uyarıyor

      Dünden Kalan Bu 5 Yiyeceği Asla Isıtmamalısınız! Uzmanlar Uyarıyor

      Patates

      Patates

      Kadınlar 28 Aralık’ta Ankara’ya çağırıyor: Değiştirme gücümüz var

      Kadınlar 28 Aralık’ta Ankara’ya çağırıyor: Değiştirme gücümüz var

    • Türkiye
      MESEM uygulaması derhal iptal edilmelidir

      MESEM uygulaması derhal iptal edilmelidir

      Valilik sokak köpeklerinin beslenilmesini yasakladı

      Valilik sokak köpeklerinin beslenilmesini yasakladı

      Türkiye Yüzyılı’nda Öğretmenler Günü: Öğretmenler öğrencisiz, öğrenciler öğretmensiz

      Türkiye Yüzyılı’nda Öğretmenler Günü: Öğretmenler öğrencisiz, öğrenciler öğretmensiz

      Devri sabık yaratmak

      Devri sabık yaratmak

    • Dünya
      Faşizmi ezenleri hatırlamak: Ekim Devrimi’nin yer altı kutlaması

      Faşizmi ezenleri hatırlamak: Ekim Devrimi’nin yer altı kutlaması

      Trump'tan Ukrayna Barış Planı açıklaması: Anlaşmaya çok yakınız

      Trump'tan Ukrayna Barış Planı açıklaması: Anlaşmaya çok yakınız

      Üç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor

      Üç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor

      Frida Kahlo rekor kırdı: 54.6 milyon dolarlık satış

      Frida Kahlo rekor kırdı: 54.6 milyon dolarlık satış

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Köpekleri besleyiniz ve politikacıları daha fazla semirtmeyiniz

      Köpekleri besleyiniz ve politikacıları daha fazla semirtmeyiniz

      Faşizmi ezenleri hatırlamak: Ekim Devrimi’nin yer altı kutlaması

      Faşizmi ezenleri hatırlamak: Ekim Devrimi’nin yer altı kutlaması

      Patates

      Patates

      İçsel sahnenin çöküşü

      İçsel sahnenin çöküşü

    • Belgesel & Film
      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

    • Eylem & Etkinlik
      Üçüncü Dünya Savaşı

      Üçüncü Dünya Savaşı

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

    • Fotoğraf & Karikatür
      TESK Genel Başkanı: Okul alışverişleri için en az 10-12 bin lira gerekiyor

      TESK Genel Başkanı: Okul alışverişleri için en az 10-12 bin lira gerekiyor

      Metafor

      Metafor

      Günün karikatürü

      Günün karikatürü

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

    • Kitap & Dergi
      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitapların yalnızlığı

      Kitapların yalnızlığı

    • Müzik & Video
      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

R. İhsan Eliaçık

R. İhsan Eliaçık

Kur’an’da ‘Kurban’ Ayetleri Haritası

Ekim 26, 2012 Yazılar 7 comments

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Aşağıda Kur’an’da ‘kurban’ ile ilgili ayetlerin bir haritasını çıkardım. En çok bilinen meal (Diyanet) ile Kur’an’ın Arapçasını karşılaştırdım. Doğrular ve yanlışlar kendi araştırma ve bilgilerime göredir.

Bizim işimizin “gönüller fethetmek” değil; “zihinler açmak” olduğunu hatırlatırım. Malum bu işin bedeli ağır, sabrı zor ve fakat meyvesi tatlıdır.

Bakın ortaya nasıl bir sonuç çıktı.

***

YANLIŞ: “O hâlde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes.” (Kevser; 5)

DOĞRU: “O halde Rabbine yönel/destek iste ve güçlüklere göğüs ger/diren” (Kevser;5).

Tefsiri: Sana “Böyle giderse her şeyden mahrum kalacak. Kendi kendini mahvediyor. Kendine yazık ediyor. Putları tanımamakla, Kureyş geleneklerine ve kurulu düzenine karşı çıkmakla toplumda bir yere gelemeyecek, sönüp gidecek.” diyorlar. Oysa yakında görecekler kimin sönüp gideceğini/ebter olacağını. Bunun için sen Allah’a yönel/destek iste (salât et) ve saldırılara göğsünü siper et/diren (nahr yap). O zaman göreceksin sönüp gitmek bir yana, destek ve nimet (kevser) asıl sana yağacak…

Görüldüğü gibi ayet namaz kılmak ve kurban kesmekle ilgili değil.

***

YANLIŞ: “Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık.” (Saffat; 107)

DOĞRU: “Biz onu büyük bir kazaya uğramaktan kurtardık” (Saffat; 107).

Tefsiri: Hz. İbrahim bir rüyasında oğlunu boğazlıyor görmüştü. Durumu oğluna açınca o da ‘sana söyleneni yap’ dedi. Oğlunu kendi çağında çokça yapılanlar gibi ‘kurban’ etmek istedi fakat Allah ona seslenerek onu bu işten vazgeçirdi. Böylece kendisi büyük bir kaza yapmaktan, oğlu da büyük bir kazaya uğramaktan kurtarıldı. Veya ona büyük baş bir kurbanlık fidyesi verilerek kurtarıldı. Böylece insanlık tarihinde çok büyük bir adım atılmış oldu. İnsan kurbanları çağı kapandı.

Ayette geçen “zibh” kelimesi Arapça’da kaze zede, kazaya uğramak (zebîha) anlamına da geliyor. Böyle bir tefsir de mümkündür. Bu durumda fidye kelimesi de kurtarmalık bedeli manasına geliyor. Burada fidye, İbrahim’in oğlunun canı oluyor.

***

YANLIŞ: “Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac: 28)

DOĞRU: “Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım yararlara tanık olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine belli günlerde Allah’ın ismini ansınlar. Onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hacc; 28)

Tefsiri: Eski çağlarda tapınak kamu alanı demekti. Tâ Sümerlerde bile vardır. İnsanlar ihtiyaç fazlası ne varsa (hayvan, buğday, un, elbise, altın, gümüş) tapınağa getirirdi. Hayvanların üzerine “Tanrı malı” diye isim yazılırdı. Mesela un torbası ise onun da üzerine bu isim yazılırdı ve o artık kamu malı olurdu. Hatta matematikteki rakamlar tapınağa getirilen ve kamu malı (tanrı malı) olduğu seçilsin diye hayvanların ve torbaların üzerine atılan çizik ve çeltiklerden doğmuştu.

İşte bunlar kamuya (Tanrı’ya) adanmış mallardı. Orada ihtiyaç sahiplerine dağıtmak için toplanmaktaydı. Oraya gelen ihtiyaç sahiplerine (yoksullar, garibanlar, kimsesizlere) eşit bir şekilde dağıtılırdı. Bu arada uzaktan gelenler olduğu için onlara ikram maksadıyla bazıları da kesilirdi. “Yiyin” denmesi de bundandır.

Görülüyor ki Kur’an eski çağlardan beri gelen ve tapınağı “kamu alanı” olarak gören anlayışı sürdürmekte ve Kabe civarını bir toplanma, kaynaşma, yakınlaşma ve paylaşma merkezi olarak değerlendirmektir.

Yukarıdaki ilk meallendirmede parantez içinde yazılan ‘kurbanlık’, ‘onları kurban ederken’ ifadeleri Kur’an’ın Arapça orijinalinde yok.

***

YANLIŞ: “Bu böyle. Her kim de Allah’ın nişanelerini (kurbanlıklarını) yüceltirse, şüphesiz ki bu kalplerin takvasından (Allah’a karşı gelmekten sakınmasından)dır. “ (Hac; 32)

DOĞRU: “Bu böyledir. Her kim Allah’ın sembollerine saygı gösterirse, kalbinde sakınma duygusu/Allah bilinci var demektir.” (Hac; 32).

Tefsiri: Burada da ilk meallendirmede geçen parantez içindeki ‘kurbanlıklarını’ ifadesi orijinal Arapça metinde yine yok. “Allah’ın şiarları” kavramı kurbanlıklar diye yorumlanarak metne dahil edilmiş. Oysa “şiar”ın ne olduğu tefsirde açıklanmalıydı. Biz açıklamışız: Şiar Sözlükte “fark etmek, hissetmek, duyumsamak” demektir.  Fark etmek, hissetmek, duymak (şu’ûr), duyuru (iş’âr), bilinç altı (tahte’ş-şuûr), slogan, amblem, sembol, simge (şi’âr), şiarlar, semboller, simgeler (şeâir), mani, halk ezgisi (şi’run şa’biyyu), saç, kıl, tüy (ş’ar), duygu, şuur, bilinç, sansasyon (şuûr), duygu, his (meş’ar), şiir okumak (şi’ran) kelimeleri bu köktendir… Demek ki şiarlar, şuûrun (bilincin) yansımalarıdır. Bunlar bir yapıya, binaya, yeryüzüne dikilmiş bir anıta nispet edilince bir şuurun, bir bilincin, bir fark ediş, hissediş ve duyuşun sembollerine dönüşürler. Bu anlamda örneğin Kâbe, Allah’ın bir şiarı, sembolüdür. İman edenlerin kalbinde bu yapının çok farklı bir anlamı ve önemi vardır. Aynı şekilde Safa, Merve, Say, Tavaf, Meş’ari Haram, Mina, Müzdelife vs. bütün bunlar Allah’ın şiarlarıdır ve sembolik derin anlamları vardır. Her kim bunlara gereken saygıyı gösterir, bunların mana ve önemini kavrarsa kalbinde bir bilinç, bir şuur, bir duygu ve hissiyat taşıyor demektir. İşin şuurunda, bilincinde demektir. Başkaları için bunlar sıradan binalar, taşlar ve hareketler olarak görünebilir. Ama iman edenlerin kalplerinin derinliklerinde bir şuurun veya bilincin ifadesi olarak yaşarlar. Ayette kastedilen de budur.

***

YANLIŞ: “Sizin için onlarda belli bir zamana kadar birtakım yararlar vardır. Sonra da kurbanlık olarak varacakları yer Beyt-i Atik (Kâbe)’dir.” (Hacc; 33)

DOĞRU: “Sizin için onlarda belli bir süreye kadar faydalar vardır. Dahası onlar yeryüzünün en eski anıtının anlamını açıklarlar.” (Hacc; 33).

Tefsiri: Görüldüğü gibi bu seferde ayette geçen “mahill” ifadesi “kurbanlık” olarak çevirilmiş. Parantez içinde kurbanlık kelimesini sokuşturmak yetmiyormuş gibi “şiar”, “mahill”, ileride gelecek “nüsuk”, “hedy”, “behimetu’l-en’am” hepsi de dümdüz edilerek “kurbanlık” olmuş (!).

Bu ayette geçen “mahill” sözlükte “çözmek, açmak, indirmek” kökünden gelir. Ayette harfi harfine; “Sonra onun ‘mahilli’ ‘Beyt-i Atik’edir.” şeklinde geçmektedir. Çözmek, açmak, analiz etmek, tahlil etmek (tahlîl), yer tutmak, bir yere indirme yapmak, bir yeri istila etmek, işgal etmek (ihtilâl), meşru saymak, kendisine helal etmesini istemek (istihlâl), çöküntü, çözülme, dejenerasyon (inhilâl),   formül, çözüm, çare (hall), çözülmüş, serbest kılınmış, meşru (helâl) işgal edilmiş, işgal altında (muhtell), yer, mekan (muhill), semt, bölge (mahalle), bölgesel, yöresel (mahallî) kelimeleri bu köktendir… Yukarıdaki ayette şeâirillah (Allah’ın şiarları) denmesi haccın tüm imge, simge ve sembolleri manasında kullanıldığını göstermektedir. Nitekim bazı müfessirler bu manada yorumlamışlardır (Razi). Bu durumda ayette geçen mahill kelimesi “Kurban kesme yeri” değil, “Açıklama, açıklığa kavuşturma yeri” anlamına gelir. Bu durumda mana; “İman edenlerin kalplerinde apayrı bir anlam ve önemi olan Allah’ın şiarları yani Kabe, Tavaf, Arafat, Safa, Merve, Müzdelife vb. haccın sembolik eylem ve nüsukları (ritüelleri), yeryüzündeki en eski beytin (beyt-i atik) ne anlama geldiğini, mana ve önemini açıklar” şeklinde olur.

***

YANLIŞ: “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu hâlde yalnız O’na teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!” (Hacc: 34)

DOĞRU: “Biz her ümmet için imge/simge/ritüel belirledik (mensek). Ki rızık olarak verdiğimiz hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. Hepinizin ilahı bir tek ilahtır. O’na teslimiyet gösterin. Kalbi temiz olanları müjdele” (Hacc: 34).

Tefsiri: Görüldüğü gibi bu ayette de “mensek” kelimesi ‘kurban kesmek’ olmuş. Halbuki mensek nusuk kökünden gelir ve menâsik olarak tüm hacc ritüel ve sembollerini ifade eder. Şu ayet daha açıklayıcıdır: “Biz her ümmet için sembolik hareketlerden oluşan ritüeller belirledik.” (menseken hum nâsikuhu). Buna diğer bazı mealler “ibadet tarzı”, “ibadet yolu” da demiş ki nispeten doğrudur. Bu durumda “Her ümmet için” diyerek genellendiği için sadece hacc menâsiki (tavaf, sa’y, arafatta vakfe, Safa, Merve, müzdelife) değil; dinin içindeki tüm tekrarlanan imgeleri/simgeleri/sembolik hareketleri kapsar: Kıyam, ruku, secde, oruç vb.

Rızık olarak verilen “hayvanların üzerine Allah’ın ismini anmak” ise yukarıda geçtiği gibidir. Bu tabir haccda geçtiğinde infak edilmek üzerine kamu alanına (Kabe’ye) getirilen canlı hayvanlar manasında, diğer yerlerde ise “Allah’ın etinin yenmesine izin verdiği hayvanlar” demek oluyor.

Kabe’ye ihtiyacı olanların alması için getirilen hayvanlar üzerlerine Allah’ın ismi anılmakla (yazılmakla, mühür vurulmakla) “Allah’ın malı” (kamu/herkese ait) oluyorlar ve illa kesilmeleri de gerekmiyor. Canlı canlı da infak edilebiliyor. Ve hatta bunun illa hayvan olması da gerekmiyor. Tarım ve hayvancılık toplumu; bir yoksul bir deveye sahip olmakla, iki çift öküz almakla icabında yoksulluktan bile kurtulabiliyor.

***

YANLIŞ: “Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.” (Hacc: 36)

DOĞRU: “Cüsseli hayvanları da sizin için Allah’ın şiarlarından kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf halinde yan yana dizildiklerinde üzerlerine Allah’ın adını anın. Nihayet onlardan yiyin, istemeyen yoksulu da istemek zorunda kalan yoksulu da doyurun. Böylece onları sizin hizmetinize verdik. Umulur ki şükredesiniz.” (Hacc: 36).

Tefsiri: Bu ayetler Kabe etrafında müşrikler tarafından kurulan, cüsseli (büyükbaş) hayvan, deve, koyun ve her tür ekin ürünlerinin “iç edilmesi” üzerine kurulu düzene karşı söyleniyor. Çünkü onlar Kabe’ye getirilen hediye (hedy) hayvanlarına ve ekin ürünlerine el koyuyor, yoksullara gitmesine engel oluyor ve ihtiyaç sahipleri arasında eşitçe dağıtılmasına yasaklar getiriyorlardı. Kur’an’daki tabirle “yerli yabancı herkesin eşit hakka sahip olduğu” Mescid-i haramdan insanları alıkoyuyorlardı. (Hacc: 25).

En’am suresinde bu menfaat çarkının nasıl döndüğü uzun uzun anlatılır. Mesela bir yerde şöyle denir:

“Tutup Allah’ın yarattığı ekin ve hayvanlardan  ona bir pay ayırdılar ve kendi akıllarınca “Bu Allah için, bu da ortaklarımız için” dediler. Ortakların payı Allah’ın payına geçmez, ama Allah payı ortaklarına geçer; ne berbat bir iş bu!” (En’am; 136)

Görüldüğü gibi en’am “nimet olarak gelen sığırlar” manasında kullanılıyor. Çünkü rivayete göre cahiliye Arapları ekin ve sığırlardan el koydukları ürünleri putlar ve Allah arasında bölüştürürlerdi. “Şu Allah’ın payı şu da tanrılarımızın payı” derlerdi. Allah için ayırdıkları payı başkaları için harcarlar, putları için ayırdıkları payı zimmetlerine geçirirlerdi. Putların payından Allah’ın payına bir şey geçerse hemen geri alırlar, Allah’ın payından putlarının payına geçen bir şey olursa, sonuçta bu kendi ceplerine gireceğinden hiç ses etmezler “Allah zengindir putlar fakir, O’ndan bunlara bir şey geçmesinden bir şey olmaz” derlerdi (İbn Abbas). Demek ki cüsseli hayvanlar (el-budne) Kâbe etrafındaki ni’met (en’am) istismarına dayalı bu “hayvan döngüsünü” ifade ediyor.

En’am suresi 135-140 arasında bu döngünün nasıl işlediğini okuyabilirsiniz. Burada esas amaç kurban kesmek değildir. Kabe’ye getirilen hayvanların “çete” tarafından iç edilmesi ve aralarında üleşilmesine karşı onların kamunun/yoksulların hakkı olduğunun vurgulanmasıdır. Bu arada kesilenler varsa -ki bu örfen müstahaptı- onların da sadece etlerinden yenilebileceği (kendine ayırıp biriktirmek yok) gerisinin yine yoksullara dağıtılması gerektiğinin ısrarla vurgulanmasıdır.

Tabi bütün bunlar hacca gidenler için geçerli. Oradaki durum anlatılıyor. Hacca gitmeyenlerin kurban keseceğine dair Kur’an’da en küçük bir ima bile yok.

Kur’an’da sadece mazereti sebebiyle hacca gitmeye niyetlenip de gidemeyenlerin Kabe’ye bir hedy (adanmış hayvan) göndermesi istenir. (Bakara 196). Çünkü ihtiyaçtan fazla olanın oraya gönderilmesi ve orada ihtiyaç sahiplerinin eline ulaşması istenmektedir. Gönderilecek hayvanın illa kurban olarak kesilmesi gerekmiyor. Hedy hediye kökünden gelir ve canlı bir hayvanın veya bedelinin yoksula bağışlanması manasına gelir. Kabe’ye getirilen “kurbanlık hayvan” demek, “adanmış hayvan” demektir; Allah’a, Kabe’ye, yani kamuya, ihtiyaç sahiplerine adanmış, onlara verilmek üzere getirilmiş canlı hayvan, ekin ürünü vs. demektir. Bu dahi “hacca niyetlenip de gidemeyenler” için geçerlidir.

Sonra yukarıdaki ayetin devamında şöyle denilir: “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. Güzel ahlak sahiplerini müjdele.” (Hacc; 37)

“Asla” denilerek ulaşmayacağı söylenen et ve kan zaten Araplarca da kesilmekte olan kurbanlardı. Klasik zihin burada kurban kesen kişinin, kurbana bıçağı çalarken içinde taşıdığı takva duygusunun kastedildiği şeklinde anlıyor. Burada kurbana teşvik değil; sakındırma, yapmayın bunu artık, bir anlamı yok vurgusu var.

Ayetin sonundaki cümleden de anlaşılacağı gibi aslolan hayatın içinde güzel ahlak sahibi (muhsinin) olmaktır. Allah sizin kurbanlarına bakmaz, ete, kana, deriye, bağırsağa bakmaz. Bunlar için günahlarınızı affedecek de değildir. İçinizde Allah bilincinden kaynaklanan sakınma duygusu (takva) ile yaşayıp yaşamadığınıza ve ahlakınıza bakar. Açıkça diyor işte: “Asla ulaşmaz” Şu halde neden kesip duruyorsunuz, ulaşmayacak işte. Duymayacak o hayvanların sesini, kan kırmızısı boğazın görüntüsünü, duymayacak!

***

Üç yerde daha kurban ile ilgili ayet var. Onları da aktarıp bitiriyorum;

Bakara suresinde İsrailoğullarına “inek kesmeleri” istenir. Bundan maksat Mısır Firavun İmparatorluğu’nun sembolü İnek/Boğa (Bakara) dır. Onunla ilişkinizi tümüyle kesin denmek istenir. (Bakara 67).

Maide suresinde Adem’in iki oğlu kıssası (Kabil-Habil) anlatılır. Kabil haksız yere toprağa çit çevirip özel mülkiyetine geçirir. Onu başkasından saklar. Ondan gelen ürünü Allah kabul etmez. Ama Habil Allah’ın mülkü olarak olarak gördüğü ve kendi emeği ile ekip biçtiği topraktan ürün getirir. Onunki kabul edilir. Buradan Allah’ın mülkünü sahiplenmeyin, kendi emeğinizle geçinin, başkasının (kamunun) hakkını gasbetmeyin, kul hakkı yemekten sakının, Allah sakınanlarınkini (muttaki) kabul eder mesajı verilir. (Maide; 27)

Al-i İmran suresinde Yahudilerin, Hz. Peygamber’i “Kurbanı inkar etmekle” suçladıkları anlatılır. “Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamızı emretti” (Ali-İmran; 183) demektedirler. Onlara göre peygamber kendi bildikleri ve anladıkları tarzda ateşte yanarak kesilen bir kurban (yakmalık sunu) getirmelidir. Muhammed bunu getirmediğine göre kurbanı inkar ediyor demektir. Üstelik bunu onlara Allah böyle söylemiştir. Yakmalık sunu kurbanı apaçık Allah’ın emridir!

Kur’an onlara şöyle cevap verir: “De ki: “Benden önce size nice peygamberler, açık belgeleri ve sizin dediğiniz şeyi getirdi. Eğer doğru söyleyenler iseniz, niçin onları öldürdünüz?” (Ali-İmran; 183).

Cevap çok manidardır.

***

İşte Kur’an’da “kurban” ile ilgili geçen ayetler bunlardır.

Acaba Kur’an’ın ‘kurban haritası’ görünen uygulamalara uyuyor mu?

Ölçün biçin, düşünün.

Benden gözler önüne sermesi…

Adilmedya.com

7 Comments

  1. the blind watchmaker
    27 Ekim 2012 at 14:52

    Ihsan Eliacik\’ın kurban üzerine fikirlerinin kısa bir özeti:

    Hac bayrami kurbansiz da olur mu?

    http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/hac-bayrami-kurbansiz-da-olur-mu-3108

  2. dede korkut
    27 Ekim 2012 at 17:44

    çok ilginç bir çalışma olmuş gerçekten şimdi elimizdeki kuranın gerçek kuran mı yoksa istedikleri kuranmı olduğunu sorgulama zamanı geldi diye düşünüyorum.

  3. engin bahadır canikli
    27 Ekim 2012 at 17:50

    Hac Sûresi:36.ayette \”Kurbanlık develeri (ve sığırları)da sizin için Allah\’ın nişâneleri kıldık.Onlarda sizin için hayır vardır.Onlar (kesilmek üzere) ön ayaklarından biri bağlanmış haldeyken üzerlerine Allah\’ın adını anın.Yarıları üzerine düşüp canları çıkınca yiyin,isteyene de istemeyene de verin.Şükredersiniz diye onları böylece sizin buyruğunuza verdik.
    37.ayet:Bu hayvanların ne etleri,ne de kanları Allah\’a ulaşacaktır.Allah\’a ulaşacak olan saygınızdır.Size doğru yolu gösrediğindenAllah2ı yüceltmeniz içinonları böylece sizin buyruğunuza vermiştir.İyi davrananları müjdele \” FECR YAYINLARI.1996 KONULARINA GÖRE KUR\’AN(SİSTEMATİK KUR\’AN FİHRİSTİ)ALINTIDIR.
    Bu ayetler nasıl yorumlanmalı acaba sayın hocam…vesselam.

  4. Emine
    28 Ekim 2012 at 12:04

    \’Kur’an’da sadece mazereti sebebiyle hacca gitmeye niyetlenip de gidemeyenlerin Kabe’ye bir hedy (adanmış hayvan) göndermesi istenir. (Bakara 196)\’

    Bu cümle enteresan. Kur\’an\’da Hac ve oruç ayetlerinde benzer ifadeler kullanılır, yani bu ibadetler için belirlenmiş günlerden bahsedilir. Demekki tıpkı oruç gibi hacca gitmek de her mümine her yıl farzdır. Bu da şu demek: her mümin her yıl hacca giyetmeye niyet etmeli, haddızatında bu bir imkan meselesidir ve imkanın doğup doğmayacağı meçhuldur. Bir insan finansal açıdan hacca gidecek durumdadır ancak hac vaktine yaklaşırken imkanları kısıtlanır veya imkanı hiç yoktur ama hac vaktine doğru o imkana kavuşur. Demekki her yıl hacca niyetimiz olmalı. O niyet yerine getirilince zaten kurban keseriz, gelmediği takdirde ise bulunduğumuz yerde keseriz. Her halukarda kurban kesmemiz gerekir. Kur\’an\’a bakarsak bu böyle. Eğer hacca ve kurbana farklı anlamlar yüklersek işin içinden hiç çıkamayız. Amaç sadece yoksulu doyurmak olsaydı adına infak denirdi; kurban, adanmış hayvan gibi kelimeler kullanılmazdı. Kurban yoksullara destektir ancak onunla birlikte bir de Kabe\’deki ekonomik canlılığı artırmak için alınmış bir önlemdir. O dönemde bu katkı hayvancılık vasıtasıyla sunuluyordu. Bugün Kabe İslam aleminin siyasi ve sosyal açılardan bir araya geldiği bir merkez üs olmaktan çıkmış, sadece kutsal bir mekan statüsüne indirgenmiş ve Arap petrol şeyhlerinin vicdanlarına terkedilmiştir. Asıl hac Kabe\’yi İslam dünyasının siyasi, sosyal ve ticari olmak üzere her alanda toplanacakları bir mahfil haline getirmek için mücadele etmek olmalı.

  5. aziz hamidi
    2 Kasım 2012 at 16:41

    Çok derinlikli ve doyurucu bir çalışma olmuş. İhsan beyin eline sağlık. Gerçekten kuranı başka bir gözle, yerimizi değiştirerek okumamız lazım. O zaman bam başka şeyler görmüş olucaz. Özellikle o dönemin tarihini bilerek yorumlamak ayetleri çok daha açık bir şekilde anlamamızı sağlar.

  6. aziz hamidi
    2 Kasım 2012 at 16:42

    Çok derinlikli ve doyurucu bir çalışma olmuş. İhsan beyin eline sağlık. Gerçekten kuranı başka bir gözle, yerimizi değiştirerek okumamız lazım. O zaman bam başka şeyler görmüş olucaz. Özellikle o dönemin tarihini bilerek yorumlamak ayetleri çok daha açık bir şekilde anlamamızı sağlar.

  7. Konu 125: MÖ 50.000 İLE 10.000 TARİHLERİNDE DİN KAVRAMI: GÖĞE YÜKSELİŞ VE DİNSEL KÖPRÜ – © Mutlak Bilim'dir
    14 Aralık 2023 at 15:40

    […] Eliaçık, “Kur’an’da ‘Kurban’ Ayetleri Haritası“, Adil Medya, 26 Ekim 2012, <http://www.adilmedya.com/kuranda-kurban-ayetleri-haritasi/&gt; ET: Şubat 2018. [13] Bu sitedeki yazıma bk. (Dizin 101) [14] Bu sitedeki […]

Yorumunuzu bırakın


İlgili Haberler

New York’tan Türkiye’ye: Mamdani’nin Zaferi Müslüman-Sol İçin Kritik Bir Eşik mi ? Fikir & Yazı
Kasım 19, 2025

New York’tan Türkiye’ye: Mamdani’nin Zaferi Müslüman-Sol İçin Kritik Bir Eşik mi ?

1951–2025 arası TL’nin Dolar Değeri, Enflasyon ve Alım Gücü Analizi Fikir & Yazı
Kasım 8, 2025

1951–2025 arası TL’nin Dolar Değeri, Enflasyon ve Alım Gücü Analizi

Tanrı’nın Varlığının Ontolojik ve Epistemolojik Kanıtı Fikir & Yazı
Ekim 30, 2025

Tanrı’nın Varlığının Ontolojik ve Epistemolojik Kanıtı

ZAMAN AKIŞI

Kas 27 15:19
Arkasayfa

Köpekleri besleyiniz ve politikacıları daha fazla semirtmeyiniz

Kas 27 10:22
Gündem

Dünden Kalan Bu 5 Yiyeceği Asla Isıtmamalısınız! Uzmanlar Uyarıyor

Kas 27 10:20
Ekonomi

Vergi, harç ve cezalara zam: Yeniden değerleme oranı yüzde 25,49 oldu

Kas 27 10:17
Gündem

Faşizmi ezenleri hatırlamak: Ekim Devrimi’nin yer altı kutlaması

Kas 27 10:14
Arkasayfa

Patates

Kas 26 10:29
Gündem

Trump’tan Ukrayna Barış Planı açıklaması: Anlaşmaya çok yakınız

Kas 26 10:28
Arkasayfa

İçsel sahnenin çöküşü

Kas 26 10:22
Bilim & Teknoloji

Televizyondan Akıllı Telefona: “Parasosyal Etkileşim” ve Kültür Endüstrisi

Kas 26 09:48
Ekonomi

Geçinemiyoruz!!!

Kas 26 09:42
Kadın

‘Vizyon’umuz: Mücadele!

Kas 25 10:14
Arkasayfa

Entelektüel atalet, politik körlük…

Kas 25 10:12
Arkasayfa

Kadına yönelik şiddetin küresel koreografisi

Kas 25 10:09
Arkasayfa

Kadınlar 28 Aralık’ta Ankara’ya çağırıyor: Değiştirme gücümüz var

Kas 25 10:02
Arkasayfa

MESEM uygulaması derhal iptal edilmelidir

Kas 24 10:29
Arkasayfa

“Ortaklaşmacı demokrasi” örneği: İspanya

Kas 24 10:25
Arkasayfa

Bağışlayabilmek için nefret etmek gerek

Kas 24 10:21
Gündem

Valilik sokak köpeklerinin beslenilmesini yasakladı

Kas 24 10:17
Eğitim

Türkiye Yüzyılı’nda Öğretmenler Günü: Öğretmenler öğrencisiz, öğrenciler öğretmensiz

Kas 24 10:15
Arkasayfa

Kehanet değil, tarihsel çözümleme…

Kas 24 10:11
Gündem

Üç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor

Kas 24 09:59
Arkasayfa

Erdoğan’ın son tuzağı

Kas 21 13:16
Arkasayfa

Türkiye’de Latin Alfabesi Kullanımının Tarihçesi

Kas 21 11:42
Ekoloji

Ekolojik yaşam savunucuları

Kas 21 11:36
Gündem

CHP’den emekli maaşları, enflasyona göre yeniden belirlensin ve intibak yasası düzenlensin talebi

Kas 21 11:34
Arkasayfa

Devri sabık yaratmak

Kas 21 09:56
Gündem

Frida Kahlo rekor kırdı: 54.6 milyon dolarlık satış

Kas 21 09:52
Arkasayfa

Benim oyum da İmralı ziyaretinden ve Öcalan’la görüşmeden yana…

Kas 21 09:47
Gündem

Meral Danış Beştaş: Bu hafta içinde bir yargı paketinin sunulma olasılığı konuşuluyor

Kas 21 09:29
Gündem

İstanbul Defterdarlığı İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğünden İlanen Tebliğ

Kas 21 09:16
Arkasayfa

‘Denetimsizlik ve kurumsal çöküşün birleştiği yerde insan hayatı savunmasız kaldı’