Akademisyen Damar’ın odasında öğrencisi tarafından öldürülmesinin ardından Ünivder Başkanı’ndan çarpıcı açıklama: “Özel üniversite öğrenciyi müşteri olarak görüyor, öğrenci akademisyene hizmet veren gibi yaklaşıyor”
Çankaya Üniversitesi Araştırma görevlisi Ceren Damar’ın öğrencisi tarafından katledilmesi birçok soruyu da beraberinde getirdi. Vakıf üniversitelerinde görev yapan birçok akademisyen daha önce şiddet gördüklerini fakat üstünün kapatıldığını iddia etti. Örneğin M.K. isimli bir akademisyen Twitter’dan “Sabancı Üniversitesi’nde okurken tek başına ödev yetiştirmeye çalıştığım amfide sessiz ol dediğim öğrenci yüzüme anahtarla yumruk atmıştı. Yüzüme dikiş attılar. Hala izi duruyor. Okul olayı hasıraltı etti” yazdı.
Damar’ın öldürülmesi sonrası benzer şekilde birçok akademisyen de kendi başlarına gelen olayları sosyal medyada paylaştı. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ile şiddetin boyutlarını ve sebeplerini konuştuk.
AKADEMİSYENLERE BAKIŞ SORUNLU
Şiddet olaylarının son dönemde arttığına dikkat çeken Yeşildere “Bunun en önemli sebebi özellikle vakıf üniversitelerinde öğrencinin müşteri olarak görülmesi. Bir şey öğrenip öğrenmemesi o kadar önemsenmiyor, alınan paraya bakılıyor. Hocalara da göz ardı etmeleri konusunda uyarılar yapılıyor. Bu şekilde üniversite kavramına uymayan yaklaşımlar var yıllardan beri. Hoca biraz akademik etiğini kullansa zaten o üniversitede belli bir süre sonra öğrencilerin şikâyetlerinden dolayı işinden oluyor” dedi.
Öğrencilerin akademisyenleri kendilerine hizmet eden kişiler olarak gördüklerini ifade eden Yeşildere “Bu üniversiteleri kuranlar da kâr amaçlı kurdukları için orada öğrencilerin dört beş yılının geçmesini sağlıyorlar. Gerçek bir üniversite gibi olsa bu tip şiddet olayları çok az görülecek” diye konuştu. Ceren Damar’ın katledilmesinin yanı sıra olaydaki önlemsizliğe de değinen Yeşildere “Araştırma görevlisi arkadaşın sadece gözetmenlik görevi vardır. Hocası nerede onun? Hocalar ders verip gidiyor, araştırma görevlisine bırakıyorlar o sorumluluğu. Vakıf üniversitelerinde istihdam daralıyor, hocaya para vermek istemiyorlar. Bir de güvenlik konusunda ihmal söz konusu. EÇankaya Üniversitesi’nde dekan dahil bütün yöneticilerin istifa etmesi lazım” dedi.
TÜRKİYE’DE ÜNİVERSİTE KALMADI
Üniversite kavramının içinin boşaldığını ifade eden Yeşildere şöyle konuştu: “Eleştirmeyen, konuşmayan, susan bir yapıya üniversite demek mümkün değil. Türkiye’de üniversite kalmadı. Bu kadar akademisyen yargılanıyor, hukuksal düzen içerisinde de değil. Düşünce özgürlüğüne karşı yapılmış işlemler bunlar. 14 üniversite kapatıldı. O binalar ne oldu, akademisyenler, öğrenciler ne oldu? Kimse bunları sorgulayamıyor. Türkiye’nin şu anki yapısıyla üniversiteleri konuşmak çok anlamsız. Böyle bir kurum yok. Sadece liseden sonra öğrencilerin dört beş yıl gidip vakit öldüreceği bir yer haline geldi.”