ABD’deki ırkçı saldırıların merkezindeki Charlottesville’de sessizlik hâkim. Kasaba halkı BirGün’e yaşananları anlattı
ÖMÜR ŞAHİN KEYİF
Bir gün önce tüm dünyanın televizyonlardan izlediği o şiddet görüntülerinden ve işlenen cinayetten arda kalan, hüzün ve öfke… Pazar günü öğleden sonra vardığımız Charlottesville’de sessizlik hâkim.
20 yaşındaki James Alex Fields Jr’ın ırkçıları protesto eden kalabalığın üzerine arabasını sürmesi sonucu 32 yaşındaki Heather Heyer’in öldüğü dördüncü caddede, çiçekler ve mumlar var… Komşuları göz yaşları içinde onu anıyor.
Olayların başladığı yer, Lee Park
Olayların başladığı noktalardan biri Lee Parkı. Amerikan İç Savaşı’nda köleliğin kalkmasını istemeyen Konfederasyon Ordusu’nu yöneten General Robert E. Lee’nin heykeli 1924’ten beri burada dikili. Kent Konseyi bu yıl içinde heykelin kaldırılması kararı aldı. ‘Simge’nin kaldırılmasını istemeyen ırkçılar bunun üzerine eylemlere başladı. Cumartesi günkü eylemler de bu kapsamda gerçekleşti.
Pazar günü, Lee Park’ta da bir gün önce hayatını kaybeden Heather Heyer anılıyor. Bu iki nokta dışında şehir, sıradan bir pazar yaşamaya devam ediyor. Cumartesi olayların yaşandığı ‘sağı birleştirin’ eylemini örgütleyen aşırı sağcı Jason Kessler, pazar öğleden sonra bir basın toplantısı yaptı. “İfade özgürlüklerinin ellerinden alındığını” belirten Kessler, protesto gösterileri nedeniyle basın toplantısını hızla terk etti. Akşamüzeri ise cumartesi günü eyleme katılan kitleyi sokaklarda görmek mümkün değil. İnternette, Charlottesville’de bulunan bir otel odasından seslendikleri bir video yayınlayıp yaptıklarının ırkçılık olmadığını ileri sürdüler. Cuma Virginia Üniversitesi’nde Cumartesi işe şehirde yapılan eylemlere katılan çok çeşitli gruplar var. Bu grupların ortak noktalarının “beyaz ırkın üstünlüğünü” savunmaları olduğu ifade ediliyor.
Aktar Jan Wolf
‘Biz bu değiliz’
Anmanın yapıldığı Dördüncü Cadde kalabalık. Etrafta bitki çayı, çikolata, çiçek dağıtan insanlar göze çarpıyor. “İnsanlara iyi gelmek” istediklerini söylüyorlar. Bu kişilerden biri Aktar Jan Wolf. “Biz bu değiliz” diyor yaşanan şiddet için. “Bu noktaya gelmemek için bir şeyler yapabilirdik…” Wolf sözlerini şöyle sürdürüyor: “İfade özgürlüğü ve kışkırtıcı eylemler arasında denge tutturmak kolay değil. Bazen çizginin nerede olduğunu, onu geçmeden bilemiyorsun”. Aralarında, ırkçı ve nefreti körükleyen söylemlerin ifade özgürlüğü olarak korunması meselesini tartışmaya başlamışlar.
Çok sayıda insan Amerika’da faşizmi bitirmek için buradaydı
‘Trump sonrası deliklerinden çıktılar’
Neredeyse konuştuğumuz herkes giriş cümlesinde, Charlottesville’in toptan ırkçı olmadığını anlatmaya çalışıyor. Irkçı eylemi yapanların ise genelde başka eyaletlerden sadece eylem için geldiği vurgulanıyor. Ama hemen ardından şehrin bulunduğu Virginia eyaletinin İç Savaş’ta oynadığı önemli rolü hatırlatıp, o gün köleliğin kalkmasını istemeyenlerin ektiği tohumların hâlâ toplumun içinde olduğunu belirtiyorlar.
Öte yandan cumartesi günü can alan eylemlerin birden bire başlamadığı, mayıs ayından beri ırkçı grupların kente gelip eylemler yaptığı gerçeği, bütün bunlar yaşanmadan önlenemez miydi, sorusunu doğurmuş.
Chadwick Doyle, “Bütün bu yaşananlar birden bire olmadı” diyor: “Yaz başında Lee heykelinin kaldırılması tartışması başladı. Heykeli bastırılmış insanları daha da bastırmak için buraya diktiler. Bu heykeli korumaya karar veren beyaz üstünlükçüleri, 90 yıldır burada olan heykelin kaldırılmasına kültürel soykırım diyor. (…) Kuzey ve güney birleştiğinde ırkçılığı bitirmek üzerine konuşuldu ama güney o halde biz de ırkçılığı derinlerde tutarız dedi. Derinler şimdi yüzeye çıkıyor.”
Ona göre bu insanlar Trump’ın seçilmesinden sonra deliklerinden çıktı” Trump’ın açıklamasını hatırlatıyoruz, yeterli olmadığını savunuyor.
Cumartesi Charlottesville’de ırkçılık karşıtlarının sayısının ırkçılardan daha çok olduğunu söylüyor, “Çok sayıda insan Amerika’da faşizmi bitirmek için buradaydı” diyor.
Yerel Cville gazetesinden Muhabir Erin Ottare ve GYY
‘Irkçılık kökleşmiş’
Yerel Cville gazetesinden Muhabir Erin Ottare, konuştuğu çok fazla kişinin kendisine beyaz üstünlükçülüğünün burada kökleşmiş olduğunu söylediklerini belirtiyor. “Amerikan kültürü ve yapısının parçası gibi” diyor. Mayıs ayından bu yana şehirdeki eylemlerin devam ettiğini belirten Ottare, cumartesi günü yapılan protesto üçüncü olduğunu hatırlatıyor. Bir önceki eylemi 8 Temmuz’da, cihayetlere karışan siyah karşıtı faşist örgüt Ku Klux Klan yapmış. Bu tartışma aylardır gündelik hayatlarını meşgul ediyor. Yine de bir gün önce yaşananlar karşısında çok şaşkınlar.
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Jessica Luck’a göre ise Cumartesi orada ne yaşandığını ve olayların nasıl başladığını anlamak çok zor. “Açık olan ise insanların tepkisiydi” diyor. “(Irkçılara) burası bizim şehrimiz ve siz istenmiyorsunuz” dediler.
Avukat Ron Wiler
Benzer ifadeler, Avukat Ron Wiler’dan geliyor: “Burada ırkçılığın yaygın olmadığını söyleyemeyiz. Fakat burası bizim şehrimiz. Bu nefretin bizi düşürmesine izin veremeyiz. Umarım bu yaşananlar asla unutulmaz da bir gelişmenin önünü açar.”
Charlottesville Black Lives Matter Başkanı Japharii Johns
‘Tüm kitapların başladığı yer’
Charlottesville Black Lives Matter (Siyahların Hayatları Değerlidir) Başkanı Japharii Johns, “Şehrin her günü böyle geçmiyor. Burası üniversite şehri. Farklı kişiler bir arada yaşıyor” diye başlıyor sözlerine. Ancak Virginia’nın tarihi itibarı ile “kölelik üzerine kurulmuş bir eyalet” olduğunu belirtiyor: “Heykeli indirilen kişiler siyahların köle olarak kalması için savaşan kişiler. Hampton kölelerin getirildiği ilk şehir. Burası tüm kitapların başladığı yer. Ne yazık ki Virginia bundan hiç kopmadı.
Son eylemde yoktum ama bir önce KKK’nin düzenlediği eylemde, polis ırkçılara değil bize biber gazı sıktı, kalkanlarla sıkıştırdı. Yetkililere işlerin buraya varacağını söylüyorduk. Yine söylüyoruz, bu son değil. Başka olaylar da olacak. Virginia bunun üzerine kurulu.”
Komiser Yardımcısı LX Jones
‘Bu insanlar bana karşı’
Polis, cumartesi günkü eylemler sırasında ırkçılara toleranslı davrandığı ve ırkçılık karşıtlarına müdahale ettiği konusunda çok eleştirilmişti. Anmanın yapıldığı Dördüncü Cadde’de görev yapan Komiser Yardımcısı LX Jones’la konuşuyoruz. 12 yıllık polis. Eleştirileri kabul etmiyor Jones, “bu kadar karmaşık olaylarda hangi hamleyi ilk kimin yaptığını anlamak zor” diyor. Şöyle devam ediyor: “Bazen görevinden memnun olmazsın. Fakat Anayasa’yı koruman lazım. O da birinci maddeyi de içeriyor. Ben siyah bir polisim, bu insanlar bana karşı. Ama işimi yapmak zorundayım. “
Cumartesi günkü olaylara giden süreçle ilgili şunları söylüyor: “Beyaz üstünlükçülüğü burada geleneksel olarak var olan bir şey değildi. Geçen yıldan beri heykelin kaldırılma oylamasıyla başladı. Sıcak gündem oldu. Grubun içinde bir yerel temsilci var. Diğerleri dışarıdan gelme. Elbette yerel destek de alıyorlar ama sayıları bu toplumu temsil edecek kadar değil.
Heykeli kendi planları için bir platform olarak kullanıyorlar. Oysa heykel buralıların tartıştığı yerel bir mesele.”