İndirmek için kitap. Şu linki tıklayınız:
https://yadi.sk/d/VvB0cnqH3DvNgN
Birkaç gün sonra “15 Şubat komplosu”nun yıl dönümü. O dönemde günü gününe ve hatta zaman zaman saati saatine yazılar yazarak hem durumu çözümlemeye, hem kürt hareketine destek olmaya hem de eleştiri ve öngörülerimizle yol gösterici olmaya çalışıyorduk.
O zamanlar herkes PKK’nın bittiği, Öcalan’ın teslim olduğu gibi görüşleri savunuyordu ve olaylar da görünüşte bu gibi yargıları doğrular gibi görünüyordu.
Biz ise tam aksine, Öcalan’ın çok önemli bir stratejik dönüş yaptığını belirtiyorduk.
Aradan bunca zaman geçti ve yazdıklarımızın büyük ölçüde doğrulandığı görüldü diyebiliriz.
Bu yazılar aynı zamanda Marksist metodun kullanımının bir denemesi, bir sağlamasıydı.
Marks ve Engels de (lenin, Troçki, Kıvılcımlı gibiler de) metotlarını sadece Tarihte değil (Ailenin kökeni, Köylüler Savaşı); aynı zamanda yaşadıkları zaman dilimlerindeki olayları açıklamakta da kullanarak (örneğin, Fransa’da iç Savaş, Napolyon’un Darbesi), onu tabiri caiz ise, deneyle kontrol etmişlerdir sık sık.
Bu geleneğin devamı gibi de görülebilir bu yazılar.
Bu kitaptaki yazılar bugünkü gelişmeleri anlamak bakımından da hala önemlerini korumaktadırlar.
Bu yazıları yazdığımız sıralarda bugünkü gibi bir Din ve Ulus’un ne olduğuna dair, bunların sosyolojik bir açıklamasını sunan bir teoriyi geliştirememiştik. Bu nedenle yazıların böyle genel bir kavramsal temel üzerinde eksik bir yanı vardır ama, nasıl Oklit Geometrisi ve Newton fiziği yeryüzündeki olağan ölümlülerin işlerini halletmeleri için yeterli ise, aynı şekilde bu yazılar sözü edilen genel bir teorik çerçeve eksikliğine rağmen yine de iş görürler. Bir top mermisinin yolunu hesaplamak için Newton fiziği yeter de artar bile. Genel göreceliğe ihtiyaç yoktur. O bizlere modern GPS cihazlarında lazım olabilir ama henüz hala “mujiğin çakmaklı tüfekle savaşa gitmesi” gibi, ilkel hedefler için ilkel araçlarla savaşıyoruz. Şimdilik iş görürler.
Kitabın PDF, EPUB ve MOBİ versiyonları aşağıdaki kütüğün içinde.
İsteyen istediğini veya hepsini indirebilir. İyi okumalar. 12 Şubat 2017
https://yadi.sk/d/VvB0cnqH3DvNgN
Kitabın İçindekiler
Sunuş
Birinci Bölüm: Günü Gününe
Kürt Ulusal Kurtuluş Hareketinde Yeni Dönem ve Sorunları
Öcalan’a Siyasi Sığınma
Kürt Ulusal Kurtuluş Hareketinin Önderi Düşmanın Elinde Esir
Total Kontrol
Türk Solu ve Kürt Ulusal Kurtuluş Hareketi
“Asrın Davası”nın İlk Günü Üzerine Değerlendirmeler
Abdullah Öcalan’ın Yargılanması ve Gelişmeler
Hukuki Karar’dan Sonra Tarihsel ve Politik Karardan Önce
Bir Tartışmada Öcalan’la İlgili Değerlendirme
Tavrımın Kısa özeti
İkinci Bölüm: Yeni Politikanın Analizi
Güçler ve Politikalar
PKK ve Türkiye’de Politika
Yeni Politikanın Ortaya Atılış Koşulları
Psikolojik ve Ahlaki Açıklamalar
Bireysel İhanetten Kollektif İhanete
Liderlik Kalitesi ve Güçlerin Eğilimleri
Karşılıklı Kullanma
Taraflardaki Bölünmeler
Politikanın Uygulaması ve Kendisi
Yeni Politikanın Özü
Politikanın Bir Aracı Olarak Savaş ve Barış
Politikanın Kendisi ve Araçları
Yeni Çizgide Değişen nedir?
Yeni Politikanın İfade Ediliş Özellikleri ve Kendisi
Yeni Politika Güçler Dengesine Bir Uyum Olarak da Değerlendirilemez
Hedefler ve Güçler
Hedeflerdeki Değişmeler
Yeni Politikanın Eskideki Tohumları
Temel Fark: Nasıl Bir Devlet?
Bir Değişiklikte Üç Değişiklik
Kendini demokratik görevlerle sınırlama:
Ulusal Hareketten Sosyal Harekete Dönüşme
Milliyetçiliğin Eski Biçiminden Yeni Biçimine Geçiş
Üçüncü Bölüm: Aynı Konularda Sonraki Yazılar
Bir Değişimde Üç Değişim
Yeni Politikanın ve Eleştirilerin Özü
Hakkında Konuşulmayan “Sihirli El”
Sovyetler Birliği ve PKK
Tarihin “Komplo”su
Dördüncü Bölüm: Tartışmalardan Bölümler
(Arafiyan’a Tepki)
(“Kim bunlar Demir abi?”ye Yanıt)
Karşılığını Bulamamış Sorular
S(..)y’a “Total Kontrol”le İlgili Cevap
15 Şubat 1999’da Öcalan Kenya’da Amerikalılar tarafından Türk İstihbarat görevlilerine teslim edildi. Bundan bir kaç ay önce de Suriye’yi terk etmek zorunda kalmış ve sonu esaretle bitecek Odysseus başlamıştı.
Biz o dönemde, bütün önemli dönüm noktalarında neredeyse günü gününe, hatta bazen bir kaç saat sonra gelişmeleri değerlendirmiş ve yorumlar yapmıştık.
Ancak o zamanlar bütün bu değerlendirme ve yorumlar o sıralar çok daha sınırlı kullanılan ve çok az sayıda kişi tarafından ziyaret edilen bazı internet forumlarında yayınlanabilmişti. Çoğu bilinmeden öyle kaldı ve unutuldu gitti.
İşte bu günü gününe yazılmış yazılar elinizdeki derlemenin Birinci Bölümünü oluşturuyor.
Daha sonraki dönemde, “Bir Dönemin Eşiğinde” başlığı altında, İmralı sürecini ve oradaki politika değişikliklerini bir seri yazıda inceledik. Bu yazıları da öncelikle sayfamızda yayınladık.
Ama bununla da kalmadık ve bu yazıları o dönemde yazdığımız Özgür Politika ve onun Türkiye’de çıkan Gündem’e yolladıksa da hiç birinde basılmadı. Sadece Gecekondu semtlerinde çalışan küçük bir sosyalist grup bunları alıp Son Kavga adlı dergisinde yayınladı. Ve çoğu kez olduğu gibi bu dergi de daha sonra çıkmaz oldu.
Bu yazıları sadece PKK ve organları görmezden gelmedi. Hem Türk sosyalistleri hem de PKK muhalifi Kürtler de görmezden geldi. Daha sonraki bir dönemde, bu yazıları Genellikle Kürtlerin müdavmi olduğu bir kaç tartışma forumuna astık ama bu yazılarda söylenenlere ilişkin bir tek ciddi değerlendirmeye rastlamadık. Sanki yokmuş gibi davranıldı. Çünkü söylenenler hiç kimsenin işine gelmiyor, yaratılmak istenen resimlerle uyuşmuyordu. Bunun için dikkatlerden uzak tutulması, susuşa getirilmesi gerekiyordu.
İşte Bu yazılar da elinizdeki derlemenin İkinci Bölümünü oluşturuyor ve “Yeni Politikanın Analizi” başlığını taşıyor.
Daha sonraki dönemde, Özellikle Özgür politika sayfalarında, gerek sonraki değişmeleri, gerek yeni politikayı analiz eden bir çok yazılar yazdık. Bunlardan ilk konuyla en ilgili olanlarından küçük bir demet de Üçüncü Bölüm’ü oluşturuyor.
Kitaplar gerçek söyleyeceklerini dip notlarında söyler. İlk bölümdeki yazılar yazıldığında, o sıralarda çeşitli internet forum ve gruplarında bu yazılara ve o zamanki tavrıma ilişkin bir çok karşı çıkışlar ve eleştiriler oluyordu. Bu cevaplarda en alfabetik ama aynı zamanda bir çok en temel konuyu da sık sık açmak gerekiyordu. Ayrıca bu cevaplarda o günlerin ruh hali ve anlayışları çok daha otantik olarak yansıyordu.
İşte o dönemde bu derleme çerçevesinde yapılmış tartışmalar içinden seçilmiş küçük bir demet yazı da Dördüncü Bölümü oluşturmakta.
Bakalım bu kez tepkilerde bir değişme olacak mı?
Demir Küçükaydın