16 milyon 400 bin öğrenci ve 873 bin öğretmen dün skandalların gölgesinde ders başı yaptı. Eğitim yılı başlarken ortaokuldan liselere geçiş sınavı olan TEOG’daki kaos ve anadildeki eğitim tarışmaları sürüyor. Nakil başvurusunda bulunan binlerce öğrenci, bu haftayı okul yerine evde geçirecek. Nakil işlemleri bu hafta ve önümüzdeki hafta devam edecek. Kaos nedeniye nakil bekleyen öğrenciler bu süre zarfında derslere giremeyecek. Bakanlık, öğrencilerin “yok” yazılmayacaklarını açıkladı.
ÖĞRENCİLER EVDE!
TEOG kapsamında liselerde 39 bin 37 boş kontenjan var. Bunların 3 bin 669’u İstanbul’da, 2 bin 67’si Ankara’da, 1357’si de İzmir’de. Ek kontenjanların büyük bölümü özel okullara kayıt yaptıran öğrencilerden kaynaklanıyor.
Veliler, okulların kontenjanlarını bir an önce doldurabilmesi için haftada birden çok okula nakil dilekçesi verilmesini ve başvuru süresinin dört gün yerine bir günle sınırlandırılmasını istediler. Yeni kontenjanlar için nakil başvuruları dün başladı; bugün, çarşamba ve perşembe günleri devam edecek. Sonuçlar ve yeni boş kontenjan sayıları ise cuma akşamı açıklanacak.
BİLAL OKULLARDA DERS VERECEK!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), önce okul öncesi ile ilkokul kurumları yönetmeliğini birleştirdi ve son olarak da geçen cumartesi günü Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı, imam hatip liselerinde mesleki eğitim için ‘çeşitli kurumlardan destek almanın’ önünü açtı.
Resmi Gazete’de yer alan düzenlemeye göre, imam hatip liselerinde eğitim ve öğretim yılı süresince “imamlık, hatiplik, vaizlik, müezzinlik, Kuran kursu öğreticiliği ve benzeri mesleki uygulamalara” yönelik eğitimlerle ilgili “çeşitli kurumlardan destek alınabilecek.”
Bu kapsamda MEB’e bağlı devlet okullarında; TÜRGEV, Ensar Vakfı, Furkan Vakfı, Hizmet Vakfı, Hayrat Vakfı gibi kurumlar ders bile verebilecek, kitap dağıtabilecek, öğrencileri kendi camilerinde, mescitlerinde veya Kuran kurslarında stajyer olarak eğitebilecek.
***
Bakan Avcı: Okullarda ibadethane açılabilir
Milli Eğitim Bakanı Avcı, okullarda ibadethane açılmasına ilişkin “İhtiyaç olan okullarda bu tip hizmetler verilecek. Ama ibadet zorunlu değil” dedi. Avcı, birçok okulda öğretmenlerin ve isteyen öğrencilerin ibadet edebilmeleri için ayrılan yerler bulunduğunu, ancak bunların genellikle bodrum katlarında uygunsuz yerler olduğunu söyledi. Nabi Avcı, “Onu netleştirmek için yönetmeliğimizde gün ışığı alabilir yerlerde bunların açılması gerektiğini vurguladık. İhtiyaç olan okullarda bu tip hizmetler verilecek” diye konuştu.
Gazetecilerin “Okullarda ibadethaneyi zorunlu hale getirecek misiniz?” sorusuna Avcı, “Açılabilir. İhtiyaç olan yerlerde açılabilir. Ama ibadet zorunlu değil” karşılığını verdi.
***
Kürtçe eğitime ‘mühür’ vuruldu
Kürtçe eğitim verecek üç okul Diyarbakır, Şırnak’ın Cizre ve Hakkari’nin Yüksekova ilçelerinde dün ders başı yaptı. Ancak Diyarbakır’daki Kürtçe eğitim vermek amacıyla açılan okul Valilik tarafından mühürlendi. Diyarbakır Valisi gerekçe olarak Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin alınmamasını gösterdi, yapının kaçak olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili soruları Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yanıtlayan Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç “Bir yerde tuğlalar üst üste konulmuş ve buranın Kürtçe eğitim verilecek bir okul olacağı söyleniyor. Bu propagandaya ve provokasyona dönük bir çalışmadır” dedi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Başkanı Zübeyde Zümrüt ise mühür kaldırılana kadar Ferzad Kemanger Eğitim Destek Evi önünde oturma eylemi yapacaklarını söyledi.
***
Aleviler: İmam da hatip de olmayacağız
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İstanbul Şubeleri, Cağaloğlu’nda bulunan İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde AKP’nin eğitim politikalarını protesto etti. Pir Sultan Kültür Derneği Genel Sekreteri Atilla Özdemir burada yaptığı konuşmada, “Çok talep var yalanıyla’’ çocuklar imam hatip ve meslek liselerine yönlendirildi” dedi. Eğitim Sen İstanbul 8 Nolu Şube Örgütlenme Sekreteri Ümit Cingöz ise “Bugün okullara gelen bir bilgi ile öğrendik ki her okulda bir mescit açılması kararı alınmış. Biz bunu kabul etmiyoruz çünkü devlet, hiçbir inanç sistemini dayattıramaz” şeklinde konuştu. Av. Can Atalay ise “Gayri meşru uygulamalar karşısında en temel hakkımız olan direnişten vazgeçmeyeceğiz” dedi.