İlahiyatçı-Yazar İhsan Eliaçık hoca, dindarlığın ölçüsünün Türkiye’de şeklen ele alındığını belirterek, ” Aslında asıl ölçü kişinin davranışlarıdır” dedi.
Eliaçık hoca ‘Dindarlığın Ölçüsü’ başlıklı makalesinde şu görüşleri dile getirdi:
” Bir insanın dindarlığının ölçüsü nedir? Bir insana, bu çok dindar, şu az dindar demek için elde bir ölçü olması lazım. Ben bu ölçünün inançlarda ve ilgili dinin ritüellerini yerine getirip, getirmemede değil davranışlarda ortaya çıkacağını düşünüyorum. Yani siz hangi dinden olursanız olun, ister Hristiyan olun, ister Musevi olun, ister Müslüman ya da Budist olun diğer insanla davranışınızın ne olduğuna bakılır. Eğer insanlarla davranışınız adalet ölçüleri içinde, doğruluk ve dürüstlük prensipleri çerçevesinde ise siz hangi dindenseniz o dinin dindarı sayılırsınız. Benim ölçülerim bunlardır.
Mesela İslam’da namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek gibi konular esasında Kur’an’da nüsuk olarak geçer ve bunlar birer ritüeldir. Her dinin ritüeli vardır. Bu ritüellerin kişiyi toplumsal davranışa hazırlayan, eğitici, öğretici yönleri vardır. Mesela namazda saf saf sıralanmak tamamen bir eşitlik fikridir. Allah’ın kulları bir tarağın dişleri gibidir. Eğer bunu kabul etmez de ben ayrı bir ırka, ayrı bir cinse, milliyete, insanlık kumaşına sahibim diye diğer insanlardan kendinizi ayırırsanız Kur’an’a tamamen ters hareket etmiş olursunuz. Dolayısıyla insanların önce davranışlarına bakılması gerekiyor. İyi bir müslüman adaletli, doğruluk ve dürüstlük üzere olan ve komşusu açken kendisi tok yatmayan yanındaki bakarken kendisi yemeyen kişidir. Eğer siz bunu içselleştirmişseniz, Kur’an’ın ruhunu anlamış ve hayata döndürmüş, ete kemiğe büründürmüşsünüz demektir. Bu yoksa kuru kuruya bir dindarlık ortaya çıkar ve insanlar şekil ise oyalanmış olurlar ki, şu anda da Türkiye’de anlaşılan dindarlık ne yazık ki bu çerçevede ele alınıyor.”
AdiLMedya