2018 yılı yaş çay alım kampanyası tamamlandı. Üretici sezonu yine özel firmalara ucuza çay satmak zorunda kaldı.
Kübra LAZ
Hopa
Her yıl olduğu gibi bu yılda çay üreticileri birçok sıkıntı yaşadı. Devletin çay alım fiyatlarını düşük tutmasından ve özel firmalara çay vermek zorunda kalmalarından dertli olan üreticiler acaba ne düşünüyor? Sorunun cevabının alabilmek için Hopa’da geçimlerini çay üretimi yaparak sağlayan bir aile ile çayı, üretimini ve zorluklarını konuştuk.
Çay alımının oldukça sıkıntılı olduğunu söyleyen Saffet Su, “Devlet çayımızı almıyor, elimizde kalıyor” diyor. Ürettikleri çayları özele vermek zorunda kaldıklarını aktaran Su, “Özellerde bizi süründürüyor. ÇAYKUR ilk iki üç gün düzgün çay alıyor. Sonrasında ise randevulu sisteme veya kontenjanlı sisteme geçeriyor. Özeller de bunu fırsat bilip fiyatları düşürüyor” dedi.
UMUTSUZ AKP’Lİ…
ÇAYKUR’un çayın kilosunu 2.30 kuruştan aldığını söyleyen Su, “Özeller ise 1.80 kuruşa kadar düşürebiliyor. Her sene, seneye düzelecek diye umut ediyoruz. Üreticiler olarak birleşip bir şeyler yapabiliriz ancak birleşemiyoruz. Mevcut iktidarın bunun dışında iyi yönleri fazla olduğu düşünülüyor. Bu yüzden de buna ses çıkarmıyorlar. Ben de Ak Partiliyim, çay zamanı gelince kızıyorum ancak sonrasında yapacak bir şey yok diyorum. Ak Parti için ilk başta daha çok umutluydum ama artık umudumu kaybetmeye başladım” diye konuştu.
Saffet’in eşi Havva Su ise, tam bir Karadeniz kadını olduğunu, gün içinde birçok işe koşturduğunu söyleyerek başlıyor söze ve devamını şöyle getiriyor: “Karadeniz kadını her zaman duyduğunuz gibi çalışkandır ancak ezilmeye de mahkûm durumda kalıyoruz. Erkekler dışarıda çalışıyor eve geliyorlar biz hem dışarıda çalışıyoruz hem de tarlada… Eve gelip yemeği temizliği de biz yapıyoruz.”
Sabah çok erkenden çaya gidildiğini aktaran Havva Su, “Gün içerisinde kota değişebiliyor. Bazen ona göre çay toplamak zorunda kalıyoruz. Kota ise kaç dönüm araziniz olduğuna göre değişiyor. Genelde 10-15 kiloya kadar düşüyor. Dışarıda işlerimiz olduğunda işçi tutmak zorunda kalıyoruz. İşçiler ise oldukça fazla para alıyorlar, aslında onlarında hakkı ancak biz de karşılığını alamadığımız için onlara da kızar duruma geliyoruz. Biz çayı en fazla 2.30’dan satabiliyorken dışarı da 25-30 TL’ye satılıyor. Bir sonraki sene Mayıs ve Ağustos’ta paramızı ancak alabiliyoruz. Sadece çay ile geçinen insanlar var burada o tarihlere kadar nasıl yaşayacaklar bilmiyorum” diyor.
‘ÖZELE VERİLEN FIRSATLARA DUR DEMELİ’
“Devletin o kadar işi var ki tüm ülkeye çay üreten Karadeniz halkını göremiyor galiba, biz de anlamadık” sözleriyle sitem eden Havva Su, “43 yaşındayım, kendimi bildim bileli çayın içindeyim. Yetiştirmesi, yetişince büyüyüp toplaması her biri çok ayrı emekler istiyor. Birçok emek ve para sarf ediyoruz. Devlet bunu bilmiyor galiba diyeceğim ama Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Rizeli, gayet de biliyor bunları ancak asla işin bu tarafını görmüyorlar” dedi. Devlete ve özel firmalara buradan ne söylemek istersin dediğimiz Havva Su, “Devlet; çay sezonunda, haftada birgün çay verebildiğimiz saçma bir durumabir an önce son vermeli. Özele verilen fırsatlara da artık dur demeli. Özellere de bir sözüm var: ‘Kolokopozmockodan’*” sözleriyle öfkesini de özetliyor.
Seden Su, üreticinin çay satımında çok zorlandığını söyleyerek söze giriyor. Bu yıl özellikle ikinci sezonda oldukça zorlandıklarını aktaran Seden Su, “ÇAYKUR çaylarımızı almadı. Üçüncü sezonda ise daha fazla çay aldı. Burada devlet çıkarını düşünüyor. Üretici de çıkarını düşünmek zorunda” dedi.
‘FİYATLARDAN MEMNUN DEĞİLİZ SADECE ŞÜKRADİYORUZ’
Özel firmaların uyanıklık yaptığını söyleyen Yusuf Su, emeklerinin karşılığını aldıklarını düşünmüyor ama zararda olduklarını da düşünmüyor. Karadeniz’de çay toplamasa aç kalabilecek insanlar olduğunu söyleyen Yusuf, “Şükretmek zorunda kalıyoruz. Yoksa kimse fiyatlardan memnun değil. ÇAYKUR iyi yönetilmiyor, ceremesini ise yine biz çekiyoruz” dedi.
ÇAYKUR’a çay satabilmek için çayı azar azar topladıklarını söyleyen Meryem Su ise, “Beklemek zorunda kalıyoruz, bu esnada da çaylarımız kartlaşıyor. Böyle olunca da kiloya gelmiyor. Bizde ne yapacağımızı bilmiyoruz. Özele satmak zorundayız. Tüm bunların karşısında ise bir şeylerin düzelebileceğine dair hiç umudum kalmadı” dedi.
MALİYETLİ ZOR İŞ!
ÇAYIN toplanma aşamasını Saffet Su şu şekilde anlatıyor: “Çay için gübre almak durumundayız. Devlet satıyor ve buna da oldukça fazla para veriyoruz. Gübrelemek de sıkıntılı, zor bir iş. Toplama zamanı sabah erkenden çıkarız evden. Akşam satışa gideriz. Bu esnada yola ve yemeğe para veriyoruz. Bizim buralar yağmurlu yerler, hava durumu belli olmuyor. Biz ise her koşulda çayı toplamak zorundayız…”
* Hemşince: Allah belanızı versin