Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 2 Kasım’da çıkan çatışmada yaşamanı yitiren Nazlı Akdoğan’ın cenazesinin yıkanmasına izin verilmedi.
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 2 Kasım’da çıkan çatışmada yaşamanı yitiren Nazlı Akdoğan’ın cenazesi bin bir zorlukla gömüldü. Malatya Adli Tıp Kurumu’ndan çocuklarının cenazesini 10 Kasım’da alan aile, Yüksekova’ya varana kadar hakarete maruz kaldığını anlattı.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre cenaze için belediye araç tahsis etmezken, cenazenin camide yıkanmasına engel olundu. Hastane, belediye, camii ve mezarlıkta tüm yollar özel harekat timlerine çıktı.
Cenazenin yıkanmasına izin verilmedi
Mezarın kazılması için belediyeden istenen kepçe verilmezken mahallenin camisinde ise cenazesinin yıkanmasına özel harekat timleri izin vermedi. Cenazenin yıkanması için hastaneye giden aile burada da özel hareket timlerinin engeline takıldı. Burada da muhatap olarak karşılarında özel harekat timlerini gören ailenin ısrarı üzerine hastane yetkilileri araya girerek cenazenin yıkanmasına izin verdi. Cenaze gömülmek üzere Orman Mahallesi’nde bulunan mezarlığa götürülürken araç yolun yarısında durduruldu ve cenaze başka bir araca alındı.
Belediye kepçe vermedi
Belediyenin kepçe vermemesi üzerine aile kazma ve küreklerle mezar kazarken, Akdoğan’ın cenazesi onlarca zırhlı araç eşliğinde mezarlığa getirildi. Mezarlığı kazan aileye müdahalede bulunan özel harekat timleri, mezarlığın geniş kazılmaması yönünde tehdit etti. Akdoğan’ın arabadan indirilen cenazesi kazılan mezarlığa getirilirken özel harekat timlerinin “Sadece 4 kişi defin edecek 5 kişi olsanız, izin vermeyeceğiz” dediği belirtildi. Cenaze töreni için aileye 5 dakika süren veren özel harekat timleri “Hepiniz Ermenisiniz” diyerek dini vecibelerin yerine getirilmesine dahi izin vermedi. Cenaze törenine izin vermeyen özel harekat timleri, cenazeyi defin eden 4 kişiyi zorla mezarlıktan çıkardı.
Aile: Bize yaşatılanların tarifi olamaz
Yapılanların tarifinin olmadığını belirten anne Makbule Akdoğan, kendilerine yaşatılanların hiç bir zaman unutulmayacağını söyledi. Anne Akdoğan, olayın ertesi günü cenazenin kaçırılması endişesiyle mezarlığa gelerek kızını ziyaret ettiğini vurgulayarak, “Kızım için ancak ertesi gün Fatiha okuyabildim. Kızımın mezarına da saldırmışlar. Yaşadıklarımızın tarifi yok artık” diye konuştu.