Irkçılık kanser gibi bir illet ve bu illeti kapan ülke iflah olmaz. Anadolu bu hastalığı yakın tarihte yaşayarak gördü.
Enver Paşa otuz üç yaşında padişahlık hayalleri kurmaya başladı, İstanbul sokakları „yaşasın Enver“ sloganları ile inliyordu.
Çılgın hayalleri vardı. Hırslı ve ihtiraslıydı. Türklüğü merkezine alarak Osmanlı imparatorluğu ile her yeri fethetmek istedi. Oysa imparatorluk onlarca etnik topluluğu bünyesinde barındırıyordu.
Balkanlar karıştı…
Yavuz ve Midilli gemileri ile Karadeniz’e açıldı ve Rus deniz sahasına girerek Odesa ile Sivastopol’u top atışına tuttu. Böylece 1’inci Dünya harbine katılarak Almanya’nın yanında yer aldı.
Rusya bunun üzerine Kafkasya’yı aldı ve Kars ile Ağrı’nın Eleşkirt ilçesine girdi.
Enver Paşa, komutanı Hasan İzzet Paşa’nın ‘bu kışta Allahuekber Dağlarını aşamayız’ uyarılarına kulak asmayarak 9’uncu Kolorduyu 90 bin asker ile Allahuekber Dağlarına sürdü ve ordu savaşmadan kırıldı.
Hırsı aklının önündeydi. Kimse hesap soramadı. Çünkü Bab-ı Ali’yi susturmuştu.
Ermeni Soykırımı yaptı. Bunu da kimse eleştiremedi. Ülkeyi bir hiç uğruna savaşa sürüklemişti.
Çanakkale’de binlerce askeri telef etti. Her yeri fethetmek isterken fethedildi ve hasta adam çöktü.
Türklük hastalığından mustarip despotik ve gayri vicdani uygulamaları koca bir imparatorluğu yok etti.
Bugünün Türkiyesi I.Dünya harbinin hasta adamı gibi. Anadolu ders almamış olacak ki yine aynı hastalık peydah olmuş durumda.
Erdoğan’ın davranışları Enver Paşa’nın davranışlarını andırıyor. Her yer ‘Yaşasın Erdoğan“ sesleriyle inliyor. Kalabalıklar ‘Reis, sen öl de ölelim’ diyorlar.
Erdoğan, „Sünni dünyanın lideri olacağım“ dedi.
Bunun için İhvan, ÖSO, El Kaide ve DAİŞ ile ortaklık kurdu. Irak’a el attı ardından sırasıyla Mısır, Libya ve Suriye’ye… Şam Emevi Camiinde namaz kılmaya heves etti. Bu şekilde bölgesel güç olacaktı.
Önce Rusya İran ve Esad ile kavga etti. Rus uçağını düşürdü. Ancak işler masa başında çizdiği plan gibi ilerlememişti; İhvan, ÖSO, El Kaide ve DAİŞ kaybettiler.
Şam’da öğlen namazı hayal oldu. İşler umduğu gibi olmayınca bu sefer çark etti; bugün ABD ve Avrupa ile kavgalı.
Sünni dünyanın lideri olacağım derken gittikçe içine kapandı. Yanlış yönetimi nedeniyle ekonomi krizde.
Adaletin ve hukukun cenaze namazını kılıyor.
2010’a kadar ülkeyi görece iyi yönetti. AB kriterlerini nispeten uygulamaya çalıştı. Kemal Derviş’in ekonomi planını uygularken kısmen başarılıydı.
Kalfalıkta iyiydi. Sonra mı?
Ustalık dönemi fena… Kendi çıkarını toplumun ki sanıyor.
Seçimler seni iktidar yapar ancak yönetmek başka şeydir…
Enver Paşa, Osmanlı’yı güçlendireceğim derken hasta adamın tabutuna son çiviyi çakmıştı. Onun bıraktığı miras ırkçılık denilen illet…
Erdoğan, Enver’in yolunda…
Kürt nerede varsa tehdit ediyor ve saldırıyor. Efrîn işgal harekatı 28’inci günü geride bıraktı. Efrîn’in her yerini tank, top ve uçaklarla bombalıyor. Çılgın. Erdoğan, saldırılarda Sarin gazı kullandı. Türkçülük ve Sünnicilik denilen illet gözlerini kör etmiş durumda.
Erdoğan, Efrîn Kantonu ve Kuzey Suriye Federasyonunu yok etmek için ABD ve Avrupa ile de savaş etmeye hazır.
Zorba idaresi nedeniyle merkez medyada onu eleştirmeye kimse cesaret edemiyor. Ne yapsa sayfalar ve ekranlar ona alkış tutuyor. Eleştirenleri hapse atıyor.
Enver paşa Ermeni Soykırımını yapmıştı, Erdoğan ise Kürt soykırımına hazırlanıyor. Sarin gazı kullanması bunun işareti. I.Dünya harbindeki dünya Ermeni Soykırımının önüne geçemedi.
Bugünün dünyası yeni bir soykırıma izin vermez. İzin verirse Erdoğan’ı ve onun temsil ettiği Sünni Türk ırkçılığı ödüllendirmiş olur.
Efrîn sessizliği epey kötü ve bu sessizlik yeni bir soykırım mi olacak sorusuna neden oluyor. Selefi teröristlere karşı büyük mücadele ederek onları yenenlerin katliamına sessizlik çirkinliği yeniden hortlatır.
‘Bir haftada Efrîn’i alırım’ diyordu ancak Ankara’da yaptığı hesap Efrîn’de yanlış çıktı.
Enver’in Sarıkamış’ta yaşadığı hezimeti yaşayabilir.
Erdoğan sıkışmış ve bir panik halinde. Korku içinde ve şaşkın.
Bu panikle her gün yeni bir krizin butonuna basıyor. Dün Esad, İran ve Rusya ile savaş halindeydi bugün QSD ve müttefikleri ile savaş içindedir.
Kıbrıs ve Yunanistan sularını da hareketli.
Bunca kriz içinde biraz daha iktidarda kalır mı?
Kalırsa geriye Türkiye kalmaz!