Uzman Psikolog Beyhan Budak
Her yerden bilgi akınına uğruyoruz. Bilgiye ulaşmak o kadar kolay ki, parmaklarımızın ucunda; kumanda, klavye. Her yerde, her kanalda, her sitede bir şeylerin uzmanları bir şeyler hakkında konuşuyor. İşin garibi biz de bu kadar bilgiye maruz kalmaktan dolayı, en az o bir şey uzmanı kadar konuya hakimiz. Peki dertlerimiz hakkındaki bu uzman isimler, verdikleri bilgilerle dertlerimize derman oluyorlar mı? İyi hissettiriyorlar mı?
Benim gördüğüm kadarıyla, verilen bilgiler bir doz sakinleştirici gibi. Kısmi bir rahatlık sağlıyor ilk denemede. Ama sonraki seferlerde o rahatlık bir daha karşımıza çıkmıyor. Depresyonun ne olduğunu, hangi belirtileri olduğunu, kimlerde olma ihtimali olduğunu, hangi bitkilerin ve egzersizlerin depresyona iyi geldiğini iyi biliyoruz. Ama, işe yaramıyor, evet yaramıyor. Depresyon hakkındaki bütün inanılmaz bilgilerimize rağmen, depresyon hala orada bir yerde durmaya devam ediyor.
Peki sorun nerede? Depresyon nedir, belirtileri nelerdir, tedavisi nasıl olur bilmemize rağmen neden hala geçmiyor bu meret? Acaba yanlış mı biliyoruz, hayır herşey doğru gibi. Bütün televizyonlar, internet sitelerinde aynı şey yazıyor. O zaman sorun ne? Bilgi dediğimiz şey sorunlarımızı çözmüyor mu yoksa?
Acaba yanlış sorular mı soruyoruz? Bilgi asıl ihtiyacımızı gizleyen geçici bir çözüm mü?
Samimiyet genel anlamda, birine güvenmek, yakın hissetmek, karşılıklı anlaşıldığını hissetmek ve biraz da ruhların birbirine temas etmesidir diyebilirim. Samimiyet, sıcak bir havada kendimizi bıraktığımız bir gölge, yorgunluktan sonra içilen iyi demlenmiş bir çay gibidir; iyi hissettirir. Günlük hayatın karmaşasında, soğuk ve uzak ilişkilerden uzaklaşıp kendimizi yenilememizi sağlar samimiyet. Temel ihtiyaçlarımızdan olmasına rağmen, farkında değilizdir böyle bir ihtiyacımızın olduğunun.
Bilgi ve tanımlama ihtiyacı kesinlikle es geçilemeyecek bir ihtiyaç. Ama sadece bir basamak. Bilgi eksikliği giderildiği zaman işlem tamamlanmıyor sadece bir basamak tamamlanmış oluyor. Eğer samimiyetle, insanlıkla dolmuyorsa bir sonraki basamak, bilgi mayalanmıyor ve bir işe yaramıyor.
Tek başına bilginin her şeye yetebileceğini düşünmek çok fazla naiflik bence. Tek başına bilgi kendimize ve dertlerimize yabancılaşmamıza neden oluyor. Sanki ben ve benim yaşadığım problemler benden bağımsızmış gibi, bir hastalıkmış gibi.