Erdemli olmak, iyi bir insan olmak. Peki iyi bir insan ne yapar? Benjamin Franklin’e göre, iyi insan başka insanlara yardım eden insandır.
Franklin yirmili yaşlarında, dinlerin aslında insanları erdemli olması için uğraştığını fark eder. Ancak erdemler insandan insana göre değişmektedir. Bu nedenle gençlik yıllarında, kendisine geleceği için bir erdemler listesi yapar ve kendince uygulamaya başlar.
Erdemler Listesi
Bu liste 12 maddeden oluşmaktadır. Sonradan dindar bir arkadaşının “nazikçe” unuttuğu bir kusurunun olduğunu söylemesi üzerine, listesini günceller ve son maddeyi ekler. Her erdem için bir açıklama yazar.
- Ölçülü olmak: Tıkanacak kadar yeme, sarhoş olacak kadar içme.
- Susmak: Başkalarının veya kendinin işine yaramayacaksa konuşma. Gereksiz konuşma.
- Düzen: Her şeyin yerli yerinde olsun. Her işini zamanında yap.
- Kararlılık: Yapman gerekeni yapma konusunda kararlı ol. Karar verdiğin şeyi mutlaka yap.
- Tutumluluk: Paranı sadece kendine veya başkalarına yaracak şeyler için harca, (başka deyişle, hiçbir şeyi boşa harcama)
- Çalışkanlık: Zamanını boşa harcama; daima faal ol; gereksiz işlerle uğraşma.
- İçtenlik: Zararlı yalanlar söyleme; olumlu ve adil düşün ve konuşacaksan ancak ondan sonra konuş.
- Adalet: Başkalarına zarar verecek veya sorumluluğun olan menfaatleri yok edecek yanlışlıklar yapma.
- Ilımlılık: Aşırılıktan kaçın; karşındakinin hak ettiğini düşünsen bile pişman olacağın şeyler yapmaktan sakın.
- Temizlik: Bedensel temizlik, giysi ve ev temizliği konusunda tavizsiz ol.
- Sükunet: Boş konuşmalardan, sıkça rastlanan ya da kaçınılmaz kazalardan uzak dur.
- Namus: Cinsel haz peşinde fazla koşma, yavanlığa düşme, zaaf gösterme, kendinin veya başkasının huzurunu veya şöhretini rahatsız edecek bir şey yapma.
- Alçakgönülülük: Mütevazi ol. İsa’yı ve Sokrates’i örnek al.
Bu erdemler arasında, “Cömertlik” ve “Yardımseverlik” yoktu. Neden derseniz, “Cömertlik” her zaman Benjamin Franklin’i motive eden bir şeydi. İnsanlara yardım etmeyi her zaman sevmişti. Belki de bu yüzden bunları yazmak aklına bile gelmedi. Sonuçta kişiliğinin bir parçasıydılar. Onları geliştirmeye gerek duymamıştı.
“Tanrı’ya hizmet etmenin en iyi yolu, insana iyilik yapmaktır.”
Erdemleri böyle listelemesi tabi ki de, yetersizdi. Bunları uygulaması gerekiyordu. Öncelikle bu erdemlerin hepsine dikkat etmeye çalıştı. Doğal olarak, başarısız oldu. Sonuçta normal bir insandı. Sonra “böl ve fethet” tekniğini kullandı, kendi deyişiyle “elinde yabancı otlardan temizlemesi gereken bir bahçesi olan ama aynı anda hepsini birden temizleyecek gücü olmadığı için bahçeyi tarhlara bölerek çalışan” adam gibi bu işle baş etmeye karar verdi.
Bu yöntem şöyleydi, küçük bir defterin sayfalarına her bir haftanın bir gününe denk gelen yedi kırmızı sütun çizdi. Bu sütunların üstüne de on üç erdeme denk gelen on üç çizgi çekti. İhlallerini siyah bir noktayla işaretledi. İlk hafta bütün dikkatini ölçülü olmak üzerinde yoğunlaştırdı. Diğerlerine kafa yormadan bu çizgiyi temiz çalıştı. Bu erdemi geliştirdikten sonra dikkatini bir diğerine, yani susmaya verdi. Bu arada ölçülü olma bölümünün de temiz kalmasına dikkat etti. Böylece on üç haftalık dönemleri yıl içinde dört kez tekrarladı.
Peki bu yöntem Franklin için düzgün işledi mi?
Kendisi şöyle diyor, “Tahmin ettiğimden de fazla kusurum bulunduğunu görmek beni şaşırttı.”.
Benjamin Franklin bu yöntemi hayatının sonuna kadar uyguladı. Hatta D. H. Lawrence’nin dediği gibi, “Kendisine bir erdem listesi yapmış, çayırdaki sıkıntılı beygir gibi bunların arasında koşuşturmaktaydı.”
Biz bu yöntemi uygulayıp, bir milletin kaderini değiştirecek kadar fark yaratabilir miyiz? Denemeden kimse bilemez sanırım.
Kaynak: Benjamin Franklin’in Erdemli Bir İnsan Olma Yöntemi
Walter Isaacson, Benjamin Franklin, çev.,İsmail Hakkı Yılmaz (İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2014), 90-91