Êzîdî halkı 3 Ağustos 2014’te 73’ncü Fermanı yaşadılar!
5 bin Êzîdî Kürt katledildi, rehin alınanlar oldu. 200 bin Êzîdî Kürt evini terk etmek zorunda kaldı…
O günden bugüne rehin kadın hikayelerini dinledik; tümü iç parcalayıcıydı…
DAİŞ 3 Ağustos 2014’te Şengal’e saldırdığında Şengal’i korumakla sorumlu Kürt peşmergeler tek bir kurşun sıkmadılar. Kürt Federe Başkanı Mesud Barzani peşmerge güçlerine ‘geri çekilin’ dedi.
Bunu nerden mi biliyorum?
O gün orada bulunup tek kurşun sıkmadan tüyen peşmergelerin sözlerinden; ‘Başkan Barzani bize tek kurşun sıkmadan geri çekilin emri verdi.’
Barzani o gün peşmergelerine ‘direnin’ deseydi Şengal işgal edilemeyecek ve orada 5 bin Êzîdî katledilmeyecekti!
Barzani o gün Êzîdî halkına sırt çevirmeseydi Êzîdî kadınlarının iç paralayıcı hikayeleri olmayacaktı!
KDP üyesi de olan Êzîdî lider Qasım Şeşo gibi halkını terketmeyen kahramanlar da vardı. Günlerce direndi!
73’ncü Fermandan kaçıp gelen Silopi’de Êzîdî kampında görüştüğüm Êzîdî kadın ve erkeklerin gözleri fermana rağmen Qasım Şeşo gibi kahramanların sayesinde umutluydu.
O kampta görüştüğüm herkes ‘Mesud Barzani bizi sattı’ diyorlardı.
Qasım Şeşo’nun halkından olanlar göç yollarına düştüler. Kasım 2015’te Peşmerge ve Gerillanın ortak operasyonu ile DAİŞ işgalinden kurtarılsa da binlerce Êzîdî toprağına dönmedi.
Göç yollarına düşen bir Şengalli şöyle diyordu: „Şengal bizim içim 3 Ağuatos’taki IŞİD saldırısı ve Peşmerge tarafından korumasız bir şekilde bırakılmamız ile bitmiştir.“
Bir başkası, „Şengal’e gitmekten ise Ege’nin sularında boğulmayı tercih ederim“ diyordu.
Hayat cok garip…!
O gün KDP tarafından terk edildiği için halkı katliama maruz Qasım Şeşo bugün yine KDP ile kol kola…
O gün Şengal dağlarında DAİŞ barbarlarına karşı omuz omuza mücadele ettiği PKK ve YPG güçlerine sırtını dönmüş durumda.
Katliamın üzerinden henüz birkaç ay geçmişken şöyle seslendi: „PKK ve YPG’den yakamızı bırakmalarını istiyoruz. Burası onların toprağı değil, gitsinler Bakurê Kürdistan’da savaşsınlar.“
Pek ki ya yarın?
Çıkar dünyası…
Bu cengte güç olanın akılda noksan olmasının neticesi olsa gerek…
Akıl noksan olunca küçük hesapların fırıldağı oluveriyor insan
Êzîdî halkı tehlike altında olmayı sürdürüyor; Êzîdî halkı sağlam bir siyasi statüye kavuşmazsa bağnaz Müslüman ve milliyetçi Arap tehdidi var olmayı sürdürecektir.
Kıbrıs Türk halkı, Êzîdîler gibi 73 Ferman yaşamadılar lakin 40 yıldır siyasi statüleri yok ve birçok haktan yoksun. Çözüm tam yakınlaşırken akılsız ve iradesiz yöneticileri nedeniyle çözümden yeniden uzaklaşıyorlar. Şimdinin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, „Kıbrıslı Türklere herşey, Türkiye’ye hiçbir şey“ formülüne karşı çıkarak Türkiye’den taraf tuttu.
Qasım Şeşo ise ‘Şengal özerk olsun ki Êzîdxan özgür yaşasın’ çözüm formülünü engelleyen ve karşı çıkan Mesud Barzani ile birlikte yürüyor.
Akıncı gibi Şeşo’da halkına yüz vermez ise insanlığa bir faydaları olmaz!
İkisi de halkının refaha, barışa ve özgürlüğe kavuşmasının önünü tıkıyor.
Vazgeçin!