Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında Washington’daki Türkiye elçiliği önünde göstericiler arasında çıkan ve Erdoğan’ın korumalarının da karıştığı görülen olay ABD kamuoyunun gündeminden düşmüyor.
ABD basınında Erdoğan’ın ziyaretinden daha fazla ses getiren kavgada Erdoğan’ın korumaları, Washington’daki Türk büyükelçilik konutu önünde toplanan ve ellerinde ‘Demirtaş’a özgürlük’ pankartı taşıyan bir gruba saldırmıştı.
O sırada orada bulunanların çektiği videolarda, koyu renk takım elbiseli kişilerin Erdoğan karşıtı protestocuları kovaladığı, yumrukladığı ve tekme attıkları; o sırada polisin müdahale ettiği görülüyor. Olayı izleyenlerin saldırıda sersemleyen protestoculara yardım ettiği, yaralanan iki erkeğin ise kafalarının kanadığı anlaşılıyordu.
‘Acımasız bir saldırı’
Kavgada biri polis 11 kişi yaralanmış, dokuz kişi hastaneye kaldırılmıştı. Çarşamba günü olaylarla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Washington Emniyet Müdürü Peter Newsham, soruşturmanın devam ettiğini, olay yerinden kaydedilen videolar sayesinde kavgaya kimlerin karıştığının gayet iyi anlaşıldığını belirterek, “Bu saldırıya karışan herkesin hesap vermesini temin etmek niyetindeyiz. Dün burada barışçıl protestolara acımasız bir saldırının ne olduğunu gözlemledik” dedi.
A demonstration outside the Turkish Embassy in northwest Washington led to nine people being injured, and two arrested pic.twitter.com/6SQTlQAUaa
— The Voice of America (@VOANews) May 17, 2017
Polis şefi Newsham, saldırganların kimliği konusunda bilgileri olduğunu ve incelemeyi, başkanlık korumasından sorumlu Gizli Servis ve Dışişleri Bakanlığı ile birlikte yürüttüklerini belirtti. Gizli Servis çalışanları, üst düzey diplomatik misafirlerin ABD seyahatleri sırasında korunmalarını üstleniyor. Elçilik önündeki saldırıyı da çok sayıda Gizli Servis görevlisi gözlemledi.
Newsham, Erdoğan’ın korumalarının silahlı olması nedeniyle polisin müdahale etmekte zorlandığını belirtti.
Dışişleri’nden kınama
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı da, olayları ‘ifade özgürlüğüne saldırı’ diye niteleyerek, Türkiye’yi böyle davranışların hoşgörülemeyeceği konusunda uyardıklarını açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, “Endişemizi Türk hükümetine en güçlü şekilde ifade ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Tepkiler dinmiyor
This is the United States of America. We do not do this here. There is no excuse for this kind of thuggish behavior. https://t.co/WsIln8gOX5
— John McCain (@SenJohnMcCain) May 17, 2017
ABD basınında ‘şok etkisi’ yaratan olayı Cumhuriyetçi senatörler de sert biçimde kınadı. Türkiye’nin de yakından tanıdığı John McCain, saldırının görüntülerini Twitter hesabından paylaşarak, “Burası Amerika Birleşik Devletleri. Biz burada bunu yapmayız. Böyle haydutça davranışların özürü olamaz” diye yazdı. McCain’i, Türkiye’den özür bekleyen başka Cumhuriyetçiler de izledi.
Erdoğan’ın korumaları ‘muhtemelen’ suçlanabilir
ABD basının dikkat çektiği bir diğer konu ise Beyaz Saray’ın olay karşısındaki sessizliği. Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer açıklama yapmayı reddederek, gazetecileri Dışişleri Bakanlığı’yla görüşmeye yönlendirdi.
Saldırının Beyaz Saray’ı zor bir duruma düşürdüğünü aktaran ABD basını, olaya karışanların soruşturulması sırasında Erdoğan’ın korumalarının da muhtemelen suçlanacağını ancak korumaların da diplomatik korumalarını devreye sokacağını yazdı.
İlk değil
Olayın üstüne giden ABD basını, Erdoğan’ın daha önceki ziyaretlerinde olanları da hatırlatmaktan geri durmadı. Bundan bir yıl önce Nisan ayında ABD’ye giden Erdoğan’ın dünyanın önemli fikir kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’nde yapacağı konuşma öncesinde de cumhurbaşkanlığı korumaları gazetecilere saldırmıştı. Bu isimler arasında Diken yazarı Amberin Zaman da bulunuyordu.
Üstelik, bir arbede de ABD’de Erdoğan’ı korumakla mükellef Gizli Servis çalışanlarıyla, korumalar arasında çıkmıştı. Brookings Enstitüsü, şiddetin devam etmesi durumunda Erdoğan’ın konuşmasını iptal etme uyarısında bulunmuştu.
Polis, dayak yiyen eylemciyi kelepçeleyerek kurtarmış
Ancak bu kez yaralananlar Türkiyeli gazeteciler değil, bizzat ABD vatandaşları oldu. Olayla ilgili polisin açıkladığına göre iki kişi saldırı suçlamasıyla tutuklandı. Ancak Ayten Necmi ve Jalal Kheirabaoi isimli iki ABD’li, saldırıya uğrayan protestocular arasında yer alıyordu. Kheirabaoi daha sonra mahkemede serbest bırakıldı.
Reuters’a konuşan Kheirabaoi, Erdoğan’ın üç ya da dört korumasının, polis devreye girene kadar kendisini yumrukladığını söyledi. “Araya girdi ve beni onlardan korudu, sonra da ellerimi kelepçeledi. Gerçekten centilmen biriydi, yaptığı şeyi takdir ettim” diyen Kheirabaoi, elçilik önüne kavga için gitmediğini, aniden olayların içinde kaldığını belirtti.
Bayılana kadar tekmelenen, dişini kaybeden…
Hastaneye kaldırılan göstericiler, şu zamana kadar birçok basın kuruluşuna Türkiye’yi suçlayan açıklamalar yaptı. New York Times’a konuşan Lucy Usoyan, böyle bir olayla karşılaşmayı beklemediğini, ancak yere savrularak bilinci kapanana kadar tekmelendiğini söyledi.
Usoyan, “Gözlerimi açtığımda her yerde insan gördüm. Bazılarının kanaması vardı, ayağa bile kalkamadım” dedi.
Bir diğer gösterici Sayid Reza Yasa ise bir dişini yediği darbeyle kaybettiğini, yüzünün kan içinde kaldığını ve polis devreye girene kadar yerde tekmelendiğini söyledi. Yasa, “Bu kabul edilemez. Burası Amerika, Türkiye değil” diye konuştu.