Kadınlar, şiddete, cinayete, sömürüye, kadını hedef haline getiren resmi yaklaşıma, ‘aile yılı’ adı altında kadınların hiçleştirilmesine karşı 25 Kasım’da alanlara çıktı.
İktidarın, ‘Vizyonumuzu ortaya koyuyoruz’ diyerek duyurduğu ve devleti ‘masum’ failleri tek suçlu ilan eden eylem planına cevap verdi: ‘Vizyonumuz mücadele.’ İstanbul sözleşmesinden ILO 190’a yasal düzenleme talep etti!
İş yerlerindeki eylemlerde kadınlar, “Emeğimizin, haklarımızın ve hayatlarımızın tek güvencesi birliğimiz ve mücadelemizdir” dedi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık emekçisi kadınlar, İstanbul Kadıköy’de açıklama yapan DİSK’li kadınlar, İzmir’de Genel-İş 6 ve 7 No’lu şubelere üye kadın işçiler, iş yerinde yaşanan mobbing ve şiddete, kadın cinayetlerine, kadınların güvencesiz çalıştırılmasına karşı mücadele çağrısı yaptı.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da, Ankara, İzmir, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere 25 Kasım’da Türkiye’nin pek çok il ve ilçesinde sokağa çıkan kadınlar mücadele çağrılarıyla meydanlardan ses yükseltti. Özgür, eşit ve şiddetsiz yaşam isteyen kadınların alanlarda en çok itiraz ettikleri olgulardan biri de kadın kimliğinin ‘aile yılı’ altında eritilmesi oldu. Şu yasal düzenlemeler talep edildi: “İstanbul Sözleşmesi’ne dönülsün, 6284 uygulansın, İş yerlerinde tacize karşı devleti sorumlu tutan ILO190 imzalansın.”
Taciz ve mobbinge karşı da direniyorlar
DİGEL Tekstil’de sendikal hakları için direnen Rümeysa, kadın işçilerin yaşadığı tacizleri el yazılarıyla kamuoyuna duyurdu. İşçiler, tekstil sektöründe ‘Kader gibi lanse edilen’ baskı ve mobbinge karşı sadece Digel’in değil tüm kadınların sesi olmayı hedeflediklerini söylüyor.
ÖZAK Tekstil Direnişçisi, BİRTEK-SEN Urfa İl Temsilcisi Funda Bakış, hem ev işleri hem fabrika hem de iş yeri temsilciliği yapmanın yükünü taşıyan kadınların ustadan patrona kadar şiddet ve tacize maruz kaldığını belirterek, ‘Çözüm her alanda örgütlü mücadeleden geçiyor’ dedi.
ŞIK Makas işçisi Buse Kara, Şık Makas’ta ağır iş dayatması ve taciz vakalarının sendika ile İK tarafından örtbas edilmesine karşı başlayan direnişin kadınlar için bir uyanış olduğunu belirtti. Kara, “İdari kadronun baskısına direnen kadınlar şimdi direnişte daha güçlü” dedi.
‘Eşitlik yerine fail odaklı yaklaşım’
KADINA yönelik şiddetle mücadele V. ulusal eylem planı (2026-2030) konulu Cumhurbaşkanlığı genelgesi yayımlandı. Aile Bakanlığının yürüteceği planda ‘faillerin dönüşümü’ ana hedef olarak belirlendi. Bakanlık, şiddetin kökünde yer alan cinsiyet eşitsizliğini görmezden geldi.
BAKANLIK, devletin eşitlik temelli politika üretme yükümlülüğünü de geri plana itti; kadına yönelik şiddetin sebebini failin davranışına, öfke sorununa, akıl sağlığına, alkol-madde bağımlılığına indirgediğini ilan etti! Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘eylem planını’ benzer bir anlayışla savundu.
Dünyada her 10 dakikada bir kadın öldürülüyor
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve BM Kadın Birimi’nin yeni raporuna göre, dünyanın bir yerinde her 10 dakikada bir kadın veya kız çocuğu, partneri, kocası ya da bir aile üyesi olan, tanıdığı biri tarafından öldürülüyor.




