Observer, İngiltere’de derin devletin Irak savaşı konusunda bir örtbas etme operasyonu yürüttüğü iddiasına yer veriyor.
İddianın kaynağı, 1997-2002 döneminde İngiltere’nin Birleşmiş Milletler’de görev yapan Irak uzmanı olan Carne Ross.
Ross şu anda Independent Diplomat adında, diplomatik danışmanlık yapan bir yardım kuruluşunun başkanı.
İngiliz uzman, Irak’ın işgaline giden süreçte yürütülen probagandayı çürütme girişimlerinin yetkililer tarafından önlendiğini ileri sürüyor.
Yazıda verilen bir örnek Irak’ın askeri kapasitesi…
Ross, İngiltere’nin gizli dokümanlarında ambargolar sayesinde Irak’ın silah kapasitesine büyük darbe vurulduğu bilgisinin yer almasına rağmen, savaş öncesi dönemde halka, harekete geçilmezse Irak’ın beş yıl içinde nükleer silah yapabileceğinin söylendiğini belirtiyor.
Ross’a göre, ABD’nin Irak’a saldırı kararı alması ardından alternatifler üzerine her türlü tartışmaya son verildi.
Eski diplomat, İngiltere hükümetinin bu konuda doğru dürüst bir görüş alışverişinde bulunmadığını, bunun da bir hükümet için ciddi bir başarısızlık örneği olduğunu yazıyor.
Irak’ın işgaline giden döneme ilişkin resmi belgelerin büyük ölçüde kamuoyundan gizlendiğini ileri süren Ross, bu belgelerin çok küçük bir bölümünün devlet sırrı vasfı taşıdığını belirtiyor ve geri kalanının kamuoyuna sunulması çağrısı yapıyor.
Fidel Castro geri mi dönüyor?
Sunday Telegraph, “ölümsüz Fidel kamu sahnesine geri dönerken, Kübalı kapitalistlerin beklemesi gerekiyor”.
Küba devriminin lideri ve uzun süre ülkesinin devlet başkanı olan Fidel Castro, sağlık sorunları nedeniyle görevini 2006 yılında kardeşi Raul’a devretmişti.
Gazete, Raul Castro yönetiminde bazı yasakların kaldırıldığını ve gerek bireysel zenginleşmenin gerekse de bu varlığı sergilemenin kolaylaştığını belirtiyor.
Raul Castro’nun ağabeyi Fidel’in ekonomi politikalarını doğru bulmadığını ileri süren gazete, görevi devralması ardından Raul Castro’nun bazı devlet arazilerini özel işletmelere açtığını da kaydediyor.
Tüm bunların ülkede dönüşüm yönünde beklentileri güçlendirdiğini de belirten gazete, Fidel Castro’nun yeniden kamu hayatına dönmesi halinde bu durumun değişebileceği kanısında.
Gazete, çok ağır sağlık sorunlarından büyük ölçüde kurtulmuş görünen 83 yaşındaki Fidel Castro’nun, şu sıralar sık sık halk arasına çıktığını belirtiyor.
ABD serinlerken dünya ısınıyor
Independent on Sunday‘in ABD muhabiri Rupert Cornwell “ABD serin ama bunun bedeli küresel ısınma mı acaba” diye soruyor.
Bu sorunun kaynağı ise ABD’de yayınlanan yeni bir kitap.
Cornwell, Stan Cox tarafından yazılan “Losing our cool” isimli kitapta, ABD’de sadece araç ve bina havalandırmalarının yılda yarım milyar ton karbondioksit ürettiğinin belirlendiğini yazıyor.
Bu, Fransa, Brezilya veya Endonezya’nın yıllık karbondioksit üretiminden fazla bir miktar.
Yazar, 1980’e kadar ABD’nin nüfusunun dünya nüfusunun yüzde beşi olmasına rağmen, havalandırma miktarının dünyanın geri kalanından fazla olduğunu da belirtiyor.
Yazara göre, havalandırma ihtiyacı bir kısır döngü de yaratıyor; havalandırmanın küresel ısınmaya yaptığı katkı, havalandırma ihtiyacını artıran bir unsur oluyor.
Obama’ya Michelle aşısı
Sunday Times, kamuoyu yoklamalarında desteği giderek düşen ABD Başkanı Barack Obama’nın imajını tazelemek için eşi Michelle’den yardım istendiğini bildiriyor.
Gazeteye göre, Demokrat partinin stratejistleri kamuoyunda, başkan olan eşinden çok daha yüksek desteğe sahip olan, Michelle Obama’dan ara seçim sürecinde daha aktif olmasını istiyor.
Gazetenin aktardığı bir kamuoyu yoklamasına göre, Quinnipiac Üniversitesi tarafından geçen hafta yaptırılan bir araştırmada, Barack Obama’yı onaylayanlar yüzde 44, onaylamayanlar yüzde 48; Michelle Obama’yı onaylayanlar yüzde 55, onaylamayanlar ise sadece yüzde 19…
Şu sıralar ABD Kongresi için ara seçim sürecine girilmiş durumda ve bir çok Demokrat senatör, başkana yönelik olumsuz görüşlerin kendilerinin seçilme şansını da olumsuz etkileyeceği kanısında.
İddianın kaynağı, 1997-2002 döneminde İngiltere’nin Birleşmiş Milletler’de görev yapan Irak uzmanı olan Carne Ross.
Ross şu anda Independent Diplomat adında, diplomatik danışmanlık yapan bir yardım kuruluşunun başkanı.
İngiliz uzman, Irak’ın işgaline giden süreçte yürütülen probagandayı çürütme girişimlerinin yetkililer tarafından önlendiğini ileri sürüyor.
Yazıda verilen bir örnek Irak’ın askeri kapasitesi…
Ross, İngiltere’nin gizli dokümanlarında ambargolar sayesinde Irak’ın silah kapasitesine büyük darbe vurulduğu bilgisinin yer almasına rağmen, savaş öncesi dönemde halka, harekete geçilmezse Irak’ın beş yıl içinde nükleer silah yapabileceğinin söylendiğini belirtiyor.
Ross’a göre, ABD’nin Irak’a saldırı kararı alması ardından alternatifler üzerine her türlü tartışmaya son verildi.
Eski diplomat, İngiltere hükümetinin bu konuda doğru dürüst bir görüş alışverişinde bulunmadığını, bunun da bir hükümet için ciddi bir başarısızlık örneği olduğunu yazıyor.
Irak’ın işgaline giden döneme ilişkin resmi belgelerin büyük ölçüde kamuoyundan gizlendiğini ileri süren Ross, bu belgelerin çok küçük bir bölümünün devlet sırrı vasfı taşıdığını belirtiyor ve geri kalanının kamuoyuna sunulması çağrısı yapıyor.
Fidel Castro geri mi dönüyor?
Sunday Telegraph, “ölümsüz Fidel kamu sahnesine geri dönerken, Kübalı kapitalistlerin beklemesi gerekiyor”.
Küba devriminin lideri ve uzun süre ülkesinin devlet başkanı olan Fidel Castro, sağlık sorunları nedeniyle görevini 2006 yılında kardeşi Raul’a devretmişti.
Gazete, Raul Castro yönetiminde bazı yasakların kaldırıldığını ve gerek bireysel zenginleşmenin gerekse de bu varlığı sergilemenin kolaylaştığını belirtiyor.
Raul Castro’nun ağabeyi Fidel’in ekonomi politikalarını doğru bulmadığını ileri süren gazete, görevi devralması ardından Raul Castro’nun bazı devlet arazilerini özel işletmelere açtığını da kaydediyor.
Tüm bunların ülkede dönüşüm yönünde beklentileri güçlendirdiğini de belirten gazete, Fidel Castro’nun yeniden kamu hayatına dönmesi halinde bu durumun değişebileceği kanısında.
Gazete, çok ağır sağlık sorunlarından büyük ölçüde kurtulmuş görünen 83 yaşındaki Fidel Castro’nun, şu sıralar sık sık halk arasına çıktığını belirtiyor.
ABD serinlerken dünya ısınıyor
Independent on Sunday‘in ABD muhabiri Rupert Cornwell “ABD serin ama bunun bedeli küresel ısınma mı acaba” diye soruyor.
Bu sorunun kaynağı ise ABD’de yayınlanan yeni bir kitap.
Cornwell, Stan Cox tarafından yazılan “Losing our cool” isimli kitapta, ABD’de sadece araç ve bina havalandırmalarının yılda yarım milyar ton karbondioksit ürettiğinin belirlendiğini yazıyor.
Bu, Fransa, Brezilya veya Endonezya’nın yıllık karbondioksit üretiminden fazla bir miktar.
Yazar, 1980’e kadar ABD’nin nüfusunun dünya nüfusunun yüzde beşi olmasına rağmen, havalandırma miktarının dünyanın geri kalanından fazla olduğunu da belirtiyor.
Yazara göre, havalandırma ihtiyacı bir kısır döngü de yaratıyor; havalandırmanın küresel ısınmaya yaptığı katkı, havalandırma ihtiyacını artıran bir unsur oluyor.
Obama’ya Michelle aşısı
Sunday Times, kamuoyu yoklamalarında desteği giderek düşen ABD Başkanı Barack Obama’nın imajını tazelemek için eşi Michelle’den yardım istendiğini bildiriyor.
Gazeteye göre, Demokrat partinin stratejistleri kamuoyunda, başkan olan eşinden çok daha yüksek desteğe sahip olan, Michelle Obama’dan ara seçim sürecinde daha aktif olmasını istiyor.
Gazetenin aktardığı bir kamuoyu yoklamasına göre, Quinnipiac Üniversitesi tarafından geçen hafta yaptırılan bir araştırmada, Barack Obama’yı onaylayanlar yüzde 44, onaylamayanlar yüzde 48; Michelle Obama’yı onaylayanlar yüzde 55, onaylamayanlar ise sadece yüzde 19…
Şu sıralar ABD Kongresi için ara seçim sürecine girilmiş durumda ve bir çok Demokrat senatör, başkana yönelik olumsuz görüşlerin kendilerinin seçilme şansını da olumsuz etkileyeceği kanısında.
BBC Türkçe