Cinsel istismar sonrası hamile kalan, yaşı ve psikolojik durumu nedeniyle bebeği doğurmak istemediğini belirten kadının dosyası mahkeme ve başsavcılık arasında mekik dokudu. Hamileliğin sonlandırılmasında kritik öneme sahip zaman faktörü hiçe sayılarak kürtaj imkânı elinden alınan kadını haklı bulan Anayasa Mahkemesi, 100 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM) çocuk yaşında cinsel istismara maruz kalmış kadının kürtaj talebinin engellenmesi davasında “kişinin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine” karar verdi. Davasın AYM’ye taşıyan R.G.’ye 100 bin liralık manevi tazminat ödenecek.
KÜRTAJ TALEBİ SÜRÜNCEMEDE BIRAKILDI
Birden fazla kişinin cinsel istismarı sonrası hamile kalan R.G.’nin ailesi, 2017’de gebeliğin sonlandırılması için Mut Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurdu. Hâkimlik, bu talebin soruşturmayı yürüten Mut Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılması gerektiğini belirterek, başvuruyu usulden reddetti. Ailenin talebi üzerine başsavcılık soruşturma dosyasını hâkimliğe gönderdi ancak hâkimlik, başsavcılığın bu talebini reddetti.
Daha sonra R.G., başsavcılığa hitaben, yaşı ve psikolojik durumu nedeniyle bebeği doğurmak istemediğini, gebeliğin sonlandırılmasının hayatını tehlikeye sokup sokmayacağı hususunda rapor aldırılmasını talep ettiğini belirten bir dilekçe yazdı. Bunun üzerine Başsavcılık, Adlî Tıp Kurulu’ndan rapor aldırdı. Raporda, annenin hayatını tehlikeye atan normal gebelik komplikasyonları gelişebileceği, gebeliğin sonlandırılmasının hem anne hem de ceninin tıbbî yararına olacağı belirtildi.
Başsavcılık, soruşturma dosyasının son hâlini hâkimliğe tekrar gönderdi ancak hâkimlik, Adlî Tıp Kurulu raporunun yeterince ayrıntılı düzenlenmediği gerekçesiyle başsavcılığın talebini yine reddetti. R.G’nin karara itirazı da kabul edilmedi.
Başsavcılık bu defa karar verilmesi için soruşturma dosyasını sulh hukuk mahkemesine gönderdi ancak mahkeme görevsizlik kararı vererek, dosyanın hâkimliğe gönderilmesi gerektiğini belirti. Başsavcılık dosyayı hâkimliğe tekrar gönderdi ancak hâkimlik, daha öncesinde verdiği kararın kesinleştiğini belirterek başsavcılık talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
‘KARAR BİR TÜRLÜ VERİLEMEMİŞ’