Yargıtay, İstanbul büyükşehir belediyesine (İBB) bağlı şirketin 15 Temmuz’dan sonra, üç yıl önceki Gezi paylaşımını gerekçe gösterip “İllegal yapılarla ilişkisi olması muhtemel” diye ihraç ettiği işçinin işe iade talebinin kabulüne karar verdi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, mahkemenin ‘dosyanın OHAL Komisyonu’na gönderilmesi’ yönündeki kararını da bozdu. Kararda, işçinin üç yıl önce attığı “Sabah işe geldiğimde uykusuz bir ben olduğumu gördüm, çok acı. Korkak medya yayınladığın saçma programlarla herkesi uyuttun #geziparkı”paylaşımında suç unsuru bulunmadığı belirtildi.
Gezi paylaşımına üç yıl sonra ihraç
İBB’ye ait Spor A.Ş.’de sekiz yıldır tesis işletme amir yardımcısı olarak çalışan işçi 20 Temmuz 2016’da işten atıldı. Şirketin fesih bildiriminde herhangi bir gerekçe ileri sürülmedi ancak işçinin açtığı işe iade davasında savunma yapan şirket avukatı, işçinin 2013 yılındaki Gezi eylemlerine destek verdiği için işten atıldığını belirtti.
Avukat, işçinin iş akdinin 15 Temmuz darbe kalkışması nedeniyle şirketin aldığı önlemler çerçevesinde önce 20 Temmuz 2016’da feshedildiğini, ancak sonrasında 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye istinaden bu bildirimin iptal edilerek düzeltme yapıldığını ve fesih tarihinin 25 Temmuz 2016 olduğunu anlattı. İşçinin sosyal medya paylaşımından Gezi Parkı eylemlerine destek verdiğinin anlaşıldığını belirten avukat, ilk başta ‘yeşil talebi olan insanların da katıldığı’ Gezi sürecinin daha sonra meşru iktidarın düşürülmesine yöneldiğini savundu.
Sanatçı Mehmet Ali Alabora, FETÖ ve destekçisi diğer illegal grupların 17-25 Aralık 2013 ve 15 Temmuz 2016 günü darbe yapmaya kalktığı öne sürülen dilekçede darbe girişiminde yaşanan kanlı olaylara detaylarıyla yer verildi.
Avukat, Spor A.Ş.’nin ‘tüzel kişiliği nedeniyle bu yapılarla ilişkisi olan ya da olması muhtemel görünenler bakımından tedbirli davranılması gerektiğini, kamu şirketi olma nedeni ile ticari bilgî sızdırılması- suç unsurları oluşturulması – çeşitli spor etkinliklerinde sporseverlerin güvenliğinin tehlikeye girmesi ihtimali bulunduğunu, davacının şirket nezdinde güvenilirliğini yitirmiş olması ve güven ilişkisine dayalı iş ilişkisinin devamının mümkün görülmediğini, davacının illegal yapılarla irtibat ve iltisak halinde olduğu şüphesi ile iş akdinin sonlandırıldığını’ belirterek davanın reddini savundu.
İşçinin istinaf başvurusu yaptığı Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi de davayı reddetti.
İlişkisi olsaydı üç yılda ortaya çıkardı
Temyize gidilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise davanın kabulü ve işçinin işe iadesine karar verdi.
Yargıtay kararında, davacının 1 Haziran 2013 tarihli sosyal medya paylaşımında yorumda bulunduğu belirtilerek şöyle dendi: “Bu paylaşımda suç unsuru teşkil eden bir husus tespit edilememiştir. Ayrıca paylaşım tarihi 1 Haziran 2013’tür. Bu tarihten fesih tarihine kadar olan dönemde davacının illegal yapılarla irtibat ve iltisak halinde olduğu şüphesini ortaya çıkaran hususlar davalı işveren tarafından ispat edilememiştir. Feshin bu nedenle geçerlilik koşullarını taşımadığı anlaşıldığından, feshin geçersizliğine ve
davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile reddi hatalıdır.”
Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına hükmeden Yargıtay, işçinin işe iadesine karar verdi.
Yargıtay ayrıca işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde işçiye beş aylık brüt ücreti tutarında tazminat ödenmesine karar verdi.