‘’Şurası bilinmeli ki Saltanatın Kaldırılması, Hilafetin Kaldırılması, Cumhuriyetin İlan Edilmesi bir meclisin açılması, Teşkilatı Esasiye’ nin kabul edilmesi, 1920 ile 1924 yılları arasında yapılanlar büyük yapısal devrimlerdir. Gerçek İslam’ın önünü açmıştır.’’
Rize’de her sene düzenlenen İcazet Merasimi, bu yıl da hafızların tören alanına şehir merkezinden yürüyerek geçmesiyle başladı. Eğitim gören 366 hafız Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla düzenlenen törende icazet aldı.
Konuyla ilgili olarak Halk Tv’nin Ana Haber bültenine telefonla bağlanan İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, Rize Müftülüğünün düzenlediği ‘İcazet Töreni’ni değerlendirdi.
Eliaçık, ‘’Devlet Diyanet aracılığı ile bu tür dini törenlere destek vererek gelin, görün, bilin ki biz böyle hafız yetiştiriyoruz diyerek İmam Hatip politikası izliyor. Tarikatların bazılarını koruyup kollayıp arkasında duruyor. Cumhuriyetle sorunu olan hilafeti isteyen , Osmanlı Hanedanını ve sülalesini tekrar Dolamabahçe Sarayı’nda oturması ve Türkiye’yi onların yönetmesi gerektiğini savunan bazı tarihçi ve yazarlara bizatihi Cumhurbaşkanı ziyarete giderek, görüşleri doğrultusunda yürüyoruz mesajları veriyor. Bu tür mücadeleler halka hizmetten uzak yanlış politikalardır. Şimdi hafız olunca ne oluyor, sadece Kuranı Kerim’i ezberlemiş oluyorsunuz. İnsanlığa ve memlekete ne hayrı dokunuyor. İhtiyaç olan şey, Kuranı Kerim’i ezberlemek değil, içinde geçen sözleri yaşama ve hayata geçirmektir. Eğer alttan alta verilmeye çalışılan mesaj, cumhurbaşkanlığından sonra sırada, dünyanın olmasa bile Türkiye’deki Müslümanların halifesi olmak varsa bundan derhal vazgeçilmesi gerekir. Çünkü İslam’da halife diye bir şey yoktur. Hilafet diye bir kurum Peygamberin vefatından sonra Emevi döneminde kurulmuştur. İslam’a uygun olan demokratik cumhuriyettir. Bunu daha da derinleştirmeye ve geliştirmeye bakılmalıdır’’ dedi.
İşte o açıklamalar: