• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Aralık 29, 2025
  • Yayın İlkeleri
  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
  • Güncel
  • Sağlık
  • Sağlık
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Öcalan'dan açıklama bekleniyor: SDG'ye mesaj verecek

      Öcalan'dan açıklama bekleniyor: SDG'ye mesaj verecek

      CHP 2026'da da meydanlarda: "Üç ayaklı mücadele" ve erken seçim vurgusu

      CHP 2026'da da meydanlarda: "Üç ayaklı mücadele" ve erken seçim vurgusu

      Ümit Özdağ, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla yargılandığı davada hakim karşısında

      Ümit Özdağ, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla yargılandığı davada hakim karşısında

      AKP ve MHP önerge hazırlıyor: Deprem suçlularına "covid affı" 11. Yargı Paketi'nden çıkarılabilir

      AKP ve MHP önerge hazırlıyor: Deprem suçlularına "covid affı" 11. Yargı Paketi'nden çıkarılabilir

    • Yaşam
      Beyinde 'yara izi': Cinsiyetçilik kadınların sağlığını nasıl etkiliyor?

      Beyinde 'yara izi': Cinsiyetçilik kadınların sağlığını nasıl etkiliyor?

      Kökünden çürümüş ağaç...

      Kökünden çürümüş ağaç...

      Çadır satanlar yargılanacak mı?

      Çadır satanlar yargılanacak mı?

      Bedenin gizli zamanlayıcısı: Sabahları alarmdan önce uyanmanın ardındaki mekanizma

      Bedenin gizli zamanlayıcısı: Sabahları alarmdan önce uyanmanın ardındaki mekanizma

    • Türkiye
      Erdoğan’ın yerine oğlu mu geçecek?

      Erdoğan’ın yerine oğlu mu geçecek?

      2025: Sağlıkta haktan ticarete, şifadan borsaya

      2025: Sağlıkta haktan ticarete, şifadan borsaya

      2025: Türkiye’de medya: Sermayenin ‘çöküşü’, gazetecinin direnci

      2025: Türkiye’de medya: Sermayenin ‘çöküşü’, gazetecinin direnci

      2025: Bağımlı yargının anatomisi

      2025: Bağımlı yargının anatomisi

    • Dünya
      2025: Siyasetin yargı eliyle dizaynı ve dip dalgası

      2025: Siyasetin yargı eliyle dizaynı ve dip dalgası

      Hamas, Ebu Ubeyde’nin öldüğünü ilan etti

      Hamas, Ebu Ubeyde’nin öldüğünü ilan etti

      Gürcistan bir akademisyene nasıl musallat oldu?

      Gürcistan bir akademisyene nasıl musallat oldu?

      Almancada dilde cinsiyet tartışmalarına, Türkçede muallim ve muallimeye ilişkin

      Almancada dilde cinsiyet tartışmalarına, Türkçede muallim ve muallimeye ilişkin

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Erdoğan’ın yerine oğlu mu geçecek?

      Erdoğan’ın yerine oğlu mu geçecek?

      Öcalan'dan açıklama bekleniyor: SDG'ye mesaj verecek

      Öcalan'dan açıklama bekleniyor: SDG'ye mesaj verecek

      Nakit yetmiyor, dijital ödeme artıyor: Son 10 yılda Türkiye'nin alışveriş davranışları nasıl değişti?

      Nakit yetmiyor, dijital ödeme artıyor: Son 10 yılda Türkiye'nin alışveriş davranışları nasıl değişti?

      2025: Sağlıkta haktan ticarete, şifadan borsaya

      2025: Sağlıkta haktan ticarete, şifadan borsaya

    • Belgesel & Film
      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

    • Eylem & Etkinlik
      Üçüncü Dünya Savaşı

      Üçüncü Dünya Savaşı

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

    • Fotoğraf & Karikatür
      TESK Genel Başkanı: Okul alışverişleri için en az 10-12 bin lira gerekiyor

      TESK Genel Başkanı: Okul alışverişleri için en az 10-12 bin lira gerekiyor

      Metafor

      Metafor

      Günün karikatürü

      Günün karikatürü

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

    • Kitap & Dergi
      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitapların yalnızlığı

      Kitapların yalnızlığı

    • Müzik & Video
      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

Kürt sorunu ve Atatürk’ün görüşü

Kürt sorunu ve Atatürk’ün görüşü

Aralık 25, 2025 Fikir & Yazı, Türkiye 0 comments

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

“Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi, hem Kürtlerin ve hem de Türklerin yetki sahibi vekillerinden meydana gelmiştir ve bu iki unsur bütün çıkarlarını ve geleceklerini birleştirmiştir. Yani onlar bilirler ki bu, ortak bir şeydir. Ayrı bir sınır çizmeye kalkışmak doğru olamaz.” Atatürk, Kürt sorununu, çok açık olarak bu sözlerle yanıtlamış oluyordu.

Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”na siyasi partiler raporlarını verdiler. Raporlar birbirleriyle çelişkili görüşler içeriyor. DEM Parti’nin raporu adeta tarihi altüst edercesine yazılmış. DEM sözcüleri, 1921 Anayasası’nda özerklik olduğunu her fırsatta ileri sürüyorlar.

Bu yazımızda 1921 Anayasası’nın temel nitelikleri, Atatürk’ün “Kürt sorunu” ve “özerklik” ile ilgili görüşleri üzerinde duracağız.

23 Nisan 1920’de Ankara’da kurulan Meclis, Kuvayı Milliye’yi güçlendirmek ve bağımsızlık savaşını yürütmek amacıyla toplanmıştı. TBMM, yalnızca yasama yetkisini kullanan basit bir parlamento değildir. Kuvvetler birliği ilkesine dayalıdır ve bütün yetkiler Meclis’te toplanmıştır. (Soysal, s.27.) Meclis, “milli egemenlik” ve “Meclis’in üstünlüğü ilkesi”ni kabul etmiştir.

TBMM’nin açılışından 9 ay sonra, 20 Ocak 1921’de “Teşkilatı Esasiye Kanunu” adını taşıyan bir anayasa kabul edildi. Osmanlı Devleti’nin 1876 yılında kabul edilen, “Kanuni Esasi” adını taşıyan anayasası yürürlükteydi ve 1924 yılına kadar yürürlüğü sürdü.

23 Nisan 1920’de toplanan Meclis, olağanüstü yetkilere sahip bir Meclis’ti. 1921 Anayasası ise bir anayasadan ziyade olağanüstü gelişmelerin yaşandığı bir dönemin gereksinimlerine yanıt vermek için hazırlanmıştı. Gerçek bir anayasa sistematiğinden yoksundu. Ayrıca, “kişi hak ve özgürlükleri” ile “yargılanma” gibi temel anayasa konuları düzenlenmemişti.

TEMEL NİTELİKLER

Osmanlı Devleti, İstanbul’da yaşıyor. Kanuni Esasi yürürlüktedir. 1921 tarihli Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun 3. maddesi “Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur” diyor. Bu madde, konuyu temel olarak açıklamaya yeterlidir.

Osmanlı İmparatorluğu yaşarken Ankara’da yeni bir devletten, “Türkiye Devleti”nden söz edilmektedir. Bu bir ihtilal anayasasıdır. Aynı topraklarda bir başka devletin kurulduğunu ilan etmektedir. Zaten Osmanlı Devleti de bağımsızlık savaşının zafere ulaşmasından sonra, 29 Ekim 1923’te son bulmuştur.

1921 Anayasası 24 maddeden ibarettir ve olağanüstü yetkilere sahip olan Meclis’in Milli Mücadele’yi yönetmesi için maddeler içermektedir.

TÜRKİYE DEVLETİ

Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun 3. maddesinde devlet tanımlanırken “Türk Devleti” yerine “Türkiye Devleti” denilmesi önemlidir.

Kuvayı Milliyeciler, aslında “milliyetçi” idiler. Erzurum ve Sivas kongrelerinin belgeleri “İslam unsurları”, “İslam ekseriyeti”, “öz kardeşlik” gibi kavramları vurgulamıştır. Ancak yönetim ilkelerini gösteren Teşkilatı Esasiye’nin 3. maddesi etnik kökenleri, dili ve kültürü ne olursa olsun Misakı Milli sınırları içinde yaşayanları kucaklamış ve “Türkiye Devleti” deyimini kullanmıştır.

EGEMENLİK HALKINDIR

Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun en önemli unsuru “halkın egemenliği” konusudur ve “egemenlik hakkının kayıtsız şartsız millete ait olduğu” ilan edilmiştir. Aslında, bu madde padişahlık ve Osmanlı saltanatının reddedildiğini gösteren bir belgedir. 1921 Anayasası’nın kurduğu model, anayasa hukukunda “meclis hükümeti sistemi” olarak tanımlanır.

Teşkilatı Esasiye, “vilayet ve nahiye şûraları”nı öngörmektedir. Kanunun 10-21. maddeleri “idare”, “vilayet”, “kaza” ve “nahiye”ler başlıklarını taşımaktadır. Bunların içinde en önemli “nahiye” birincidir ve 5. maddede (md.16-21) düzenlenmiştir.

Nahiyenin “özerk” olduğu bir şûrası, bir idare heyeti ve bir müdürü olduğu (md.16-17); nahiye şûrasının, nahiye halkı tarafından seçileceği (md.18) belirtilmiştir.

Bu madde, o tarihte TBMM ile çok yakın ilişkiler içinde olunan Sovyet Rusya’dan esinlenerek Kanuni Esasi’ye alınmıştır. Prof. Dr. Bülent Tanör bunların yerel demokrasi kurumları olduğunu ancak bu özerkliğin idari alanla sınırlı olduğu, “halkın mukadderatı”nı ilgilendiren bir siyasal yönü olmadığını belirtmektedir. (Tanör, s.257)

Ayrıca “nahiye şûraları” maddesinin hiçbir zaman uygulama alanı bulmadığını belirtmiştir. (Tanör, s.261)

Ek olarak 1924 Anayasası’nda bu hükümlere yer verilmemiştir.

Anayasal metinde nahiyeler için özerklik tanınmış olmakla birlikte bu özerklik idari alanla sınırlıdır ve “halkın mukadderatını” ilgilendiren bir yönü yoktur.

FEODAL DEVLET REDDEDİLİYOR

“İdare” başlığını taşıyan tek maddelik bölümde, Türkiye’nin coğrafi durumu ve ekonomik ilişkileri açısından vilayetlere, vilayetlerin kazalara (ilçe) bölündüğü, kazaların da nahiyelerden (bucak) oluştuğu belirtilmiştir. (md. 10) Burada ülkenin adı olarak “Memaliki Osmaniye” (KE, md. 22) terimi yerine, ulusal yurt ve anavatan anlamına gelen “Türkiye” sözcüğünün kullanılmış olması son derece anlamlıdır. Teşkilatı Esasiye zaten yeni bir devlet kurulduğunu ilan etmiş ve bunun adını “Türkiye Devleti” koymuştu. Şimdi de ülkenin topraklarını Misakı Milli’ye özgü ulusallık anlayışına uygun olarak belirlemekte ve “Türkiye” olarak adlandırmaktadır.

Devlet ve ülke adlarındaki anlamsal ve terimsel değişme, yeni devlet ve ülke kavrayışına da işaret etmektedir. Burada önemli olan, “çokuluslu feodal imparatorluk ve toprakları” anlayışından “ulusal devlet”, “ulusal yurt” ya da “anavatan” anlayışına geçiş, konunun temel özüdür. Bu süreç, ulus devletin de doğumunu haber vermektedir.

Prof. Tanör’ün belirttiği gibi, bu değişim “yeni bir devlet ve ülke kavrayışına işaret etmektedir”.

Erzurum ve Sivas kongreleri uluslaşmanın temel basamaklarıdır. 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Kars’ta, Kafkaslar’da, Trakya’da, Batı Anadolu’da şûra hükümetleri kurulması yönünde hareketler görülür. Prof. Tanör bu sürece “Kongre İktidarları” adını vermiştir.

Ancak Atatürk’ün önderliğinde kurtuluş için başarı şansı ve olanağı olan tek modelin, siyasal model olan TBMM modelinde olduğu anlaşıldı ve kabul edildi. 1921 Anayasası’na amacının dışında görevler yüklemek Milli Mücadele tarihini altüst etmektir.

Image

ATATÜRK VE KÜRTLERE ÖZERKLİK

9 Eylül 1922 Milli Mücadele’nin zafere ulaştığı tarihtir. Bu tarihten 52 gün sonra 1 Kasım 1922’de padişahlık tarihin derinliklerine gönderildi.

İstanbul basını Milli Mücadele’nin başından beri, Kuvayı Milliye’yi tutanlar-tutmayanlar olarak ikiye ayrılmıştı. 1 Kasım 1922’de padişahlığın kaldırılışından sonra, halifeliğin de kaldırılacağını anlayan karşıcılar tam anlamıyla Ankara’ya muhalefet etmeye başladılar.

Bu süreçte Atatürk, İstanbul basını ile geniş bir toplantı yapmaya karar verdi. 16 Ocak gecesi, tarihe “İzmit Basın Toplantısı” olarak geçen toplantı yapıldı. Bu toplantıya Halide Edip Adıvar, Adnan Adıvar, Vakit Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yalman, Tevhidi Efkâr Gazetesi Başyazarı Velid Ebüzziya ve gazeteciler Suphi Nuri İleri, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Falih Rıfkı Atay, İsmail Müştak ve Kılıçzade Hakkı Bey katıldılar.

Saat 21.30’da başlayan toplantı, bütün gece sürdü ve sabaha karşı bitti. Mustafa Kemal, gazetecilere her türlü soruyu sorabileceklerini belirtti.

Image

KÜRT SORUNU VE ÖZERKLİK

Ahmet Emin Bey (Yalman) şu soruyu sordu: Kürt sorununa değinmiştiniz. Kürtlük sorunu nedir? Bir iç sorun olarak değinirseniz çok iyi olur.

Atatürk’ün yanıtı şöyledir:

“Kürt sorunu; bizim, yani Türklerin yararına kesinlikle söz konusu olamaz. Çünkü biliyorsunuz, bizim ulusal sınırımız içinde var olan Kürt unsurlar öyle yerleşmiştir ki pek sınırlı yerlerde yoğunluğa sahiptir. Ancak çoğunluklarını yitire yitire ve Türk unsurlarının içine gire gire öyle bir sınır oluşmuştur ki Kürtlük namına bir sınır çizmek istersek Türklüğü ve Türkiye’yi yok etmek gerekir.

Varsayalım Erzurum’a kadar giden, Erzincan’a, Sivas’a kadar giden, Harput’a kadar giden bir sınır aramak gereklidir. Ve hatta, Konya çöllerindeki Kürt aşiretlerini de gözden uzak tutmamak gerekir.

Dolayısıyla başlı başına bir Kürtlük düşünmektense, bizim Teşkilatı Esasiye Kanunu (Anayasası) gereğince zaten bir tür yerel özerklikler oluşacaktır. O halde hangi livanın1 halkı Kürt ise onlar kendi kendilerini özerk olarak yöneteceklerdir.

Bundan başka Türkiye’nin halkı söz konusu olurken onları da beraber ifade etmek gerektir… Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi, hem Kürtlerin ve hem de Türklerin yetki sahibi vekillerinden meydana gelmiştir ve bu iki unsur bütün çıkarlarını ve geleceklerini birleştirmiştir. Yani onlar bilirler ki bu, ortak bir şeydir. Ayrı bir sınır çizmeye kalkışmak doğru olamaz.”2

Atatürk, Kürt sorununu, çok açık olarak bu sözlerle yanıtlamış oluyordu.

SONUÇ

Yazımızın özeti şudur:

1. TBMM, 23 Nisan 1920’de açıldıktan 9 ay sonra, TBMM tarafından kabul edilen 1921 tarihli “Teşkilatı Esasiye Kanunu” (TEK) bir anayasadan ziyade Milli Mücadele’yi yürüten Meclis’in çalışmalarını düzenleyen bir yasadır.

2. 1921 “Teşkilatı Esasiye Kanunu”, kabul edildiğinde Osmanlı’nın 1876 tarihli “Kanuni Esasi”si de yürürlükteydi ve 1924 yılına kadar yürürlükte kaldı.

3. 1921 tarihli TEK’in 3. maddesinde ilk kez “Türkiye Devleti” deyimi kullanılmıştır. Böylece TEK’in 3. maddesi etnik kökenleri, dili ve kültürü ne olursa olsun Misakı Milli sınırları içinde olan herkesi kucaklamıştır.

4. TEK’in en önemli niteliği “halk egemenliği”ne dayanmasıdır.

5. TEK’in 10-21. maddeleri yerel yönetimleri düzenlemiştir. Nahiye şuraları kabul edilmekle birlikte hiçbir zaman uygulanmamıştır.

6. 1921 Anayasası (TEK) “çokuluslu feodal imparatorluk ve toprakları” anlayışından “ulus devlet”, “ulusal yurt” ve “anavatan” anlayışına geçmiştir. Bu süreç ulus devletinin de doğumunu haber vermektedir.

7. Henüz cumhuriyet ilan edilmeden, Ocak 1923’te yapılan İzmit Basın Toplantısı’nda Atatürk Kürtlerin Türklerle binlerce yıl birbirleriyle kaynaştığını, Kürtlerin Anadolu’da hemen hiçbir yerde çoğunlukta olmadıklarını, “başlı başına bir Kürtçülük” düşünmek yerine, yerel yönetimlerde ilçe belediyeleri ve il genel meclisinde yetki sahibi olacaklarını belirtmiştir.

Atatürk, yerel yönetimlerde (belediye ve il genel meclisi) Kürtlerin yoğun olduğu yerlerde yönetimi ele alacaklarını; TBMM’nin hem Kürtlerin hem de Türklerin yetki sahibi vekillerinden meydana geldiğini, böylece halkların geleceklerinin birleştirildiğini belirtmiştir. “Ayrı bir sınır çizmeye kalkışmak doğru olmaz” demiştir.

DİPNOT:

(1) Liva: İdari bölümde il ve ilçe arasındaki bölüm, sancak.

(2) Atatürk’ün İzmit Basın Toplantısı, 2. Baskı, Cumhuriyet Kitapları, 2023, s.47.

Kaynaklar:

Bülent Tanör, Kurtuluş-Kuruluş, Cumhuriyet Kitapları, 2020, 8. baskı.

Bülent Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, YKY, 2024.

Erdoğan Teziç, Anayasa Hukuku, Beta Yayıncılık, 2020.

Ergun Özbudun, 1921 Anayasası, Atatürk Araştırma Merkezi, 2004.

Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Ekin Yayınevi, 2020.

Atatürk’ün İzmit Basın Toplantısı 2. Baskı, Cumhuriyet Kitapları, 2023.

  • Kaynak Cumhuriyet

Yorumunuzu bırakın


İlgili Haberler

Erdoğan’ın yerine oğlu mu geçecek? Fikir & Yazı
Aralık 29, 2025

Erdoğan’ın yerine oğlu mu geçecek?

Öcalan'dan açıklama bekleniyor: SDG'ye mesaj verecek Fikir & Yazı
Aralık 29, 2025

Öcalan'dan açıklama bekleniyor: SDG'ye mesaj verecek

Nakit yetmiyor, dijital ödeme artıyor: Son 10 yılda Türkiye'nin alışveriş davranışları nasıl değişti? Fikir & Yazı
Aralık 29, 2025

Nakit yetmiyor, dijital ödeme artıyor: Son 10 yılda Türkiye'nin alışveriş davranışları nasıl değişti?

ZAMAN AKIŞI

Ara 29 21:42
Arkasayfa

Erdoğan’ın yerine oğlu mu geçecek?

Ara 29 21:33
Arkasayfa

Öcalan’dan açıklama bekleniyor: SDG’ye mesaj verecek

Ara 29 21:31
Arkasayfa

Nakit yetmiyor, dijital ödeme artıyor: Son 10 yılda Türkiye’nin alışveriş davranışları nasıl değişti?

Ara 29 21:28
Arkasayfa

2025: Sağlıkta haktan ticarete, şifadan borsaya

Ara 29 21:25
Gündem

2025: Siyasetin yargı eliyle dizaynı ve dip dalgası

Ara 29 21:23
Arkasayfa

2025: Türkiye’de medya: Sermayenin ‘çöküşü’, gazetecinin direnci

Ara 29 21:18
Arkasayfa

2025: Bağımlı yargının anatomisi

Ara 29 21:15
Arkasayfa

Dünyaya düşen insanlık…

Ara 29 21:10
Ekonomi

Asgari ücrette döviz gerçeği!

Ara 29 21:06
Gündem

Hamas, Ebu Ubeyde’nin öldüğünü ilan etti

Ara 29 18:57
Gündem

Meteoroloji il il uyardı: Kuvvetli kar yağışı bekleniyor

Ara 29 12:07
Arkasayfa

Mimaride Modernleşme ile İlgili Tartışmalar

Ara 26 15:35
Arkasayfa

İslam Mimarisinin İnsanlığa Bıraktığı Miras

Ara 25 21:33
Arkasayfa

Beyinde ‘yara izi’: Cinsiyetçilik kadınların sağlığını nasıl etkiliyor?

Ara 25 20:51
Arkasayfa

Kürt sorunu ve Atatürk’ün görüşü

Ara 25 20:44
Arkasayfa

Yarının kavgasına bugünden bakalım

Ara 25 20:39
Arkasayfa

CHP 2026’da da meydanlarda: “Üç ayaklı mücadele” ve erken seçim vurgusu

Ara 25 20:35
Emek

Emeklilere kötü haber: Ücretsiz ulaşıma sınır getirildi

Ara 25 20:32
Arkasayfa

Eğitim düzeyi en düşük ülke Türkiye

Ara 25 20:22
Arkasayfa

İnsan kalabilmekte inat etmek gerek!

Ara 25 20:19
Ekonomi

Asgari ücrette IMF’nin, TİSK’in, Şimşek’in dediği oldu; işçinin dediğinin olması için mücadeleye!

Ara 25 20:17
Gündem

Gürcistan bir akademisyene nasıl musallat oldu?

Ara 24 10:22
Arkasayfa

‘Baba’ adlı oyunda başrolde Haluk Bilginer var: İnsan zihninde ne biriktirir?

Ara 24 10:16
Ekonomi

2026 Yılında Uygulanacak Asgari Ücret Belli Oldu

Ara 24 09:56
Kültür & Sanat

Gespenst, Heyula ve Hylē: Marx’ta Komünizmin Formsuzluğu Üzerine

Ara 24 09:54
Arkasayfa

Din gençlerin yaşamında önemini yitiriyor

Ara 24 09:50
Gündem

Almancada dilde cinsiyet tartışmalarına, Türkçede muallim ve muallimeye ilişkin

Ara 24 09:42
Gündem

Sıradan bir imza değil

Ara 24 09:36
Arkasayfa

“Yargı Ülkesinde” Gazetecilik: 2025 Bilançosu

Ara 24 09:33
Arkasayfa

Böcekli kumanyaya ihale onayı verildi