Kadınları kamusal alanın dışına itmek isteyenlere karşı sokaklarda irili ufaklı direnişler büyütülüyor. Mücadelemiz bizi ikincilleştirerek tüm haklarımıza saldıran rejimin tam karşısında bir duruş anlamına geliyor.
Sarya Toprak
Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri verileri 2024’te en yüksek seviyeye ulaştı. 2024’’te 429 kadın hayattan koparıldı. Bazılarının isminden, simasından bile kimsenin haberi olmadı. Birçoğu şiddet dolu bir yaşama mahkûm edildi. Şikayetçi olmak istedi, şikâyeti dikkate alınmadı. Kimisi cebinde uzaklaştırma kararıyla katledildi. İkbal, Ayşenur… İnfial yaratan cinayetlerle isimlerini duyduk. 19 yaşındalardı, katledilen tüm kadınlar gibi hikayeleri yarım kaldı. Katledilmelerinin ardından tüm Türkiye’de kadınlar sokaklara döküldü. Lise öğrencisi genç kadınlar dahi ‘yaşamak istiyoruz’ diye haykırdı. Kadınların hüznü isyana dönüştü. Şiddet ne kadar arttıysa da kız kardeşlik köprüsü de bir o kadar güçlendi. İşte, okulda, evde, sokakta şiddetle burun buruna yaşayan, yaşamın her alanında yok sayılan kadınlar birbirinin çaresi oldu. Adli makamlara güveni kalmayan kadınlar umudu dayanışmada buldu.
Kadın cinayetlerinin ardından ah vah etmekten öteye gitmeyen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’li bakanlar, kadınların kazanılmış haklarını hedef alarak adeta failleri cesaretlendirdi. Sebepleri çok uzakta aramadan sadece bu sene yaşananlara bir bakmak yeterli… İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Tüm ikazlarımıza rağmen adam gelince kapıyı açan kadınlar öldürüldü” diyerek katledilen kadınları suçladı. Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesi gerektiğini ifade eden kadınları marjinal ilan etti. 6284, AKP ve çevresindeki diğer sağcı partiler tarafından hedef alındı. Anayasa tartışmalarıyla Medeni Kanun tartışmaya açıldı. Nafaka hakkı sosyal medya trolleri tarafından hedef alındı, iktidar çanak tuttu. AYM’nin eşitliğe aykırı demesine rağmen kadınların kendi soyadını kullanma hakkı gasp edilmeye çalışıldı. İktidarın bu hamleleri asıl failin kim olduğunu gözler önüne serdi.
YEREL SEÇİM
31 Mart yerel seçimlerinde kadın adaylar daha çok ‘kazanılması zor olan’ yerlerden aday gösterilmesine rağmen tarihi bir zafer kazandı. 2019 yerel seçimleri sonrası 4 olan kadın belediye başkanı sayısı 11’e yükseldi. Üstelik bu kentlerin 5’i büyükşehirler oldu. Hukuksuzca kayyum atanan Batman’da Gülistan Sönük seçimi yüzde 64,5 oyla kazandı. “Giyeceğiniz çarşafın rengine karışmayız” diyerek ‘espri’ kılıfı altında tüm kadınları tehdit eden HÜDAPAR Batman Belediye Başkan adayı Serkan Ramanlı’ya tarihi bir ders oldu.
İŞÇİ DİRENİŞLERİ
Polonez direnişi başta olmak üzere kadınlar emek direnişlerinin de öncüsü oldu. Hem evde hem işte çalışan kadınlar emeğinin karşılığını alamamaya isyan etti. Senenin hafızalara kazınan sloganlarından biri de ‘yaşasın kadın dayanışması, yaşasın sınıf dayanışması’ oldu.
AİLE POLİTİKALARI
İşgücü Uyum Programının Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” yayınlanmasıyla esnek çalışma gibi modellerle kadınlara evin yolu gösterildi. Doğum teşviki adı altında kadınları sadece ‘annelik’ ve ‘aile’ üzerinden tanımlayan politikalar derinleştirildi. Son olarak da Nüfus Politikaları Kurulu ile Aile Enstitüsünün kuruldu.
TAKSİM İNADI
Bu sene de 8 Mart’ta ve 25 Kasım’da kadınlar ülkenin dört bir yanında meydanlardaydı. İstanbul’da ise kadınlar tüm engellemelere rağmen Taksim’den vazgeçmedi. Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü olan 25 Kasım’da kadınlar şiddet uygulanarak gözaltına alındı. İktidar şiddeti engellemek bir yana dursun, yeniden üretti.
ÜCRET AYRIMCILIĞI
Kadın erkek arasındaki ücret farkı kapanmadı. TÜİK’e göre ücretli çalışan erkekler aylık ortalama 24 bin 11 TL brüt ücret alırken, kadınlar 23 bin 344 TL brüt ücret aldı.
DÜNYADA UMUDU BÜYÜTTÜLER
Afganistan: 2024 Paris Olimpiyatları’nda Afgan sporcu Manizha Talaş, performansının sonunda ‘‘Free Afghan Women’’ (Afgan Kadınlarına Özgürlük) yazılı bir pelerin açtı. Olimpiyatlardan diskalifiye edildi.
Fransa: Gisèle Pelicot, eskiden evli olduğu erkek Dominique Pelicot tarafından yıllarca uyutularak 50’den fazla erkeğin cinsel saldırısına maruz bırakıldı. Kimliğini gizlemeyerek cesurca mücadele etti, “utanç taraf değiştirmeli” dedi.
İran: Başörtüsünü yanlış taktığı gerekçesiyle güvenlik görevlileri tarafından fiziksel tacize maruz bırakılan İranlı kadın kıyafet yönetmeliğini protesto etmek için soyundu ve gözaltına alındı. Bir süre sonra serbest bırakıldı.
Meksika: Claudia Sheinbaum, Meksika tarihindeki en çok oyu alarak ilk kadın devlet başkanı oldu. Sheinbaum neoliberalizme karşı mücadeleden vazgeçmeyeceklerini duyurdu.