1980 öncesindeki Türk Dil Kurumu’nun iyi çalışan bilimsel yarkurulları vardı. O kurullarda görev alan dilbilimciler, yabancı sözcüklere Türkçe karşılıklar bulur; çeşitli uğraş alanları ve meslekler için terim sözlükleri hazırlarlardı. 12 Eylül askeri darbesinden sonra özerk yapısı kaldırılan TDK sıradan bir devlet dairesine dönüştürülünce ortada ne dil özleşmesi ne terim çalışması kaldı. Darbe öncesinde yayımlanan terim sözlüklerinin güncellenmiş yeni basımları da yapılmadı. Resmi TDK’ye seçenek olarak 1987 yılında kurulan Dil Derneği de bu konuda önemli bir varlık gösteremedi. Türkçemiz o yüzden yıllardır yetkin ve etkin bir kurumun gözetim ve koruyuculuğundan yoksun olarak yol almaya çalışıyor…
* * *
Geçenlerde okuduğum bir makalede “yöndeşme” sözcüğü geçiyordu. İlk kez karşılaşıyordum bu sözcükle. Anlamını yaklaşık olarak kestirebilsem de tam ve doğru tanımını öğrenmek için TDK’nin bilgisunardaki Güncel Türkçe Sözlük’üne baktım. Orada yer verilmemişti bu sözcüğe. Öz Türkçe sözcüklere sıcak bakmadığını bildiğim bir kurumun sözlüğüne “yöndeşme”nin girmemiş olmasına çok da şaşırmadım. Daha sonra büyük bir umutla Dil Derneği’nin Türkçe Sözlük’üne göz attım. Aa, orada da yokmuş! Akademik ortamda kullanılan bir sözcüğün, Dil Derneği’nin sözlüğünde olmamasını doğrusu yadırgadım.
Demek ki bu kurumlar, değişik çevrelerdeki dilsel gelişmeleri izlemiyorlar. Öyle olmasaydı, bu güzel sözcüğü çoktan katmışlardı güncel sözlüklerine…
* * *
“Yön” sözcüğünden türetilen “yöndeşme”, eş yönde, aynı yönde karşılıklı ilerleme durumunu anlatıyor. Daha çok iletişim alanında kullanılan bir kavram. İletişim teknolojilerine ilişkin altyapıların bir araya gelmesi, medya içeriklerinin birbirine yakınlaşması ve sektörler arası geçişgenliğin kolaylaşması sürecini tanımlıyor. Ayrı konumlarda olmalarına karşın aynı amaca hizmet eden ya da aynı yöntemleri kullanan çok işlevli yapılardan söz ediyoruz. Belirli üretim araçlarına sahip firmaların aynı araçlarla başka sektörlerde de hizmet verebilmesi bu kavramla açıklanıyor. Sözgelimi temel işlevi ses iletmek olan cep telefonunun; işletim sistemi, kamera ve veri bağlantısı özelliklerine sahip olarak o sistemin özelliğini kendi yapısıyla bütünleştirmesi, “yöndeşme” sürecini oluşturuyor. Bunun gibi, gazete ve televizyon kanallarının işlevleri farklı olmasına karşın her ikisi de haberleşmeyi sağladığı için aralarında “yöndeşme” ilişkisi bulunuyor. Daha da somutlarsak şöyle diyebiliriz: Eskiden telefon yalnızca uzaktan konuşma aracı iken iletişim teknolojisinin olağanüstü gelişmesi sonucunda bugün aynı aygıtla birçok işi bir arada yapabiliyoruz. İşte “yöndeşme” dediğimiz teknolojik olay budur…
Bütün bu açıklamalardan sonra “yöndeşme”nin, Türkçe Sözlük’te hak ettiği yeri almasını bekliyoruz.
* * *
NEDEN “TRİYAJ ODASI”?
Yukarıdaki fotoğraf, İnegöl Devlet Hastanesi’nin Acil Servisi’nden. Levhadaki “Triyaj” sözcüğü bir okurumuzun dikkatini çekmiş. Biraz da öfkeli olarak soruyor:
“Bu levha neden Türkçe değil? Hastaneye her kesimden, her eğitim düzeyinden insan gidiyor. Herkesin anlayabilmesi için bu sözcüğün Türkçe karşılığı yazılsa daha iyi olmaz mı?”
“Triyaj”, Fransızca kökenli bir sözcük. “Seçme, ayırma, ayrıştırma, sıraya koyma, sınıflandırama, öncelik belirleme” gibi anlamları var. Ama nedense Türkçe Sözlük’te yer almamış. Oysa özellikle tıp literatüründe çok sık kullanılıyor. Sağlık kuruluşlarına giden okurlarımız hemen her hastanede görmüştür bu levhayı. Türkçe Sözlük’e girmediği için sözcüğün yazımında da birlik sağlanabilmiş değil. Kimi yerde “triaj” yazıyor, kimi yerde “triyaj”. Fransızca özgün yazılışı “triage” olduğuna göre Türkçe okunuşunun “triyaj” olması gerekir.
Vikipedi’ye göre “triyaj”, savaşta ve acil servislerde tıbbî müdahale önceliklerini belirleme sistemi anlamına geliyor. Bu öncelikler, hastanın yaşama şansı ve sağlık durumunun ivediliği dikkate alınarak belirlenir. Bu birimlerde çalışanlar, yoğun bakım üniteleri gibi sıkıntı çekilen yerlere öncelikle kimin yerleştirileceğine karar verir.
Sanıyorum çokanlamlı bir sözcük olduğu için sağlık kurumlarında Türkçe karşılıklarından biri yerine “triyaj” kavramı yeğleniyor. Ama tıp dilinde öyle çok yabancı sözcük var ki her birini Türkçeleştirmeye ömür yetmez!
* * *
Bu arada değinmeden geçmeyeyim: Bizim mesleğimizin de yabancısı olmadığı bir sözcüktür “triyaj”. Çünkü özellikle gazetelerin yazı işleri masalarında çok kullanılan bir jargondur. Ajanslardan sürekli akan haberleri konularına göre ayırıp sıraya koyma işine bu ad verildiğini bilir gazeteci arkadaşlarımız…
Yani sağlık kurumlarındaki “triyaj odası”nın işlevini görür gazetelerdeki “triyaj masası”…