• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Haziran 14, 2025
  • Yayın İlkeleri
  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
  • Güncel
  • Sağlık
  • Sağlık
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Demiri tavında dövme vakti: Ermenistan

      Demiri tavında dövme vakti: Ermenistan

      Özel kalem kriz dinlemiyor: Kamudan 201 milyon TL’lik özel harcama

      Özel kalem kriz dinlemiyor: Kamudan 201 milyon TL’lik özel harcama

      Burs, ücretsiz yemek, kişisel koç: Dindar nesil için el yükselttiler

      Burs, ücretsiz yemek, kişisel koç: Dindar nesil için el yükselttiler

      DEM Parti'den İBB gözaltınlarına tepki: Ucuz bir siyasi propaganda

      DEM Parti'den İBB gözaltınlarına tepki: Ucuz bir siyasi propaganda

    • Yaşam
      Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek hayatını kaybetti

      Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek hayatını kaybetti

      Biberin Sırrı Çözüldü: Acı mı Tatlı mı Olduğunu Anlamanın Kolay Yolu!

      Biberin Sırrı Çözüldü: Acı mı Tatlı mı Olduğunu Anlamanın Kolay Yolu!

      Beyaz leblebi yemenin şaşırtıcı faydaları! O sorunları yok ediyor

      Beyaz leblebi yemenin şaşırtıcı faydaları! O sorunları yok ediyor

      Marmaray’da halk dalaşı

      Marmaray’da halk dalaşı

    • Türkiye
      Queen Flowers’da baskı sürüyor: Emekçiler 3 aydır taviz vermiyor

      Queen Flowers’da baskı sürüyor: Emekçiler 3 aydır taviz vermiyor

      Kuyu tipi eziyet sürüyor

      Kuyu tipi eziyet sürüyor

      Helva kavurmak suç oldu

      Helva kavurmak suç oldu

      Kimseyi arkada bırakamayız

      Kimseyi arkada bırakamayız

    • Dünya
      Trump: İran'a anlaşma yapması için şans üstüne şans verdim, sonraki saldırılar daha da acımasız olacak; anlaşma yapmalılar

      Trump: İran'a anlaşma yapması için şans üstüne şans verdim, sonraki saldırılar daha da acımasız olacak; anlaşma yapmalılar

      ABD ve AB yolu açtı İsrail saldırdı: İsrail'in İran'a saldırısında komutanlar ve bilim insanları öldürülü

      ABD ve AB yolu açtı İsrail saldırdı: İsrail'in İran'a saldırısında komutanlar ve bilim insanları öldürülü

      Suriye'de cihatçı HTŞ yönetimi, halk plajlarında kadınların bikini ve mayo giymesini yasakladı

      Suriye'de cihatçı HTŞ yönetimi, halk plajlarında kadınların bikini ve mayo giymesini yasakladı

      Avusturya'da okulda silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var

      Avusturya'da okulda silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Kiracı tahliye dosyası patladı

      Kiracı tahliye dosyası patladı

      Kapitalizm insana, canlılara, doğaya zarar vermeden var olamaz…

      Kapitalizm insana, canlılara, doğaya zarar vermeden var olamaz…

      Demiri tavında dövme vakti: Ermenistan

      Demiri tavında dövme vakti: Ermenistan

      Helva kavurmak suç oldu

      Helva kavurmak suç oldu

    • Belgesel & Film
      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

    • Eylem & Etkinlik
      Üçüncü Dünya Savaşı

      Üçüncü Dünya Savaşı

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

    • Fotoğraf & Karikatür
      Metafor

      Metafor

      Günün karikatürü

      Günün karikatürü

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

      Uykusuz bu hafta kapağına TOKİ'yi taşıdı

      Uykusuz bu hafta kapağına TOKİ'yi taşıdı

    • Kitap & Dergi
      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitapların yalnızlığı

      Kitapların yalnızlığı

    • Müzik & Video
      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

Yoksulluğun Etiği

Temmuz 6, 2012 0 comments

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

İlk yazıda söz verdiğim üzere yoksulluk meselesinin ontolojik boyutunu yazdım. Malum ontoloji varlığın mahiyeti ve varoluş meselesini ele alan bir bakış açısıdır. Doğası gereği metafiziktir ve metafizik de ontoloji disiplini içinde bir kategoridir.

Latince de bizdeki pire uğruna yorgan yakmak deyimine benzeyen bir deyim vardır, banyo suyu ile birlikte bebeği atmak diye. Geleneksel din yorumu haklı ama yanlış anlaşılan bir boyutla her olguyu metafizik yanı ile alınca buna tepki olarak çıkan yeni mutezileci modernizimde metafiziği adeta din alanından sürgün edercesine hikmet içeren her konuyu akla uygun yorumlama adına metafizik içeren herşeye sembolizm yaftasını yapıştırıp aşkınlığı bir içkinliğe dönüştürmüş oldu. Böylece din dikey ruhtan yoksun kalarak irfanın verdiği yorumsal derinleşme, hikmet yönünün manevi ruhu kaybederek tamamı ile sosyolojik bir mahiyet kazanmış oldu. Hal böyle oluncada misal herhangi bir felsefe kitabı ilen Kur’an arasındaki farkı, ayrımı kaybetmek nerede ise özel bir çabayı gerektirir hale geldi. Böyle olunca da yoksulluğun hikmet yönü kayboldu ve İslam sosyalist dilin ya da aydınlanmacılığın olağanüstü cazibesi  sonucu bütünü ile sosyolojik bir şey oluverdi. Din sosyal çözümleme hadisesi olunda da yoksulluk zenginlik meselesinde en güçlü izah olan marksizm müslüman tefsirinde bir yöntem olarak yerini aldı. Böylece Mülk mala ve mal edinmede zenginliğe, zenginlik de doğrudan kapitalizme ve sömürüye işaret eden bir şey oluverdi. Zenginlik bir lutuf olmaktan çıkıp zenginler kapitalist drakulalara dönüştü.

Sömürüye Lanet

İşte ilk bölümde yoksulluk ve hikmet olgusuna ontolojik bir derinlik kazandırarak lutuf kavramındaki ontolojiye dikkat çekerek, yoksulluk ve zenginlik dikatomisini sol ilahiyat perspektifi ile yorumlama çabasında kendimce sığ bir boyut görerek, yoksulluk meselesini hikmet boyutu ile ele aldım. Bunu yaprken Şeriati’nin şirk dini içinde tanımladığı dinin güçlülerin lehine yorumlanması anlamına gelecek bir yorumun çıkacağını da biliyordum, ama unuttuğumuz metafiziği yeniden hatırlatmak ve Allah’ı sınırlandıran, onun mutlak iradesini sınırlı iradeye dönüştüren , kötülük sorunundaki gizemi yok sayan ve İlahi Adaleti eşitlik söylemine kurban eden modernist yorumlara yeğlediğimden bunu göze aldım.

Lâkin kendine Anarşist diyen, Kârun figürünün günümüzde Firavunlaştığını da söyleyen biri olarak benden sömürüyp onaylamam da beklenemezdi. ”eh yoksullarda yoksulluklarına dayansınlar canım, onlar bu dünyada yoksullara ama ahirette bunun ödülünü alarak cennete zenginden önce girecektir” diyen ve ortaya koyduğum ayetsel kanıtların da gösterdiği gibi yoksulluğa sabır ve İlahi lütuf boyutlarıyla bakan hikmet yorumunu kendi bencilliklerine gerekçe yapanlara da, “Evet kapitalizm Kârunizmdir” diyen, hikmet yorumu yaparken bile sermaye birikimine izin verilmediğini zenginlerin bencilliklerinin, ahlaksızlıklarının ilahi hiçbir dayanağı olmadığını, İslamın kapitalizme asla cevaz vermediğini söyleyen benim sömürgenlere meşruluk vermem söz konusu olamazdı. O yazı yatay boyutun sığlığı ile dini dinyevileştiren bakışa ontolojiyi, metafiziği, hikmeti hatırlatan ve asla taviz vermeyeceğim mutlak aşkınlığın safında yer alan dikey boyut içeren bir yazıydı.

Lâkin İslam ne İseviliğin Gnostisizminde olduğu gibi İrfani komünalizmi, ne de kapitalizmin mutlak maddiyatçılığını kabul etmeyen, sekülerliğin maddeciliği karşısında ruhani, İseviliğin ruhaniliği karşısında Rabbimizin dünyadan nasibini unutma diyen, nefsin hakkına cevaz veren bir din olduğundan salt bir yatay boyut eksik kalacaktır. İslam ontolojik bir din olduğu kadar pür etik bir dindir de. Ve yoksulluk meselesine etik boyutu ile bakarsanız  dayanışma Allah’ın emridir. Hiç kimse bundan kaçamaz. Klasik fıkıhın 7 büyük günah olarak saydıkları arasında namazı özürsüz kılmak varken, zekatı özürsüz vermemek olmaması Emevi Sünnetinin namaz ve zekar birlikteliğini yoksayan bir pagan ayin dinine dönüştüğünün net göstergesi değil midir. Düşünmezlermi  Allahın peygamberi bizzat kendinin vahyettiği kitaptaki bütünselliğe aykırı duracak. Böyle bir şey asla düşünülemez dahi. Ama hadisi Kur’an’ın önüne koyan zihin Kuran ve Sünnet diyalektiğini, bu diyalektik bütünselliği bozmakta ve haşa Peygambere adeta ilahlık atfetmektedir. Kur’an’a göre zekatı vermemekle namazı kılmamak arasında bir fark yoktur. Allah için ikisi de Cehenneme odun olmaktır. Ve Allah’a asi olmaktır. Kur’an’da Allahın yap dediği bir şeyi yapmamak Allah’a isyan etmektir. Buradan yola çıkarak zekat vermeyen bir Müslüman ne Müslimdir ne de daha ilerisi olan Mümindir. Allah zekatla ilgili  rakamsal bir ölçü koymadığı halde Sultanlara rahiplik yapan din adamları buna rakamsal ölçü koymuşlardır ki bu Allah’ın övdüğü cömertliğe  aykırı olduğu gibi cimricedir de. Ha bire övdükleri sahabelerden yaşarken Cennetle müjdelenenlerden olduğunu söyledikleri Hz. Ebubekirin-ki sahabenin zenginlerinden di-malının tümünü infak etmesi ve sonra da Halife iken geçimini sağlamak için işçilik yapması, sonradan ona maaş bağlanması olgusu da gösteriyor ki sahabenin ölçüsü kırkta bir cimriliği değildi. Kuran aslında ölçüyü de ortaya koyar. İnfak ve zekat kişinin geçimini kimseye muhtaç olmadan sürdürmesini sağlayacak olandan fazlası üzerinden veriliyor. Kişi muhtaç konuma düşmemek kaydı ile kalan malının tamamını zekat olarak verebilir hatta vermelidir de. Cömertlik Allah’ın en sevdiği davranıştır, ancak İslam bedevilikte olduğu gibi bunu bir cömertlik yarışına da dökmez ve dolayısyla tedbirsiz bir cömertliği de teşvik etmez. Kişi hayatını rahatça sürdürecek bir geçimliğe sahip olmalıdır. Bunun da ölçütünü peygamber koyar ki ölçüsü ücrettir, kişi evi, bineği, rahat hayat sürdürecek ev ahalisinin geçimini sağlayacak ölçüdür. Sünnet lafının dilinden düşürmeyen belam kılıklı hoca efendiler ne hikmetse ücretle ilgili sünnete hiçdeğinmez ya da bunun sarığın, ayakta bevletmenin filan gibi hayata hiç bir biçimde dokunmayan sünnet içinde arada kaynayan konumuna sokarlar.  Yani kişi bugünün üst orta sınıf diye tanımlanan ve geliri minumum beşbin TL’den yüksek kişiler konumunda değilse ona zekat düşmez. Zekat ancak geçim rahatlığından sonra başlar. (Bu arada bu ölçüler İslam da eşitlik olmadığının da ölçütü değil midir, Çünkü bir ücret tayini yapılıyor ise bir çalışan sınıf da olacaktır. Ticaretle ilgili kurallar, köle hukuku vb de İslamın basbayağı sınıflı bir toplum olduğunun kanıtı değil mi).

Hasılı evet anti- kapitalist müslümanlar haklıdır. Asgari ücret bir köleliktir. Ve bunun değişimi de zekata, infâka bağlıdır. Buraya kadar yardımlaşmanın hukuk boyutuna, bunun ilahi temellerine değinmiş oldum

Azizane Etik Ya Da Cömertliğin Estetiği

İmdi bu söylediklerimden sonra Yoksulluk ile ilgili etik nasıl işletilir ya da bununla ilgili nasıl bir etik tasavvur edilir. Burada  etik konusunda çağımızın iki büyük ismini Levinas ve Buberi azizce ahlak ekseninde ele alacağım. Bu etik kod ya da etik felsefesi bu yazıyı takip edecek infak felsefesi yazısına da bir altyapı teşkil edecek.

Etik iyi ve kötünün bilgisi olarak tanımlanabilir, Etik; doğruyla yanlışı, haklı ile haksızı,iyiyle kötüyü, adil ile adil olmayanı ayrıt etmek ve doğru,haklı,iyi ve adil olduğuna inandığımız şeyleri yapmaktır.

Azizane etik nedir. En kısa tanımla öteki yönelimlilktir. Yani ötekini kendinden dah yüce kabul etmek, onlar için kendinden bile vazgeçebilmektir. Azizler kendilerini bütünüyle diğerine adamaktır.

Martin Buber ve Emanuel Levinas’ın ötekini önceleyen ilişki modeli ego merkezli insan anlayışına, benciliğe  karşı verilen yanıttır. Bu noktada diyalog önem taşır. Öteki benim için kayıtsız koşulsuz sorumluluktur. Modernizmin ben odaklı kişi anlayışına karşılık bu iki yahudi düşünür sen odaklı ilişkiyi, diyalojiyi yani karşılıklığı ki Levinas’ta karşılıklılık bile yoktur. Ben baştan ayağa diğeri kesilmişimdir. Martin Buber sosyalist düşüncelere sahip bir yahudi düşünürdür. Ama yahudi anarşist olarak yahudiliğini de göz ardı etmez. Bu anlamda kendi varoluşçu anarşist etik anlayışının temelinde özneler arası bir ilişki düzlemi hakimdir. Ona göre insan benliğinin en içteki gelişimi, pek çoklarının zannettiği gibi, kendimizle kurduğumuz ilişkiyle olmaz. öteki tarafından mevcut kılınmakla ve onun tarafından mevcut kılındığımızı bilmekle olur.Yani ben bir başkasına muhtacımdır. Kendimi bir varlık olarak tamamlayabilmem için öteki gereklidir.İnsan dünyada tek başına yaşayan bir ben değildir, varolmak, insan olarak varlık kazanabilmek için öteki gereklidir.Martin Buber insanı “söz duyan varlık”, diyaloga açık varlık olarak tanımlıyordu… Daha ileri giderek, diyaloga açıklığın insanın varoluşunu karakterize ettiğini öne sürüyordu. Buber, toplumsal hayatı diyalojik ilişkilerin mümkün kıldığında ısrar ediyordu… Varoluşun kaynağı iç yaşantıda değil, özneler arası ilişkideydi,  Diyalog fırsat düştükçe gerçekleşen bir konuşma değil. Ruhani tezahürüdür. Ben ve Sen’in karşılaşması bir inayet, bir lütuftur. Buber’e göre insan varoluşunun özü ilişkidir. Ben ancak, Sen ile kurduğu ilişkiyle sayesinde varolabilir.

 

Levinas’da da böyle bir ilişki biçiminden söz edilebilir ama ben sen arasındaki bir ilişkiden farklı olarak Levinas’da ilişki asimetrikitir. Öteki bana üstündür, beni borçlandırandır ve ben onun davetine koşulsuz olarak icabet etmek zorundayımdır. Bir anlamda öteki benimle olan diyalogundan, ya da bana ürettiği faydadan dolayı değerli değildir, öteki öteki olarak değerlidir yani onun değeri bir içsel değer niteliği taşır.

Bunun İslam inancındaki karşılığı ise isardır. İsar öteki için varolan peygamberane, azizane bir ilişki biçimidir. Modern atomculktaki gibi birey adı verilen monadlar yoktur. İnsanlar arası ilişki de öncelik diğeri olmasına karşılık bu ilişki bir ebru gibi sızmalara, geçirgenliklere elverişlidir.

Hz. Peygamber, fedakâr, cömert, başkalarını kendine tercih eden, samimi insanlardan oluşan erdemli bir toplum oluşturmayı amaçlamıştır. Onun hedefi,iyi huylarla bezenmiş, kötü huylardan arınmış erdemli bir birey modeli/insan-ı kâmil örneğini oluşturmaktır. Başkasını düşünmeyen ve başkasıyla ilgilenmeyen bir bireycilik anlayışının dinde yeri yoktur. İnsanlar arasındaki ilişkilerin/dostlukların sağlam olması aradaki güven, vefa, samimiyet, hoşgörü ve fedakârlık gibi duyguların var olmasıyla doğru orantılıdır. İşte yoksul karşısındaki temel ilişki önce sen buyur diyen kendinden vazgeçen, onun haklarını üstün tutan bir ilişkidir ki bu hayırseverliğin ötesine geçmektir. Hayırseverlik beklentiye dayanan ve karşılıklığı merkeze alan bir ilişkidir. Oysa Isar hiçbir şey beklemeden veren, elindekini paylaşan kişidir. İsar imani bir tavır içerir, çünkü kişi Allaha teslim olmuş biri olarak rız endişesini geride bıraktığından dahası kendisinin bir kul olarak hiç olduğunu bildiğinden dolaysıyla malın da mülkün de kendisine ait olmadığını bunların sahibi değil emanetçisi olduğunu bildiğinden sadece verir. Yoksulu gözetmenin ötesinde yoksulu kendinden daha önemli görür.

Bugün bu tavır yerine atomcu bir benlik ahlakı ile bakıyoruz zekatı vermeyi bile hesaba kitaba bağlayarak vermemek için bin türlü bahaneye sığınıyoruz. Çünkü Ahret inancı, Allah korkusu gibi değerler yerini daha çok elde edebilmeye bıraktı. Bu halimizle hepimiz birer müşrik olduk. Para bizim putumuz oldu. Bunu aşmak için belki de yeniden iman etmek, Allaha güvenen bir tavır içinde her tür endişe ve kaygıdan azade olmak gerek.

Not: Bu yazı,  ilk yazımla paraya kulluk edenlere yol açabileceğim kaygısı taşıyanlar için yazıldı. Onlar olmasa en ufak bir açıklama yazmazdım çünkü modernistlerin ve sol ilahiyatçıların beni taşlamaları beni zerre etkilemez. Ben Soldan gelen biri olarak sol karşısında aşırı doyguınum. Ekolojist tavırlı bir müslim anarşisti olarak dinlerini modenizmin cazibesinde kurban edenlere neyi unuttuklarını hatırlatmaya devam edeceğim. İnadına ontoloji, inadına metafizik.

 

Yorumunuzu bırakın


ZAMAN AKIŞI

Haz 13 14:31
Ekonomi

Merkez Bankası’ndan Çin’le kritik adım: O anlaşma yenilendi!

Haz 13 14:26
Kültür & Sanat

‘Aklın Manzaraları’ İstanbul Modern’de

Haz 13 13:04
Gündem

Trump: İran’a anlaşma yapması için şans üstüne şans verdim, sonraki saldırılar daha da acımasız olacak; anlaşma yapmalılar

Haz 13 12:22
Gündem

ABD ve AB yolu açtı İsrail saldırdı: İsrail’in İran’a saldırısında komutanlar ve bilim insanları öldürülü

Haz 13 12:15
Arkasayfa

Kiracı tahliye dosyası patladı

Haz 13 12:06
Emek

Sanayinin çarkları Şimşek’le sıkıştı

Haz 13 12:00
Eğitim

Queen Flowers’da baskı sürüyor: Emekçiler 3 aydır taviz vermiyor

Haz 13 11:35
Arkasayfa

Kapitalizm insana, canlılara, doğaya zarar vermeden var olamaz…

Haz 13 09:39
Gündem

Kuyu tipi eziyet sürüyor

Haz 12 10:53
Arkasayfa

Demiri tavında dövme vakti: Ermenistan

Haz 12 10:50
Kültür & Sanat

Şarkılar türküler Can Atalay için

Haz 12 10:17
Ekonomi

Nisanda sanayi üretiminde korkutan düşüş

Haz 12 10:14
Ekonomi

Zirai don kuru kayısıyı sert vurdu

Haz 12 10:09
Gündem

Suriye’de cihatçı HTŞ yönetimi, halk plajlarında kadınların bikini ve mayo giymesini yasakladı

Haz 12 09:45
Eğitim

Helva kavurmak suç oldu

Haz 12 09:40
Arkasayfa

Kimseyi arkada bırakamayız

Haz 11 14:05
Ekonomi

5 yıllık tazminatla ev alınıyordu şimdi böyle bir şey mümkün mü?

Haz 11 13:33
Sağlık

Bakanlık ‘sahte bal’ markasını ifşa etti: İçinden hile çıktı!

Haz 11 13:21
Ekonomi

İPA: İstanbul halkının gündemi ekonomi, İmamoğlu ve deprem

Haz 11 11:05
Emek

İSİG: Mayıs ayında en az 177 işçi öldü

Haz 11 10:23
Ekonomi

Asgari ücretli ve emekliye ne kadar zam verilecek! Ünlü ekonomist konuşulan rakamı açıkladı

Haz 11 09:50
Emek

İşçi düşmanı ülkeler liginin gediklisi: Ülkede işçi hakları tehdit altında

Haz 11 09:48
Arkasayfa

Özel kalem kriz dinlemiyor: Kamudan 201 milyon TL’lik özel harcama

Haz 11 09:42
Arkasayfa

Sanki iyilik, tası tarağı toplayıp gitti

Haz 10 14:11
Gündem

Avusturya’da okulda silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var

Haz 10 13:58
Ekonomi

Edirne’de baklavalar tezgahta kaldı: ‘Kampanya yaptık, yine de alamadılar’

Haz 10 13:49
Ekonomi

Temmuz ayında sıfır zam tehlikesi: 2.5 milyon emekli etkilenecek!

Haz 10 11:48
Gündem

Oğlunun paylaşımı gündem olmuştu… İpek Atayman’dan Adalet Bakanı’na çağrı: ‘Bu işkenceye son verin’

Haz 10 11:30
Arkasayfa

Burs, ücretsiz yemek, kişisel koç: Dindar nesil için el yükselttiler

Haz 10 10:04
Gündem

Türkiye sınırından Kobane’deki çiftçilere ateş açıldı