Yaşlı nüfus giderek artıyor ancak yeterli sayıda huzurevi yok. Ev kiralarını bile karşılamakta zorlanan yaşlılar, özel huzurevlerinin yanına yaklaşamıyor. Bakanlığa bağlı huzurevleri de son yapılan zamlarla yurttaşları zorluyor.
Berkay Sağol
Ülke nüfusun yaklaşık 9 milyonu yani yüzde 10’u 65 yaş ve üzeri. Ancak huzurevleri sayısı yetersiz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı 168 huzurevinde 14 bin 712 yaşlıya hizmet veriliyor. 267 özel huzurevinde de hizmet alan yaşlı sayısı da 13 bin 30’a ulaştı. Bu huzurevlerinde toplam 29 bin yaşlı kalıyor. Bilim insanları, Türkiye’nin dünyada en hızlı yaşlanan ikinci nüfus olduğuna ve 2050 yılında her dört kişiden birinin yaşlı olacağına dikkat çekerek ‘‘Ülkede yaşlılara huzur da yok, huzurevi de. Devlet ne yazık ki buralardan elini çekmiş durumda’’ dedi.
Rakamlar huzurevlerinde kalan yaşlı sayısının ve başvuru sayısının giderek arttığını gösteriyor. Sadece 2023 yılında huzurevi ile huzurevi yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerine başvuru yapanların sayısı 19 bin 670’yi bulduğu açıklandı.
EMEKLİ MAAŞI YETMİYOR
Özel huzurevlerinin fiyatları cep yakarken, Bakanlığı bağlı huzurevlerine de geçtiğimiz günlerde fahiş bir zam yapıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı devlete ait huzurevlerinde üç kişilik bir odanın fiyatı 2 bin 260 TL’den 7 bin 276 TL’ye çıkarıldı. Gelen tepkiler üzerine bu fiyat 4 bin 500 TL’ye düşürüldü. İki kişilik oda ise 3 bin 110 TL’den 9 bin 330 TL’ye yükseltildi ancak tepkiler sonrası 5 bin 280 TL’ye indirildi. Tek kişilik oda ise 3 bin 550 TL’den 10 bin 650 TL’ye yükseltildi ve tepkilerden sonra 9 bin 940 TL olarak belirlendi. Özel huzurevlerinde konaklamanın maliyeti 22 bin liradan 66 bin liraya kadar değişiklik gösteriyor.
Yaşlılar için özel rehabilitasyon merkezleri ve huzurevlerinin yetersiz kaldığını söyleyen Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Mehmet Sıddık Akın, “Türkiye’deki ailelerin sosyokültürel metropoller dışındaki illerde insanlar yaşlıları huzurevlerine bırakmıyor ama metropol kentlerde insanlar yaşam mücadelesi veriyor ve ebeveynlerine bakma durumu olmayabiliyor. En düşük emekli maaşı 12 bin 500 TL’ye çıkarıldı ve insanlar huzurevlerine artık ekonomik sebeplerle başvuruyor. Türkiye’de yeterli sayıda huzurevi bulunmuyor’’ değerlendirmesini yaptı.
DEVLET ELİNİ ÇEKTİ
Devletin bu alandan elini çektiğini söyleyen Akın, şöyle devam etti: ‘‘Yeni huzurevleri açılması, personel istihdamı ve insanca yaşam koşullarının sağlanması konusunda devlet şu anda buralardan elini çekmiş durumda. Emeklilerin insanca yaşam standartlarının sağlanması gerekiyor. Devlet bu ekonomik koşullarda insanca yaşam standartlarını sağlamalı. Başvuruların birçoğu geçinememekten dolayı yapılıyor ve eşler bile beraber başvuruyor. Sağlık problemleri olmayan geçinebilecekleri kadar bir emekli maaşı bağlanması gerekiyor. Yaşlılar sosyal yaşamdan koparılmamalı.”
ÖZEL MERKEZ DAHA FAZLA
Bakanlık ve özele bağlı huzurevi yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezi ile buralarda kalan yaşlı sayısı:
Ankara: 10 huzurevinde bin 563 yaşlı kalıyor.
• 37 özel huzurevinde 2 bin 110 yaşlı bulunuyor.
İstanbul: 10 huzurevinde bin 853 yaşlı kalıyor.
• 108 özel huzurevinde 5 bin 371 yaşlı barınıyor.
İzmir: 8 huzurevinde bin 546 yaşlı bireye hizmet sunuluyor.
• 56 özel huzurevinde 2 bin 418 yaşlı kalıyor.
∗∗∗
ARTIŞ, BAKIM KRİZİNİ TETİKLİYOR
Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan, Türkiye’nin yaşlılık krizi sosyal bakım sigortasının artık zorunluluk olduğunu söyledi. Tufan, özetle şunları söyledi:
‘‘Türkiye’de yaşlı nüfus hızla artıyor ve bu artış büyük bir bakım krizini tetiklediğini gösteriyor. Yaşlı nüfusun ihtiyaçlarına yönelik hizmet veren bakımevi sayısı artsa da, bu kurumlar hâlâ yetersiz kalıyor. Özellikle büyük şehirlerde yoğunlaşan bu hizmetler, kırsal bölgelerde yaşayan bakıma muhtaç yaşlılara ulaşmıyor. Ayrıca bakımevi fiyatlarının yüksekliği, bu hizmetlerden faydalanmayı birçok yaşlı ve ailesi için neredeyse imkânsız hale getiriyor. Bakımevi hizmetlerinin yetersizliği, hem nitelik hem de nicelik açısından ciddi bir sorun oluşturuyor. Bakım ihtiyacı olan yaşlılar için devletin sunduğu ‘bakım aylığı’ da ne yazık ki sorunu çözmekten uzak. Türkiye, hızla yaşlanan nüfusu ve artan bakım ihtiyacı nedeniyle yeni bir sosyal politika reformuna ihtiyaç duyuyor: Sosyal bakım sigortası! Türkiye’nin sosyal bakım sigortası sistemine geçmesi, yaşlı bakımının sürdürülebilirliği için hayati öneme sahip. Mevcut bakım aylığı sisteminin yetersiz kaldığı ortadayken, kapsamlı bir sosyal bakım sigortası sistemi kaçınılmaz bir gerekliliktir. Türkiye, yaşlanan nüfusunu göz önünde bulundurarak sosyal bakım sigortası sistemini hayata geçirmelidir. Bu, hem yaşlıların hem de ailelerinin yaşam kalitesini artıracak, Türkiye’yi gelecekte yaşanacak daha büyük bir bakım krizinden koruyacaktır.”