Büyükelçi Apakan, BM Güvenlik Konseyi’nde düzenlenen Ortadoğu konulu toplantıda Türkiye adına yaptığı konuşmada, İsrail ve Filistin arasındaki doğrudan görüşmelerin Yahudi yerleşimleriyle ilgili moratoryumun sona ermesinin ardından sıkıntıya girdiğini söyledi.
Türkiye’nin yine de doğrudan görüşmelerin ”kurtarılabileceğine” inandığını ifade eden Apakan, ”Bu kapsamda Türkiye, Filistin tarafının süreçten tamamen çekilmeme kararından memnuniyet duymaktadır” dedi.
İsrail’in öncelikle Doğu Kudüs’tekiler dahil tüm Yahudi yerleşim faaliyetlerini derhal dondurması gerektiğini ifade eden Apakan, doğrudan görüşmelere destek sağlamak ve nihai olarak iki devletli çözümün gerçekleştirilmesi için işgal altındaki Filistinlilerin şartlarının iyileştirilmesi, topraklarından daha fazla yararlanabilmeleri ve Filistin otoritesinin devlet kurma faaliyetlerini sürdürebilmesi için elverişli şartlar oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Gazze’deki insani durumun ciddiyetini koruduğunu bildiren Apakan, İsrail’in uyguladığı yasa dışı ve insaniyet dışı abluka nedeniyle Gazze’de devam eden insani trajediden doğrudan sorumlu olduğunu vurguladı.
Apakan, bu kapsamda Gazze’deki acımasız hayattan örnek de vererek, yeniden yapı malzemesi elde etmek amacıyla yıkık binalardan moloz toplayan çocuklara ve gençlere İsrail tarafından ateş açıldığını belirtti.
Türkiye’nin Filistinli grupların kendi aralarındaki görüşmelerde son dönemde kaydettikleri ilerlemeden memnuniyet duyduğunu ifade eden Apakan, bu gruplar arasındaki görüş farklılıklarının aşılarak birlik sağlanması gerektiğini, Filistin halkının tüm grupları içine alan ve barış sürecine tam destek veren tek liderliğe ihtiyacı olduğunu ve bunu hak ettiğini söyledi.
Apakan, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastına ilişkin kurulan özel mahkemeyle ilgili olarak, mahkemenin bağımsız olduğunu, çalışmalarının siyasileştirilmemesi gerektiğini ifade etti.
MAVİ MARMARA SORUŞTURMASI
İsrail’in 31 Mayısta Gazze’ye yardım götüren gemilerden Mavi Marmara’ya yaptığı saldırıda 9 Türkün ölümüyle ilgili olarak BM Genel Sekreteri tarafından kurulan BM Soruşturma Komisyonu’nun çalışmalarını sürdürdüğünü ve Türkiye’den aldığı ara raporun ardından kendisinin de ilk ara raporunu hazırladığını hatırlatan Apakan, ”Komisyon, soruşturmasını devam ettirmek üzere İsrail’den de benzer rapor beklemektedir” dedi.
Mavi Marmara saldırısını soruşturan Cenevre’deki BM İnsan Hakları Konseyi’nin gerçekleri araştırma komisyonunun hazırladığı raporu 29 Eylülde onayladığını hatırlatan Apakan, raporda İsrail birliğince bir dizi insan hakları hukuku, insancıl hukuk ve uluslararası hukuk ihlali yapıldığının sonuca bağlandığını bildirdi.
Apakan, bu kapsamda Türkiye’nin, BM Soruşturma Komisyonu’nun çalışmasını desteklemeye devam ettiğini, uluslararası sularda sivillere trajik şekilde güç kullanılan bu olayla ilgili tüm gerçeklerin ve şartların komisyon tarafından bir an önce ortaya çıkarılmasını beklediğini sözlerine ekledi.
