Semra Kardeşoğlu
1 Mayıs uzun bir aradan sonra ilk kez Kadıköy’de kutlandı. İstanbul’un dört bir yanından binlerce kişi ulaşım yasaklarını aşmayı başararak toplanma noktalarına ulaşabildi.
Bu yıl 1 Mayıs’a oldukça ağır bir iklimde gidildi. Gazeteciden avukata, belediye başkanından şehir plancısına, menajerden yapımcısına sayısız kişinin tutuklu olduğu, çok sayıda kişinin ise ev hapsinde tutulduğu bir iklim bu. Bir yanıyla çok ağır bir iklim olsa da öte yandan ezilmişlerin, haksızlığa hukuksuzluğa uğramışların taleplerini daha yüksek sesle dile getirdikleri, daha özgüvenli bir iklim.
Meydana Haydarpaşa Numune Hastanesi üzerinden yürüyeceklerin bulunduğu bölgeye geldim. Cadde saat 10.30’da dolmuştu. Cıvıl cıvıl bir bayram sabahı. İlk gözüme çarpan Sinesen ve Oyuncular Sendikası dövizleri taşıyan grup oluyor. Renkli şapkalar, peruklar başlarında. Tanıdık oyuncular var aralarında. ‘’Perde kapanır mücadele kazanır’’ yazıyor bir dövizde. Bir başkasında ‘’Güvencesiz sette performans olmaz’’ yazıyor. Ünlü palyaço her yıl olduğu gibi bu kez de alanda ‘’Adalet ekmekçisi’’ yazılı döviz taşıyor.
İŞÇİ TULUMU GİYMİŞ İMAMOĞLU
Büyük pankartlardan biri en ilgi çekeni. Üzerinde mavi işçi tulumu, bileğindeki zinciri koparan bir Ekrem İmamoğlu pankartı. Beyaz gömleğini dirseğiyle bileği arasında bir noktaya dek kıvırmasına alışık olduğumuz İmamoğlu bu kez mavi gömlek ve tulumla karşımızda. Kollar bu kez dirsekle omuz arası bir noktaya dek sıvanmış. Kurtuluş Yok Tek Başına yazıyor pankartta.
PANKARTLAR KADINLARA EMANET
Son yıllardakinden farklı olarak kadın ve gençlerin yoğunluğu göze çarpıyor. Kadınların yoğun olduğu kortejlerden biri DİSK Birleşik Metal İş Sendikası’na bağlı Smart Güneş işçileri. Pankartlarını gurur ve kararlılıkla taşıyorlar. Metal işçileri geçen yıla damga vuran direnişlerde yer aldılar. Bu örgütlülük alana da yansımış. Copreci Beyaz Eşya İşçilerini pankartı da kadınlara emanet. Mor yelekleriyle kadınlar ‘Hür doğdum hür yaşarım’ parçası eşliğinde dans ediyor. ‘’Kadına yönelik şiddete, cinsel tacize, mobbinge sessiz kalma döviziyle kadınların en önemli talebi dile getiriyorlar.
Şenlik havasındaki ortam şiddetli bir yağmurla bölünüyor. Fakat ıslanmak çok da umurlarında değil. SOL Parti kortejindeki gençler, ıslanan dövizleri korumaya çalışıyor. Flamalar, bayraklar ıslansa da sorun edilmiyor.
KAMPÜSLERDEN KADIKÖY’E
Bu yıl İTÜ, İÜ, Boğaziçi, Yıldız, GSÜ’den gelen çok sayıda genç var. Beyazıt’ta barikatı yıktıklarından bu yana 2000 sonrası doğmuş gençlerin cıvıl cıvıl umut veren hali girdikleri her ortama bulaşıyor.
Meydana giderken yağmur hızını artırıyor. Taşınan bir pankart dev bir şemsiyeye dönüşüyor. Yaşasın 1 Mayıs yazan pankartın altında İTÜ’lü bir genç, bir metal işçisi, orta yaşlı bir kadın, 70’ine dayanmış bir öğretmen şemsiyenin altında alana böyle giriyorlar. Bu büyük şemsiyenin altında buluşanlar üzerlerine yağan zam, işsizlik, ucuz ölüm, haksızlık, hukuksuzluktan da korunabilir mi? Yan yana durduğunda neler başarıldığını biliyoruz. Kimsenin gemisi yok burada. Ama bu filizkıran fırtınasına nasıl yürüneceğini biliyor herkes. Alana, ıslak ve üşüyor olsalar da kararlılıkla giriyorlar: Yaşasın 1 Mayıs diyerek.