“Utanç dolu teklife el kaldırmayın!”

AKP iktidarının kendi zihniyetinde öğretmen yetiştirme modeli olan ve eğitimcilerin “öğretmenlik kariyer değil, bir ihtisas mesleğidir” gerekçesiyle karşı çıktığı Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) teklifi bugün Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek.

İkisi yürürlük maddesi olmak üzere toplamda 39 maddeden oluşan teklifle birlikte öğretmenlerin önündeki engellerin artırılacak. Teklife göre, eğitim fakültelerindeki eğitimi “yetersiz” görülürken öğretmen olmak için eğitim fakültesi diploması ve KPSS puanı yeterli olmayacak. Buna göre kurulacak olan Milli Eğitim Akademisi’nde eğitim alacak olan öğretmenlerden “başarılı olanların” ancak sözleşmeli öğretmen olarak atanabileceği, ancak üç yıl sonra ise “uygun bulananların” kadroya alınabileceği kaydediliyor.

Aynı zamanda müfettişler tarafından “yetersiz” bulanan kadrolu öğretmenler ve okul yöneticileri de akademide eğitime alınacak. Eğitimde başarısız olan öğretmenlerse başka kadrolara atanacak. Ayrıca, teklifte öğretmen istihdamında ayrımcılığa yol açacağı ifade edilen “öğretmenlikte kariyer basamakları” uygulaması bulunurken öğretmenlik mesleği “öğretmen-uzman öğretmen ve başöğretmen” olarak üçe ayrılıyor. Teklife karşı Eğitim Sen bugün saat 14.00’da Ankara’da bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Meclis’e, Eğitim İş ise saat 11.00’de Meclis’ten Ulus’ta bulunan Birinci Meclis’e yürüyüş gerçekleştirecek.

AMAÇ BİATÇI EĞİTİMCİ

ÖMK teklifine karşı 6 gündür oturma eylemine devam ettiklerini anımsatan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, ÖMK’nin öğretmenlik meslek kanunu olmadığını söyledi. Irmak, teklifin eğitimcilerin ekonomik sorunlarına, özlük ve demokratik haklarında yaşanan sorunlara, liyakat taleplerini ve şiddete karşı bir çözüm sunmadığını söyledi. “Mevcut meslek kanunu önümüzdeki süreçte öğretmenleri birçok sorunla karşı karşıya bırakacak” diye konuşan Irmak, “Eğitim fakülteleri ortadan kalkacak ve Milli Eğitim Akademisi ile öğretmen adayları için ciddi bir mağduriyet yaratılacak. Akademide alacakları eğitim başlıklarından birisi ‘Maneviyatı öğrenmek ve öğretmek’. Bir kadrolaşma hareketi oluşturulacak, böylelikle Cumhur İttifakı’na yakın olmayan öğretmenleri ayıklamaya tutacak. Öğretmenlik mesleği icra edilirken başarılı/başarısız öğretmen olarak ayırt edilecek ve akademiye alınacak. Bu eğitimciler üzerinde mobbing oluşturacak. Eğitimciler mobbinge, baskıya uğramasın diye iktidar yanlısı yerlerde sendikalarda konumlanmaya başlayacakları için muhalif sendikaların altı oyulmaya çalışacaklar” dedi.

Amacın biatçı, otoriteye sadık eğitimci yetiştirmek olduğunu söyleyen Irmak, “Biatçı eğitimci, olumlu bir model olarak öğrencinin önünde durmayacak. Sadece öğretmenlere değil toplumu olumsuz etkileyecek bir kanun düzenlemesi” ifadelerini kullandı.

Irmak, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in, ÖMK teklifinin hazırlandığı sırada yalnızca iktidara yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir-Sen’le görüşüldüğüne ilişkin itirafını anımsattı. Irmak son olarak şunları söyledi: “Kanun hazırlanırken iktidara yakın sendikanın ve Saray’ın içerisindeki eğitim kurumunun içeride olduğunu biliyoruz. Bu eğitim kurumunun içerisinde tarikat cemaat ağlarının olduğunu da biliyoruz. Hazırlanışı demokratik olmayan bir kanunun içeriğinin de demokratik olduğunu bekleyemeyiz.”

HAKLAR GASBEDİLECEK

ÖMK teklifinin öğretmenlik mesleğini tasfiye etme kanunu olduğunu Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, kanunda yalnızca öğretmenin adının olduğu, taleplerinin yok sayıldığına dikkat çekti. Özbay, “Cumhuriyet tarihi boyunca cumhuriyetçi, halkçı, aydın öğretmenleri tasfiye etmek ve kontrol etmek için kendilerine yasal bir zemin yaratmak için hazırlanmıştır. Teklif usul ve esas açısından sorunludur çünkü sürecin asıl muhatapları dikkat dikkate alınmamıştır. Yasama yetkisi vekillerin sorumluluk alanıyken vekiller tarafından hazırlanmamış ve Bakanın da itiraf ettiği gibi Bakanlık koridorlarında hazırlanmıştır, bu da Anayasa’ya, Meclis’in ruhuna aykırıdır” dedi.

“Vekillere bu utanca el kaldırmama çağrısı yapıyoruz” diye konuşan Özbay, “Öğretmenlerin gerçek taleplerini yok sayan, mevcut haklarını gasbeden mesleği tasfiye kanununa el kaldırırsanız Meclis’in bir ruhu, el kaldıran vekillerin iradesinin olmadığını ilan edersiniz. Burada yalnızca öğretmenlik mesleği değil, Cumhuriyet devrimleri de tasfiye edilmek isteniyor. Yapılmak istenen AKP’nin kendi memurunu yaratmaktır. Öğretmenlik artık ülkede diploması yok sayılan bir meslek haline getirilmek istenmektedir’’ ifadelerini kullandı.

∗∗∗

EĞİTİM BİR-SEN İTİRAFI

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ÖMK teklifinin hazırlandığı sırada yalnızca iktidara yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir-Sen’le görüşüldüğünü itiraf etti. 4 Temmuz’da komisyonda düzenlenen görüşmede, Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı ile Özer arasındaki diyalog dikkat çekti. Çakırcı, kendisine ek süre verilmemesinin haksızlık olduğunu söyledi. Özer, Eğitim Bir-Sen’in görüşünün sorulduğunu şu sözlerle itiraf etti: ‘‘Hak ile haksızlığa girersek başka şeylere gider, tamam mı, buna girmeyelim yani. Niye o zaman diğer sendikalar süreçlerde dahil edilmedi?’’ Çakırcı’nın reddetmesi üzerine Özer, ‘‘Kayıtlara geçsin o zaman Eğitim Bir-Sen bu süreçlere dahil edilmemiş’’ dedi.