Dünya Küresel Mutluluk raporunda bu yıl da başı Finlandiya çekti. 2019’da 79’uncu sırada bulunan Türkiye, bir önceki rapora göre iki sıra daha da gerileyerek 136 ülke arasında 106’ncılığa düştü. Raporda Türkiye’de siyasi baskıların arttığı vurgulandı.
Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında Finlandiya yine başı çekti. 10 yıldır yayımlanan Küresel Mutluluk raporunda Finlandiya üst üste altıncı kez birinci olurken, Türkiye 137 ülke arasında 106’ncı sıraya geriledi.
BM kararıyla ilan edilen 20 Mart Dünya Mutluluk Günü vesilesiyle hazırlanan raporda bireylerin kendi hayatlarıyla ilgili memnuniyet derecesi, yardımlaşma, sosyal destek, hayırseverlik, sağlıklı yaşam süresi, kendi kararlarını alabilme özgürlüğü, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH), yolsuzluk, siyasi yönetimin sağladığı özgürlük ortamı, hükümetin işlerliği gibi parametreler ele alındı.
2000-2022 yıllarını kapsayan araştırmada koronavirüs pandemisinin bireylerin mutluluğu üzerine etkileri de mercek altına alındı. Araştırmacılar, insanların mutluluk algısında pandemiye rağmen önemli bir değişiklik olmadığını, küresel ortalamaların pandemi öncesi 2017-2019 dönemine göre düşüş göstermediğini ortaya koydu.
Kamuoyu araştırmaları enstitüsü Gallup’ın anket sonuçlarına dayanan rapora göre Finlandiya’yı Danimarka, İzlanda, İsrail, Hollanda, İsveç, Norveç, İsviçre, Lüksemburg ve Yeni Zelanda izledi. Almanya bir önceki rapora göre iki sıra gerileyerek 16’ncı sırada yer aldı.
2019’DAN SONRA HIZLI GERİLEME
DW Türkçe’nin aktardığına göre, Türkiye’nin mutluluk sıralamasındaki hızlı gerileyişi bu yılki raporda da devam etti. 2019’da 79’uncu sıradayken 2020’de 93’üncü ve 2021’de 104’üncü sıraya gerileyen Türkiye, son raporda 106’ncı sırada yer aldı. Sıralamada, Türkiye’ye dair 2022 verilerinin henüz elde edilemediği, değerlendirmenin 2020 ve 2021 yıllarındaki anket sonuçları üzerinden yapıldığına da işaret edildi. 137 ülkenin yer aldığı bu yılki sıralamada Afganistan ise dünyanın en mutsuz ülkesi oldu. Afganistan’ı Lübnan ve Sierra Leone izledi.
Bireylerin mutluluk algısında etkili etkenler arasında devletin işlerliği de ele alındı. Devletin mali kapasitesi, hizmet sağlama kapasitesi ve hukukun üstünlüğünün yanı sıra ilgili ülkenin bir savaş ya da silahlı çatışma halinde olup olmadığı ya da ülkede baskıcı bir ortam bulunup bulunmadığı da rol oynadı.
BASKICI SİYASİ EĞİLİMLERE İŞARET EDİLDİ
Devletlerin baskıcı uygulamalarına ayrılan bölümde Türkiye’nin adı Brezilya, Filipinler, Rusya, Tayland ve Venezuela ile birlikte anıldı ve bu ülkelerde siyasi baskının arttığı belirtildi. Devletlerin baskıcı uygulamalara başvurması eğiliminin dünya çapında 2006’dan itibaren yine yükselişe geçtiğine işaret edilen raporda, ülkelerin yüzde 10’unda muhalefeti tasfiye çabalarının görüldüğü, bunun da demokrasiyi zayıflattığı kaydedildi. (Kaynak)