TÜİK’in açıkladığı son verilere göre Türkiye’nin en düşük gelire sahip illeri Van, Muş, Bitlis ve Hakkari olarak sıralandı. Okur-yazar olmayanların yüzde 25,4’ünün yoksul olduğu görüldü.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bugün 2023 Gelir Dağılımı İstatistikleri ile Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri raporlarını yayınladı.
Gelir Dağılımı İstatistikleri’ne göre, Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2023 yılında 90 bin 116 TL iken, gelirin en yüksek olduğu bölge 124 bin 723 TL ile İstanbul bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 115 bin 758 TL ile Ankara bölgesi ve 107 bin 583 TL ile Tekirdağ, Edirne, Kırklareli bölgesi izledi.
En düşük yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri ise 41 bin 385 TL ile Van, Muş, Bitlis, Hakkari bölgesinde gerçekleşti.
şdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre sıralı yüzde 10’luk gelir grupları itibarıyla fertlerin bir önceki yıla göre yüzdelik geçişleri incelendiğinde; bir önceki yılda birinci yüzde 10’luk grupta olan fertlerin 2023 yılında yüzde 52,1’inin, son yüzde 10’luk grupta olan fertlerin ise yüzde 67,3’ünün gelir grubu değişmedi. Ayrıca 2022 yılında birinci yüzde 10’luk grupta olan fertlerin yüzde 26,4’ünün 2023 yılında gelir grubu birden fazla yükseldi. Son yüzde 10’luk grupta olan fertlerin ise yüzde 12,1’inin gelir grubu birden fazla düştü.
GÖRELİ YOKSULLUK YÜZDE 13,5
Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri’ne göreyse, ortalama göreli (Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılmaktadır) yoksulluk oranı yüzde 14,5 olarak açıklandı.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2023 yılında 0,9 puan azalarak yüzde 13,5 oldu. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise son yılda 0,3 puan azalarak yüzde 21,3 olarak gerçekleşti.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,6 puanlık azalış ile yüzde 7,0 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise bir önceki yıla göre 0,3 puanlık azalış ile yüzde 29,0 oldu.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 25,4’ü, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,6’sı, lise altı eğitimlilerin yüzde 13,6’sı, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,2’si yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,7 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2023 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1 puan azalarak yüzde 13 oldu.
Hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’sine göre hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; yüzde 14,6 ile Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan, Kastamonu oldu.
HER ÜÇ KİŞİDEN BİRİ YOKSULLUK VE SOSYAL DIŞLANMA RİSKİ ALTINDA
Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanlar; göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olanları ifade etmektedir.
Son yıl sonuçlarına göre fertlerin yüzde 30,7’si yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldı. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde; 0-17 yaş grubunda yüzde 40,1, 18-64 yaş grubunda yüzde 28,0, 65 ve üstü yaş grubunda ise yüzde 23,1 olarak tahmin edildi.
Oturulan konuta sahip olanların oranı geçen yıla göre 0,5 puan azalarak 2023 yılında yüzde 56,2 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 27,8, lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 oldu.
Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken yüzde 32,0’ı ise sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemlerle, yüzde 19,8’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.
TOPLUMUN ÜÇTE İKİSİNİN TAKSİT VEYA BORCU VAR
Geçen yıla göre konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 1,4 puan azalarak yüzde 58,0 oldu. Nüfusun yüzde 5,7’sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 14,9’una çok yük getirdi. Konut masraflarının çok yük getirdiği hanelerin oranı 0,3 puan artarak yüzde 17,5 olurken, bu masrafların biraz yük getirdiği hanelerin oranı 8,8 puan artarak yüzde 66,5 oldu. Konut masrafların yük getirmediğini belirten hanelerin oranı geçen yıla göre 9,2 puan azalış ile yüzde 15,9 hesaplandı.
Hanelerin yüzde 58,8’i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 39,2’si iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 31,8’i beklenmedik harcamaları, yüzde 19,5’i evin ısınma ihtiyacını, yüzde 64,2’si eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti. (HABER MERKEZİ)