İhsan Çaralan
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), haziran ayı enflasyon verilerini çarşamba günü açıkladı.
TÜİK’e göre haziranda enflasyon aylık bazda yüzde 3.92; yıllık bazda yüzde 38.21 olmuş! Memur ve emekli maaşlarının artışında belirleyici ölçüt haline getirilen ocak-haziran aylarını kapsayan 6 aylık enflasyon ise TÜİK’e göre yüzde 19.77’de kalmış!
Oysa ciddi ekonomistlerin oluşturduğu ve artık halkın çarşı-pazarda yaşadığı gerçek enflasyona daha yakın olan veriyi hesaplayan Ekonomi Araştırma Grubunun hesabına göre haziran ayı enflasyonu yüzde 8.54 olarak hesaplanırken yıllık enflasyon yüzde 108.58; ocak-haziran dönemi enflasyonu ise yüzde 50.53 olarak açıklanmıştı.
Anadolu Ajansı da bu ay bir grup ekonomiste sorarak yaptığı “haziran ayı yıllık enflasyon beklentisi” haberinde mayıs ayında 39.9 olan yıllık enflasyonun haziranda yüzde 38’lere düşeceğini söylemişti. AA bu haberi TÜİK’in enflasyon açıklamasından iki gün önce önemli bir habermiş gibi servis ediyor. Öyle anlaşılıyor ki AA enflasyonun ne kadar ilan edeceği konusunda tereddüde düştüğü için ilanını iki gün geciktiren TÜİK’i cesaretlendirmek için bu haberi yapmış. Yoksa bu konudaki devletin uzman kuruluşu TÜİK varken enflasyon hesabı yaptırmak AA’nın nesine!
İKTİDARIN ENFLASYONLA MÜCADELE EDEN TEK KURUMU TÜİK!
Son bir ay içinde TL’nin dolar başta olmak üzere dövizler karşısında yüzde 30 dolayında değer kaybetmesi, akaryakıta yapılan zammın yüzde 25’i bulması ve pek çok temel mal ve hizmete büyük zamlar yapılmasına karşın TÜİK aylık enflasyonu yüzde 3.92 olarak ilan etmekten imtina etmedi. Bu yüzden burada şunu açıkça söyleyebiliriz ki tek adam rejiminin bütün kurum ve kurulumlarıyla enflasyonun yüzde 100’ün üstünde kalması için çalıştığı koşullarda enflasyonu yüzde 38’lere kadar düşüren TÜİK, elbette ki rejimin enflasyonla mücadele eden tek kuruluşu olarak tebarüz etmektedir!
Bakmayın siz son 3-4 haftadan beri Hazine ve Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek’in ve Merkez Bankasının başına getirilen Hafize Gaye Erkan’ın “enflasyonla mücadeleyi baş görev edindik” demelerine, onların da bu konuda güvendikleri tek kurum TÜİK’tir. Çünkü biliyorlar ki, gerçekte halkın yaşadığı enflasyon ne olursa olsun TÜİK enflasyonu onların istediği düzeyde hesaplayacaktır!
Şimdi de bunu yapmıyor mu?
Muhteşem ikilinin gerçek görevleri ise enflasyonla halktan alınan ağır vergi, ekmekten ete süte, ulaşımdan barınmaya, giyim kuşama yapılan zamlarla tek adam rejiminin yarattığı enkazın maliyetini halkın sırtına yıkmanın yol ve yöntemlerini kitabına uydurmaktan ibarettir!
Eylül ayında yayımlanması beklenen orta vadeli ekonomik programda (OVEP) enflasyon hedefi olarak konacak olan yüzde 5’lik enflasyonun güvencesi de TÜİK’tir!
MEĞER TÜİK FİYAT ARAŞTIRMASI YAPMADAN BELİRLİYORMUŞ!
Son yıllardaki tartışmalar içinde TÜİK’in sadece iktidarı başarılı göstermek için enflasyonu düşük göstermediğini biliyoruz. Eğer böyle olsaydı “Hadi canım sen de!” der geçerdik. Çünkü TÜİK, enflasyonu düşük göstererek; 14 milyon asgari ücretli işçi ile bir buçuk milyon dolayındaki sendikalı ve TİS yapan işçiye, 3 milyon memura, 16 milyon emekliye yapılacak maaş zammının düşük düzeyde kalmasını belirlemektedir.
Bu yüzden de TÜİK’in enflasyon hesabı masum bir yanlış ya da eksik hesap değil on milyonlarca emekçinin nasıl yaşayacağının hesabıdır.
Nitekim bu gerçek anlaşıldıkça bir yandan ENAG ve kamuoyunda tanınmış iktisatçıların TÜİK’in hesaplarına itirazları, öte yandan enflasyonu iliğinde kemiğinde hayat pahalılığı olarak hisseden emekçilerden gelen “TÜİK bu rakamları hangi marketlerden alıyorsa söylesin biz de oradan alışveriş edelim” tepkisi karşısında TÜİK enflasyon sepetindeki malların fiyatını açıklamaktan vazgeçmişti.
DİSK, mahkemeye baş vurarak TÜİK’in bu rakamları açıklamasını istedi. Mahkeme DİSK’i haklı buldu. Ama TÜİK mahkeme kararını tanımadı. Ama bu kadar da değil. DİSK’in mahkeme kararını göstererek sepetteki malların fiyatlarını istemesi karşısında TÜİK’in yanıtı “Bu rakamları biz de bilmiyoruz” oldu!
Bundan da anılıyoruz ki, TÜİK sepetteki mallarla ilgili marketlere gidip bir fiyat araştırması yapmıyor, masa başında yukarıdan gelen direktifle ya da işaretler doğrultusunda hesap uydurup kamuoyunda açıklıyormuş! DİSK’e verilen yanıt bunun itirafıdır.
TORBA YASAYLA YENİ VERGİLER GELİYOR
Erdoğan’ın en düşük memur maaşının 22 bin TL’ye çıkarılması biçimindeki seçim vaadinin nasıl uygulanacağı ve emeklilere yapılacak zam için TÜİK’in haziran enflasyonunu açıklaması bekleniyordu.
Nitekim TÜİK’in enflasyon açıklamasının hemen arkasından AKP Meclis Grubu, Erdoğan’ın direktifleri doğrultusunda hazırladığı torba yasa teklifini TBMM’ye sundu.
Sunulan teklife göre memur maaşlarına TÜİK’in son altı aylık enflasyon oranı kadar zam yapıldıktan sonra 8 bin 77 TL de seyyanen zam yapılacak!
Böylece en düşük memur maaşına total olarak yüzde 85 oranında zam yapılmış olurken daha yüksek maaş alanlara da “azalan oranda” zam yapılmış olacak!
Torba yasa teklifinde 16 milyon emeklinin adı bile geçmiyor. Oysa emeklilerin de en düşük temel emekli maaşının 5 bin 500 TL’den asgari ücret seviyesine çıkarılması ve “enflasyon farkı+refah payı”nın verilmesi talebi var.Tabii en düşük memur maaşının 22 bin TL’ye çıkarılmasını çok bulanlar da az değil. Ama gerçekler pek öyle değil. Örneğin 22 bin TL’ye çıkarılan en düşük memur maaşı, 4 kişilik bir aile için 34 bin TL’ye dayanan (Her gün de yükselen) yoksulluk sınırının üçte ikisinin bile altındadır.
Öte yandan torba kanun düzenlemesiyle birlikte, akaryakıt ve doğal gazın içinde yer aldığı I sayılı ÖTV listesine, maktu vergi tutarlarının 6 aylık YİÜFE oranında otomatik olarak artırılmasını öngören bir madde de eklenmiş bulunuyor. Motorlu taşıtlar vergisi ise 2023 yılı için bir kereye mahsus geçerli olmak üzere iki katına çıkarılıyor.
2023 yılı için belirlenen genel kurumlar vergisi oranı yüzde 20’den yüzde 25’e, finansal kiralama, faktöring, elektronik ödeme şirketleri, sermaye piyasası kurumları ve sigorta şirketlerinin kurumlar vergisi oranı yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseltiliyor.
Enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından alkollü içecekler ve sigarada özel tüketim vergisi (ÖTV) tutarına da zam yapıldı. Alkollü içki ve sigarada ÖTV zammı yüzde 14.81 olarak belirlendi. Artış sonrası, biranın asgari maktu vergi tutarı 6.18 liraya çıkacak.
“Peki işçi sınıfı ve emekçilerin bu ücret-maaş mücadelesinde tek adam rejimi ve TÜİK enflasyonu kıskacından kurtulmaları ve insanca yaşama çalışma koşulları için ileri adımlar atmaları mümkün mü?” sorusunu pazar günü tartışacağız.